Translate.vc / Spanish → Turkish / Heritage
Heritage translate Turkish
105 parallel translation
EL CLUB HERITAGE "LIBERTAD Y JUSTICIA PARA TODOS"
TARİHİ MİRAS KULÜBÜ "Hepimiz İçin Özgürlük Ve Adalet"
Algo huele a podrido en el Heritage Club.
Kulübümüzde düzeni bozan bir şeyler oluyor.
Pasó casi toda su vida en el Hogar Heritage Halfway.
Hayatının büyük bölümünü Heritage Bakım Evi'nde geçirmiş.
Pensaba en Heritage Peak, los condominios en esta calle.
Daire için, caddenin ilerisindeki siteyi düşünüyorum.
Seré Homosexual de Heritage.
Benim gibi! Mirasyedi olacağım.
7-1-2 Heritage.
Yedi, bir, ikinci ev.
Soy Angela Winters de la fundación del Banco de óvulos Heritage.
Angela Winters.'Heritage Yumurta Depolama Vakfı'ndan.
Alex, nunca he sentido que ni yo, ni tampoco, la Faith Heritage Alliance haya jurado lealtad a ningún político en particular.
Alex, ne ben ne de İnanç Mirası İttifakı... herhangi bir siyasi partiye bağlılık yemini etmedik.
La Faith Heritage Alliance está preparada para ayudarlo si tiene que quedarse aquí por el resto de su vida.
Hayatının devamını burada geçirecekse İman Mirası Derneği... bunun masraflarını karşılamaya hazır.
La Edición Especial Dorada de Lujo de Heritage Hills Recuerdos y Objetos Coleccionables de Navidad.
Heritage Hill'in özel basılan altın hazinesi... Noel Hatıraları ve Koleksiyon Parçaları.
Pero la serie de Heritage Hill es muy inclusiva.
Ama Heritage Hill'in serisi herkese hitap ediyor.
Su empleo más reciente fue "Heritage Tours" un negocio que comenzó en los'50 y que era mayormente para judíos que quisieran buscar los a sus familiares muertos.
En son yaptığı iş tereke turlarıydı 1950'lerden itibaren başlayan, daha çok zengin yahudilere ölmüş akrabalarını bulmaları için yardımcı olan bir işti.
Aqui. Tio, i Que es ese proyecto del Hotel Heritage?
Amca, şu Heritage Hotel projesi de neyin nesi?
Heritage Hotel?
Heritage Hotel?
Heritage Hotel.
Bizim evimiz mi?
Hubo una cena de la Fundación Heritage hace dos meses, aquí en el Hyatt.
Yaklaşık iki ay önce şehir merkezinde Hyatt Oteli'nde Miras Vakfı'nın akşam yemeği vardı.
Bien, me alegro por usted. Le traje algo de correo.
Faith Heritage'ten gönderilmiş, Rahip Purdy'nin bırakılmasını isteyen postalar.
¿ Recursos? Tenemos acceso para varios Satélites de transmisión.
Faith Heritage'ı yerel politik destek üssüne çevirmenizi izlediler ve kaynak sağlanırsa küresel hale gelebileceğinize inanıyorlar.
- Quieren convertir el Faith Heritage... en una base de poder regional, y creo que encontraría nuestros recursos beneficiosos para Ud...
"İNANÇ MİRASI" nı, bölgesel bir güç odağı haline dönüştürmeni izlemişler ve doğru kaynaklar sağlandığı takdirde, küreselleşebileceğine inanıyorlar.
Siempre es bienvenido en Faith Heritage.
Dini Miras'ta her daim hoş karşılanırsınız.
Lo importante es que deje abierta la canilla de la caja registradora del Faith Heritage...
Asıl olay ise, Dini Miras nakit kayıtlarına bir kanalı daima açık tutması.
Y el accidente con el Cardiff Heritage Committee.
Ve sonra Cardiff Miras Heyeti bir kazada öldü.
Esta mujer que trabaja para el "Museo de Herencia" fue asesinada anoche.
Heritage Museum'da çalışan bu kadın dün akşam öldürüldü.
Una mujer fue asesinada anoche en el Museo de Herencia.
Heritage Müzesi'nden geçen akşam bir kadın öldürüldü.
Pero ahora vive en Heritage. ¿ Sí?
Şimdi, Heritage'in yukarısında yaşıyor.
Se que el me ofreció la oportunidad de expandir la palabra de Dios, de enviar su mensaje y sus enseñanzas a varias personas que de otra manera serian pasadas por alto, y de muchas maneras, el ha hecho mis sueños de Faith Heritage realidad.
