Translate.vc / Spanish → Turkish / Haré
Haré translate Turkish
68,646 parallel translation
Si a ti se te va la pinza como a él, te haré exactamente lo mismo.
Onun gibi kaybettin, aynısını sana yapacağım.
Eso es lo que haré.
Her zamanki gibi.
Yo haré los testamentos.
Vasiyetleri ben yapacağım.
- Claro que los haré.
- Tabii ki yapacağım.
Si te portas bien... quizás haré una mujer buena de ti.
Uslu durursan belki senden iyi bir kadın yaratırım.
- Puedo conseguir esa camioneta, haré mucho ruido al salir.
- Ben şu kamyonete binip çıkarken kargaşa yaratırım.
Entonces, lo haré yo.
O zaman ben bırakırım.
Actué como un neandertal, y... claramente, eso es algo en lo que tengo que trabajar, y lo haré, pero... tener que pasar otra noche en esa habitación, solo...
Hanzo gibi davrandım. Belli ki bu konuda bir şeyler yapmalıyım ve yapacağım ama.. O yurtta bir gece daha yalnız olmak zorunda kalmak -
No lo haré.
Bırakmam.
Lo haré.
Ararım.
Haré lo que me pidas.
Ne istersen yaparım.
- Lo haré.
Yazarım tabii.
Sí, lo haré.
Koruyun. - Tamam.
Haré unas llamadas.
Birkaç yeri arayacağım.
Lo siento mucho y le prometo que haré lo que sea lo que sea que me pida.
Çok üzgünüm ve bunu telafi etmek için her şeyi yaparım. Ne istersen.
Pero si no me deja entrar, lo haré.
Ama beni içeri almazsan, çağıracağım.
Lo haré.
Bunu yapacağım.
Está bien. Haré el trabajo.
Tamam, yapacağım.
Si le dices a JP que no pague, o si le dices algo que no debes te haré tragar esto.
JP'ye parayı ödememesini ya da ters bir şey söylersen hepsini içiririm sana.
Lo haré extraespecial.
Ekstra özel yaparım.
Todo lo haré yo misma.
Bunu kendi başıma yapacağım.
Gracias, lo haré.
Sağ ol. Ararım.
- Te haré saber qué encuentro.
- Bir şey çıkarsa haber veririm.
Haré lo que pueda para ayudar a Jace.
Jace'e yardım etmek için elimden geleni yapacağım.
Haré todo lo que me pidas.
Evet, yapacaksın.
Simon, no vamos a dejar que la active. Haré lo que sea necesario.
Bir kitle imha silahı için garip bir isim.
Lo haré. Empezando ahora mismo.
- Hemen çıkarmaya başlıyorum.
Haré lo que sea.
Ne istersen yaparım.
Intenta huir y te encontraré y te haré comerte tus testículos.
Kaçmaya çalışırsan seni bulup sana kendi hayalarını yedirtirim.
No, no lo haré.
Hayır. Kesinlikle yapmam.
- Haré lo que pueda. Todos van a depender de ti ahora.
- Artık hepsi sana bakacak.
Sé lo que quieres que haga... y no lo haré.
Ne yapmamı istediğini biliyorum ama yapmayacağım.
Yo haré el próximo truco.
İyi. Diğer numarayı ben yapacağım.
Díganle a Sam que haré las dos.
Sam'e ikisinde de oynayacağımı söyle.
Si te da asco, no lo haré.
İğrenç geliyorsa yapmam.
Sí, lo haré.
Tamam, söylerim.
Lo haré.
Varım.
- Eso haré.
- İlgileniyorum.
Voy a leer la declaración que le hizo Callie a la policía, y haré unas llamadas a ver qué tan rápido podemos ponerla frente a un juez. ¿ Cómo está Jesus?
Callie'nin polise verdiği ifadeyi okuyacağım, birkaç yeri arayacağım, bakalım onu kadar çabuk Hakim karşısına....... çıkartabiliriz bakacağım. Jesus nasıl?
Sí, haré lo posible.
Tabii. Elimden geleni yaparım.
Me haré cargo del arriendo, de todo.
Ben de kiranın falan icabına bakarım.
No lo haré.
Değiştirmeyeceğim.
Haré que Felicity busque el móvil de Russo.
Felicity'e söyleyeyim Russo'nun telefonunu takip etsin.
No, yo lo haré.
- Hayır, ben hallederim.
Haré lo mejor que pueda.
Elimden geleni yaparım.
Sí. Se lo haré saber al alcalde Queen.
Tamamdır, Başkan Queen'e iletirim.
No lo haré.
Yanmayacağım.
¿ Quieres decir sobre qué haré con tu secreto?
Sırrını ne mi yapacağım?
Por favor no me pidas que me quede porque lo haré.
Lütfen benden kalmamı isteme çünkü kalırım.
Me haré cargo.
Konuyla ilgileneceğim.
Haré lo que pueda.
Elimden geleni yapacağım.