Translate.vc / Spanish → Turkish / Hama
Hama translate Turkish
29 parallel translation
Soy Hama, la hermana de Utsugi Bunnojo.
Ben Hama'yım, Utsugi'nin kız kardeşi.
Soy Hama, su hermana.
Ben Hama'yım, onun küçük kız kardeşi.
Una mujer llamada Hama convirtió un torneo en un duelo.
Hama isimli bir kadın, o maçı berbat bir maça çevirdi.
Todo empezó por una mujer llamada Hama.
Her şey Hama isimli bir kadınla başladı.
Hama, ¿ queda algo de Sake?
Hama, hiç sake kaldı mı?
Hama. ¿ Debería volver a casa?
Ohama, eve gidelim mi?
Hama, dame algo de Sake.
Hama, bana sake ver.
Hama Yuko
Hama Yuko
Oiga, Bajo Uncton es la casa de humma.
Ona "Hama" mı diyorsunuz? Bakın Aşağı Uncton "Hama" nın anavatanıdır.
No sabe cuánto se lo agradezco, señor Hama.
Ne kadar teşekkür etsem az, Bay Hama.
Lo siento por haberlos asustado. Mi nombre es Alma
Sizi korkuttuğum için üzgünüm, benim adım Hama
Esa señora me pareció algo extraña.
Bu Hama biraz garip görünüyor.
Alma volverá pronto.
Hama birazdan gelir.
- Alma.
- Hama.
Tenemos que detener a alma.
Hama'yı durdurmalıyız.
Mi control es mas poderoso que el tuyo Alma.
Benim bükme gücüm seninkinden daha kuvvetli, Hama.
Sabemos lo que has estado haciendo Alma.
Ne yaptığını biliyoruz, Hama. Pes et.
En Hama.
Hama.
Hama Klishama también.
Hammacher Schlemmer teklifimi düşünüyor.
No hemos tenido un Maestro Agua en Ia Tribu Agua del Sur desde que mi amiga Hama... fue secuestrada.
Arkadaşım Hama kaçırıldığından beri, Güney Su Kabilesi'nde hiç su bükücü bulunmuyordu.
Y me estaba preguntando si este es el mismo Un jugador llamado Gus que en el campamento Tiki-Hama tenia que usar sabanas de caucho porque cada noche mojaba su cama.
Konuştuğum kişinin Tiki-Hama kampında lastik yatak kullanan Gus Adlı Oyuncu'yla aynı kişi olup olmadığını merak ediyorum. Çünkü her akşam döşeğini ıslatırdı.
Tuve una corazonada. ¿ Pensaste qué estábamos en el campamento Tiki-Hama de nuevo?
Bir önsezim var. Tiki-Hama Kampına geri döndüğümüzü mü sandın?
¡ Vale, Hama!
Haklısın, Hama!
Hama.
Hama.
¡ Hama!
Hama!
- ¿ Háma?
- Háma?
Haleth, hijo de Háma, señor.
Háma'nın oğlu Haleth beyim.
Haleth, hijo de Háma. Siempre hay esperanza.
Háma'nın oğlu Haleth ümit her zaman mevcuttur.
¡ Ahora nadie sabe nadar!
- Ya sen Hama?