Translate.vc / Spanish → Turkish / Hera
Hera translate Turkish
530 parallel translation
Hera, reina de los dioses, protege a esta niña, mi hermana Filomela.
Hera, Tanrılar Kraliçesi, bu çocuğu, kızkardeşim Philomela'yı koru.
- ¿ Briseis ha acudido a Hera?
- Briseis, Hera'ya mı yalvarıyor?
Hera, has de aprender a ganar sin trampas.
Hera, hile yapmadan kazanmayı öğrenmelisin.
Soy Hera, tu protectora en este viaje.
Ben Hera'yım, bu yolculukta senin koruyucun olacağım.
Hera, la reina de los dioses.
Hera, Tanrıların Kraliçesi.
Hera... dijiste que me ayudarías un cierto número de veces.
Hera... bana belli sayıda yardımın olacağını söylemiştin.
La diosa Hera.
Tanrıça Hera.
Seguiremos las órdenes de la diosa Hera, si ella nos habla.
Tanrıça Hera ne buyurursa onu yapacağız. Tabii bizimle konuşursa.
- ¿ Y nosotros, Hera?
- Peki ya biz Hera?
- Atrapados, Hera.
- Tuzağa düştün Hera.
Ojos japoneses.
Göz parçaları Hera'ya.
¿ A Artemisa o a Hera?
Artemis, Hera?
Hera fue la primera.
Hera ilkti.
Hera, Afrodita...
Hera, Afrodit...
Con torpe gracia se afana en su labor mientras una interminable carcajada sacude los cielos. Homero.
"... mesleği, Zeus ve Hera'nın oğlu demirci Vulcan'a tuhaf bir zerafet verir. "
Heras.
- Hera.
Y esta es Heras... expulsada por los Romanos que te crearon!
Bu da Hera ondan gelen Romalılar yarattı sizi!
Ni siquiera Heras.
Hera bile.
Heras?
Hera mı?
Oh, sí, Heras.
Evet, Hera.
Y de Heras también.
- Evet. Hera'nınkileri de.
Heras fue embarazada por Zeus.
Hera, Zeus'un çocuğuna hamile.
Tenía 21 años, hera solo un niño.
21 yaşında sadece bir çocuktum.
nadie de los campos hera un niño.
Kamplarda bulunanlar da çocuk yaşta değildi.
Y cuando murió y me di cuenta que yo hera el único que lo sabía, eso tambien fue un buen negocio.
Ve o öldüğünde ve bilen tek kişinin ben olduğumu fark ettiğimde, şey, o da çok iyi bir işti.
Podria decirme que nombre hera?
En azından bana hangi isim olduğunu söyleyebilir misiniz?
Hera Washington.
Washington'du.
Cual hera el nombre de pilat, señor?
Ona ilişkin bir ilk adınız var mıydı, efendim?
Que hera?
Ne idi?
Jesse Jerome sabia que Santini hera en realidad Stefan MueIIer,
Jesse Jerome Santini'nin Stefan Mueller olduğunu biliyordu,
Para los antiguos griegos la banda difusa de brillo en el cielo nocturno era leche de la diosa Hera que salía de su pecho y atravesaba el cielo.
Antik Yunan'lılar Samanyolu'nun belirgin hatlarını Tanrıça Hera'nın göğüslerinden akan süte benzettiler ve * milky way * ismini koydular.
Esto es todo lo que queda del antiguo templo de Hera, diosa del cielo.
Bu gördüğümüz tapınak cennetin kraliçesi Hera'ya ithaf edilmiş ;
La mente de Demócrito se elevó más allá de las fogatas, de la leche de Hera y del espinazo de la noche.
Gökyüzündeki ateşlerin ve Hera'nın sütünün ötesinde Democritus'un vizyonu yatıyordu.
~ He gave her a home built of gold and steel
Hegave hera home built ofgoldandsteel
Mil templos, santuarios o estatuas, dedicados a mí o a ti, Hera, esposa mía o a Tetis, adorable diosa del mar.
Binlerce tapınak ve mabet de, ister bana adansın ister sana, sevgili eşim Hera ister güzel deniz tanrıçası Thetis'e.
El sonido vino de la estatua de Hera. ¡ Del escudo!
Ses Hera heykelinin oradan geldi. Kalkandan!
exiliado por el destino a italia y a su costa Lavinia por mil mares y tierras golpeado por la violencia de los cielos y la sania vengativa de Juno
Onlar ki, karada ve denizde çetin savaşlara girmiş ve zalim Hera'nın acımasız gazabıyla lanetlenmişti.
Hace nueve días, el Hera se marchó para entregar correo, como siempre.
Dokuz gün önce Hera sıradan bir kurye görevi için buradan ayrıldı.
- ¿ El Hera?
- Hera mı?
El Hera ha desaparecido.
Hera kaybolmuş.
- Tienes que volver al Hera.
- Hera'yı tekrar görmelisin.
- El Hera es motivo suficiente.
- Hera yeterli bir sebep.
- El Hera ha desaparecido. Y ya está.
- Hera sadece kayıp.
El funeral del Hera quizá se celebre en Vulcano.
Hera için yapılacak tören muhtemelen Vulcan'da yapılacak.
La Flota lo da por perdido.
Yıldız Filosu Hera'yı kayıp kabul ediyor.
Desapariciones como la del Hera no suelen acabar felizmente.
Hera'nın ki gibi gemi kaybı vakalarının sonu çok nadiren gemi ve mürettebatın selametiyle biter.
¿ El Hera?
Hera mı?
¿ El Hera está ahí abajo?
Hera mı aşağıda?
Según el último informe de posición, el Hera estaba a 300 años luz.
Geordi, Hera'nın son görüldüğü yer 300 ışık yılı uzakta.
Si estuviera en la superficie, su casco no resistiría la presión atmosférica.
Eğer Hera yüzeydeyse gövdesi atmosferik basınca dayanamaz.
Cuando asumió el mando del Hera.
Hera'nın komutasını aldığında.