Translate.vc / Spanish → Turkish / Healey
Healey translate Turkish
79 parallel translation
El Sr. Frank Healey, calle Boylston no 689, Boston.
Bay Frank Healey. 689 Boylston Caddesi, Boston.
Buenas noches, Bert Healy, de Red Network.
İyi akşamlar. Red Network'ten Bert Healey.
Pero existe algo llamado cortesía común y gratitud de cada día, y si yo estuviera en lugar de Julia, le diría a ese Santo Padre, que se metiera...
Ama önemli başka şeyler de var, nezaket ve minnet duymak gibi. Eğer Julia'nın yerinde ben olsaydım, dosdoğru Healey Baba'ya gider ve korosunu...
- Healey es mi nombre, señor.
- Ben Healey, efendim. - Evet.
¿ Ahora que esto ha sido establecido, tendremos algún almuerzo, Sr. Healey?
Sorun kalmadığına göre, yemek yiyebilir miyiz Bay Healey?
Healey me dijo que eras...
Healey anlattı.
Dale esto a Healey.
Bunu Healey'e ver.
A las 8.07, presentarás con Clive Healy.
8.07'de Clive Healey'le sen sunacaksın.
- Un Austin Healey.
- Austin Healey.
Créeme que Jeanie sacará al mayor Healey de cualquier aprieto.
- Bir işim var Jeannie'nin Binbaşı Healy'yi kurtaracağını farz et.
Los otros tres eran el Dr. Sigh, el Dr. Healey, y este tipo, el Dr. Brent Langham.
Geriye kalan üç kişi, Dr Singh, Dr Healey,... ve şu Dr Brent Langham'dı.
Finalmente, todo el proyecto fue cancelado y el Dr. Healey y el Dr. Singh fueron transferidos al proyecto X-303.
Sonunda, proje kapatıldı. Dr Healey ve Dr Singh X-303 projesine transfer edildiler.
Dr. Healey mi mamá y yo hemos soñado con Harvard prácticamente toda mi vida.
Doktor Healey... ben ve annem tüm hayatımız boyunca Harvard'ı hayal ettik.
Llama al capitán Healey.
Baş komiser Healey'i ara.
Healey me dijo que eras...
Healey bana demişti ki...
Soy el capitán Healey, del Estado, Homicidios.
Komiser Healey, Eyalet Emniyeti, Cinayet Masası Amiri.
Me enteré de que el capitán Healey fue a verte anoche.
Komiser Healey dün akşam senin ofise uğramış.
Capitán Healey.
Komiser Healey.
¿ Le dijiste a Hasty Hathaway que el capitán Healey estuvo en mi oficina hace unos días?
Komiser Healey'nin geçen gün ofisime geldiğini... Hasty Hathaway'e sen mi söyledin?
Healey encontró pruebas de que Joe estuvo en la escena.
Healey, Joe'nun olay yerinde olduğuna dair kanıt buldu.
Mira, y que hay de Healey?
Tamam, ya Healy?
Y Healey piensa que le disparó a Underlay, cierto?
Ve Healy onun Underlay'i vurduğunu düşünüyor, değil mi?
Aún estoy en el trailer de Healey.
Hala Healy'nin karavanındayım.
Encontré una llave el el bolsillo del abrigo de Healey.
Healy'nin montunun cebinde. Bir anahtar.
Te lo digo, necesitamos encontrar una radio que funcione. Algún contacto de Healey. Alguien por si acaso.
Çalışan bir telsiz bulmalıyız... yani birileriyle bağlantı kurabiliriz, şey olursa- -
El Cap. Healey está en su despacho, Capitán.
Yüzbaşı Healey odanda Skipper.
Puede ser, porque también está Fran Healy, el de...
Olabilir çünkü Travis'de ki Fran Healey de...
Ese grabado fue un premio por encontrarme un Austin Healey, dos asientos, de 1960.
O tablo, bana, 1960 model, iki kişilik Austin Healey bulduğu için söz verdiğim bir ödüldü.
Creo que era una buena combinación de curiosidad y coche de carreras, y en realidad no era ninguno de ellos. Y ¿ ha tenido un Austin-Healey sprite?
Enteresan ve spor arabanın iyi karışımı oldu diye tahmin ettim ve gerçekten her birinden çok fazla değildi. Ve Austin-Healey sahibi mi oldunuz?
La hija de Grace, Jane Healy, Nunca llegó a casa desde el bar a 4 kilometros y medio de distancia.
Grace'in kızı, Jane Healey beş km ötedeki bit tavernada sınava katılmış ama eve hiç dönmemiş.
Eso es porque los tipos alemanes que lo fabrican, los hermanos Wiesmann... Adoran tanto a los viejos Jensen y Healey que los ven con anteojos con lentes de color rosa
Çünkü bunu yapan Alman ahbaplar, Wiesmann kardeşler, eski Jensens ve Healeys lere o kadar hayrandı ve onları bir çeşit pembe gözlüklerle görüyorladı.
El 1262 de la Avenida Healey, en Everett, Washington.
1262 Healey Bulvarı. Everett, Washington.
1262 Healey Avenue, Everett. ¿ Es aquí?
1262 Healey Bulvarı, Everett. Burası mı?
Señor Healey, ¿ cómo le va?
Bay Healey, nasılsınız?
Por supuesto, señor Healey.
Hatırlıyorum tabii, Bay Healey.
El sr. Healey te metió en otro colegio.
- Bay Healey seni başka bir okula yazdırdı.
Nash-Healey. ¿ 1953?
Nash-Healey. 1953?
Señor Gallagher, acabo de venir del despacho del Sr. Healey.
Bay Gallagher, Bay Healey'nin ofisinden dönüyorum.
Pero, Healey cree que Lip debería apuntarse.
Healey'ye göre Lip oraya basvurmaliymis.
Muchas gracias, Sr. Healy.
Çok teşekkür ederim, Bay Healey.
Sí, fue un cuchillo Healey de tres pulgadas para la pesca. Aún los tenemos. Se los enseñaré.
Evet.. bay Carry ordaydı
Cuchillo de pesca Healey de tres pulgadas. Ahí está.
İşte burda
No, no, señor Healey, esto es...
Hayır, hayır. Bay Healy. Bu...
Señor Healey, fue...
Bay Healy, bu...
El escáner de reconocimiento facial los identificó como Eric Healey y Robert Bly.
Yüz taraması onları Eric Healey ve Robert Bly olarak belirledi.
Llama al capitán Healey.
Kaptan Healey'i ara.
Soy Martín Healey.
- Evet.
Healey, lo encontramos!
Hey, bulduk onu!
Sabías que Healey tenía un bote?
Healy'nin bir botu olduğunu biliyor muydun?
Healey.
Healy.
Mató a Healey aquí?
Healy'i burada öldürdü.