Translate.vc / Spanish → Turkish / Hanzo
Hanzo translate Turkish
163 parallel translation
- Tú cállate, paleto.
- Kes sesini, hanzo.
¿ Me tomas por idiota?
Sence bir hanzo muyum?
Oye, no me vas a tomar el pelo.
Hayır, açtırma bayramlık ağzımı şimdi, hanzo.
Espera un momento, Hanzo.
Dur bakalım, Hanzo.
Unos paletos rarisimos.
Bir avuç hanzo.
Me siento como un imbécil.
Hanzo gibi hissediyorum.
Fueron enviados por Hanzo, asistente de Doi.
Buraya Hanzo Watanabe tarafından gönderildiler.
El idiota tiene toda la ropa separada en blancos, blancos hueso, blancos a rayas, blancos con puntos.
Bu hanzo tüm eşyalarını beyazlar, beyaz olmayanlar çizgili beyazlar, benekli beyazlar diye ayırmış.
Yo también me enfadaría si un tonto como Kruschev intentara decirme lo que tengo que hacer.
Eğer Kruşçev gibi bir hanzo bana emir verseydi, benim de tepem atardı. Senin atmaz mıydı?
Cierto, ¡ Vámonos!
Toz ol! Anca gidersin, hanzo!
Bueno, si quieren, púdranse, no me importa.
Pekala siz burada hanzo gibi takılmaya devam edin bakalım.
Decidido, inflexible y maleducado.
Azimli, taviz vermez ve hanzo.
Hattori Hanzo.
Hattori Hanzo.
¿ Para qué quieres a Hattori Hanzo?
Hattori Hanzo'dan ne istiyorsun?
Deben de ser ratas muy grandes para necesitar el acero de Hattori Hanzo.
Hattori Hanzo kılıcı istediğinize göre bunlar büyük fareler olsa gerek.
Es una espada de Hattori Hanzo.
Bu bir Hattori Hanzo kılıcı.
Sí que era una Katana de Hattori Hanzo...
Gerçekten de bir Hattori Hanzo kılıcıymış.
De cualquier modo... todos cayeron bajo su sable Hanzo.
Zaten artık hepsi, onun Hanzo kılıcının altında kaldı.
¿ Tiene un sable Hanzo?
- Hanzo kılıcı mı var?
¿ Empeñaste un sable Hattori Hanzo?
Bir Hattori Hanzo kılıcını rehine mi verdin?
Un nuevo y lustroso sable Hattori Hanzo.
Yepyeni, keskin bir Hattori Hanzo kılıcı.
Conque éste es un sable Hattori Hanzo.
Demek bu bir Hattori Hanzo kılıcı?
Ése si es un sable Hanzo.
Hanzo kılıcı, kesinlikle.
Si vas a comparar un sable de Hanzo... lo debes comparar con todos los que se hayan hecho... que no hayan sido hechos... por Hattori Hanzo.
Bir Hanzo kılıcını kıyaslayacaksan ancak şimdiye dek Hattori Hanzo tarafından yapılmış - ya da yapılmamış - bütün diğer kılıçlarla kıyaslamalısın.
El sable Hanzo de Budd.
Budd'ın Hanzo kılıcı.
Y hablando de esto, ¿ cómo está Hanzo-san?
Sözü geçmişken, Hanzo-san nasıl?
Supongo que la idea es que nuestros sables Hanzo se encuentren. ¿ Estoy en lo correcto?
Sanırım, aklından, Hanzo kılıçlarımızı karşılaştırmak geçiyor.
- Idiota.
- Hanzo.
El primer Hattori Hanzo... temió utilizarlos porque eran demasiado poderosos.
İlk Hattori Hanzo... çok güçlü olduklarından dolayı onları kullanmaya korktu.
Hace muchos años, para que no luchasen entre ellos... El primer Hattori Hanzo les obligó a firmar una tregua... simbolizada por una piedra puesta en la frontera entre sus tierras.
Uzun yıllar önce dövüşmesinler diye... ilk Hattori Hanzo, onların toprakları arasındaki sınırda... bir taşa kazınmış yeminle bir antlaşma yaptı.
Y el tuyo, Hanzo.
Ve seninkini de, Hanzo.
Para averiguar de Hattori Hanzo el verdadero motivo de esta guerra.
Orada bu meselenin aslını Hattori Hanzo'dan öğreneceğiz.
Hanzo.
Hanzo.
Ustedes dos se batirán a duelo en presencia de Hattori Hanzo-dono, árbitro de esta guerra.
İki taraf Hanzo-dono'nun önünde çarpışacak ve o sizin hakeminiz olacak. Şerefinle mücadele etmelisin.
"Residencia de Hattori Hanzo"
Hattori Hanzo'nun Evi
"Residencia de Hattori Hanzo" Padre.
Baba.
¿ Ustedes son miembros del clan Iga que están en guerra con los Kouga debido a que Hattori Hanzo anulo el pacto de no agresión?
Siz Hattori Hanzo tarafından yapılan barış bozulduğu için Kouga ile savaşan Iga'lı ninjalar mısınız?
Yo Hanzo Masahiro de la cuarta generación, te garantizo una cosa.
Ben Dördüncü Hattori, Hanzo Masahiro olarak şunu söylüyorum.
Estamos en la residencia de Hattori Hanzo-sama.
Hattori Hanzo'nun evindeyiz.
"Residencia de Hattori Hanzo en Sunpu"
Hattori Hanzo'nun Evi, Sumpu
Soy Kyohachiro, hijo de Hanzo Masanari de la segunda generación.
Ben ikinci nesilden Hanzo Masanari'nin oğluyum. Adım Kyohachiro.
Ahora comprendo por qué fueron confinados en la oscuridad por el primer Hanzo. Y forzados a firmar un pacto de no agresión.
İlk Hanzo'nun neden onları karanlığa hapsettiğini, neden barışa zorladığını görebiliyorum.
Había oído hablar de ellos por parte del primer Hanzo.
İlk nesil Hanzo'dan onlarla ilgili öyküler dinlemiştim.
Aunque esto no sea por el honor de la familia Tokugawa... Nos interesa anular el pacto de no agresión que firmamos con el primer Hattori Hanzo-sama una vez anulado podemos comenzar.
Siz bize emretmeseniz bile eğer Hattori Hanzo barış anlaşmasını geçersiz kılarsa, hemen başlamaya hazırız.
Está bien, Hanzo.
Hoşnut kaldım Hanzo.
Hattori Hanzo-sama también desea una tregua entre los clanes.
Hattori Hanzo aileler arasında yakında barış öngörüyor.
Hanzo.
- Hanzo.
Él no dirige el Club de los Corazones Solitarios.
Biliyorum bu biraz "Hanzo" konuşması gibi olucak ama
Yo, Hattori Hanzo III...
Ben, Hattori Hanzo III... burada ilan ediyorum.
¡ Envíen un mensaje urgente a Hattori Hanzo-dono!
Hattori Hanzo'ya haberci gönderin.
" Munenori Yagyu
Hattori Hanzo