Bana tanrının kelamını yayma fırsatı sunduğunu biliyorum. Onun mesajlarını ve öğrettiklerini birçok insana yayma fırsatı. Birçok açıdan, İnanç Mirası için hayallerimi gerçekleştirmeme yardım etti.
Por la cadena Faith Heritage.
- "İnanç Mirası" şebekesinden.
Me alegra que el reverendo Purdy volvió a hacer la festividad de Faith Heritage.
Rahip Purdy'nin "Dini Miras Kış Bayramı" nı tekrar gündeme getirmesine bayıldım.
En el día del festival de Faith Heritage... un día que celebramos la comunidad... la gente de Cleaves Mills perdió... uno de sus ciudadanos más queridos...
Dini Miras Festivali'nin bu gününde, normalde hep birlikte eğlendiğimiz bir günde, Cleaves Mills sakinleri en sevdikleri dostlarını kaybettiler- -
Pensaba en convertirlo en mi base... y siempre he tenido noticias de Faith Heritage para no perderme nada.
Hep benim de bir Kennebunkport'um olsun diye düşünüyordum. Şu çevreyolu davasını halledebilmek için İnanç Mirası uydu programından destek aldım.
Acepto la oportunidad de dar algo a Faith Heritage... después de todo lo que hizo por mí el Reverendo Purdy.
Rahip Purdy'nin benim için yaptığı onca şeyden sonra, İnanç Mirası için bir şeyler yapabilme fırsatını kaçırmam.
Darás un discurso esta noche, en el satélite de Faith Heritage.
Bu gece İnanç Mirası uydu kanalında konuşma yapacaksınız.
No apoyamos a Faith Heritage con dinero, un satélite... una mayor audiencia para que hicieras un carnaval... para los pueblerinos de Cleaves Mills.
İnanç Mirası'na destek sağlamadık, sana para verdik, uydu verdik. Cleaves Mills'teki ahmaklara karnaval düzenlemen için hiç görülmedik bir dinleyici kitlesi verdik.
He pensado menos en Stillson... y más en Faith Heritage.
Doğal olarak, Stillson hakkında daha az İnanç Mirası hakkında daha çok düşünüyordum.
El fundador de Faith Heritage.
İnanç Mirası'nın kurucusu.
- es el festival de Faith Heritage.
Sadece "İnanç Mirası Festivali".
En el día del festival Faith Heritage... la gente de Cleaves Mills... está de luto por la pérdida de uno de nuestros más queridos ciudadanos.
Bu İnanç Mirası Festival gününde, Cleaves Mills halkı hemşerilerimizden en sevdiğimizi kaybetmenin yasını tutuyor.
¿ Recuerdas la capilla de Faith Heritage?
İnanç Mirası'ndaki küçük kiliseyi biliyor musun?
Muertos en la capilla de Faith Heritage, respondan todas la unidades.
İnanç Mirası kilisesindeki kazazedeler... Tüm birimler cevap verin.
En el día del festival de Faith Heritage... un día que celebramos la comunidad... la gente de Cleaves Mills perdió uno de sus ciudadanos más queridos...
Dini Miras Festivali'nin bu gününde, normalde hep birlikte eğlendiğimiz bir günde, Cleaves Mills sakinleri en sevdikleri dostlarını kaybettiler Walt Bannerman'ı.
La capilla de Faith Heritage tiene que arder.
İnanç Mirası kilisesi yanmalı.
114 Fortridge Lane.
114 Heritage Yolu.
Una Harley Heritage Softail clásica del 92.
92 Harley Heritage Softail Klasik.
¿ Es todavía su esposo empleado del Banco Mutual Heritage?
Kocanız hala, "Mutual Heritage Bank" ta çalışıyor mu?
La radio por satélite debe haber captado el nuevo canal de "Faith Heritage" ( Herencia de la Fé )
Vaaz veren Purdy mi?
¿ El nuevo canal de "Faith Heritage"?
Uydu radyosu yeni "Dini Miras Kanalı" nı yakalamış olmalı.
En realidad vinimos por el fundador de Faith Heritage
Tiger Woods gibi mi görünüyorum? ( Dünya çapında ünlü bir golfçu. )
Gene, felicitaciones por la cadena de "Faith Heritage"
Vakıftan bahsederken,
En la cadena Faith Heritage.
"İnanç mirası" ağında.
¿ Cual es su conexión con Faith Heritage?
Malcolm Janus.
- Decidí convertir a Faith Heritage... en lo que era.
İnanç Mirası'nı ait olduğu yere döndürmeye karar verdim.