English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Herkes

Herkes translate Turkish

104,371 parallel translation
Todo aquel al que le importas está al otro lado de esa puerta.
Seni umursayan herkes o kapının diğer tarafında.
Las decisiones de un hombre conllevan consecuencias... sin importar su apellido.
Herkes ektiğini biçer. Kiminle akraba olduğu bu durumu değiştirmez.
Todos vivimos en jaulas.
Herkes kafeslerde yaşıyor.
En ese fatídico día, el vaquero se convirtió en el sombrío, taciturno, e implacable máquina de matar conocido comúnmente como El Santo de los Asesinos.
O kader gününde kovboy ; gaddar, ketum öfkesi dinmez bir ölüm makinesi olmuş. Herkes tarafından Katillerin Azizi olarak bilinir.
¡ Ojos al frente!
Herkes önüne baksýn.
Y lo has hecho.
Herkes böyle söylüyor. Sen bunu baţardýn.
Damas y caballeros un poco de atención, por favor.
Hanımlar ve beyler! Herkes bir dakika beni dinleyebilir mi lütfen?
Todos nos derrumbamos.
Sonunda herkes çözülür.
Todos.
İstisnasız herkes.
Me enteré que debo felicitarte.
Herkes seni tebrik etmek istiyor.
Todos asumen que yo soy el que la reemplazará, y ahora Donna me dice que si no me esfuerzo...
Herkes sırada benim olduğumu düşünüyor, ve şimdi de Donna öne çıkmazsan ne olacağını...
- Para todos.
- Herkes için daha iyi.
Todos te están alentando.
Herkes seni destekliyor!
Porque cualquiera puede ver por la forma en que ustedes están sentados ahí que él está tras tu puesto y eso a ti no te gusta nada. - Eso no...
Çünkü sizin oturuşunuzu gören herkes onun senin işine gözünü diktiğini ve bunun hiç hoşuna gitmediğini anlayabilir.
Eso dicen todos aquellos que copian la tecnología de otros y aseguran que es suya.
Herkes başkasının çalışmasını hackleyip sonra da kendisine aitmiş gibi kullansın.
Llené una solicitud, como todo el mundo.
- Bu da ne demek? Herkes gibi başvurdum.
No eres como todo el mundo.
Hayır, sen herkes değilsin.
Sé lo que hace tanto como cualquiera.
Herkes kadar hak ediyor.
Todos saben que eres muy buena con la gente, así que quedará bien afuera, pero entre tú y yo...
Herkes insanlarla aranın iyi olduğunu biliyor, bu yüzden burada faydalı olacaksın. Seninle benim aramda ise...
Todo el mundo se quiebra.
Herkes dağılır.
Todo el mundo.
Herkes.
Cualquiera que ha atravesado esas puertas lo ha hecho porque es creyente.
İnandıkları için, o kapıdan geçen herkes öyleydi.
Sí, bueno, ¿ por qué todo el mundo le trata como... si fuera una especie de "elegido"?
Neden herkes ona şey gibi "seçilmiş kişi" gibi davranıyor.
Hoy, somos invitadas, como todos los demás.
Bu gece misafirsiniz. Diğer herkes gibi.
Pero a veces tenemos que hacer lo mejor para todos, no lo que es justo.
Ama herkes için en doğru olanı yapmalıyız. Adil olanı değil.
Cariño todos los demás en este mundo, excepto tú, los niños y yo son carne de cañón.
Tatlım, sen, ben ve çocuklar dışında herkes benim için ölüme gönderilebilecek askerdir.
Todos, ocupen sus asientos.
Herkes yerine otursun.
La NFL considera que es mejor para todos los involucrados que no hagas una oferta.
NFL, eğer teklif yapmazsan herkes için iyi olacağını söylüyor.
Ahora lo sabrá todo el mundo.
Artık herkes biliyor.
Cada uno pasa el luto como quiere.
Herkes kendince yas tutar.
Quiero ver caer a ese mierda con cara de feto tanto como las demás, pero no tenemos mucho tiempo antes de que traigan los tanques.
O cenin suratlı götün tutuklanmasını ben de herkes kadar istiyorum. Ama kapıya tankların dayanmasına az kaldı.
Cualquier idiota sabe que Alpha Zeta Delta no admite a chicas de más de 60 kg.
Alpha Zeta Delta, 61 kilo üstündeki adayları dikkate bile almaz, herkes bilir.
¡ Despejad esto!
Herkes defolsun!
Mamá va a hacer la cena mientras todas las demás se vuelven locas.
Herkes kafayı yerken ananız yemek hazırlayacak.
Callaos todas, joder.
Herkes çenesini kapasın.
Están delante tocándosela.
Herkes önde mal gibi bekliyor.
Cinco : amnistía para todas las implicadas en este motín, siempre que no haya víctimas.
Beş, zayiat olmadığı takdirde isyana katılan herkes için af.
Cualquiera va a una imprenta y encarga tarjetas que digan lo que sea.
Herkes kartvizit bastırıp üzerine istediğini yazdırabilir.
Que no cunda el pánico.
Herkes sakin olsun.
Moveos, todos.
Herkes hareket etsin.
Todo el mundo dentro.
Herkes içeriye.
¿ Crees que se nota mucho?
Sence herkes söyler mi?
Abrochémonos.
Herkes otursun.
¿ Todo el mundo está listo para que nos vayamos?
Selam. Herkes kalkışa hazır mı?
Bueno, todo el mundo está siendo atípicamente agradable, pero todos esperamos que sepas dónde está el último fragmento de la Lanza del Destino.
Herkes alışılmadık biçimde cana yakın ama hepimiz Kader Mızrağı'nın son parçasının yerini bilmeni umuyoruz.
Esto es cualquiera que estuvo dentro cuando las puertas se cerraron.
Kapılar kapandığında içerde olan herkes burada.
Soy yo. Todos tienen que hacerlo.
Herkes yapmak zorunda.
Bueno, yo... Nunca había visto algo como eso, pero todos están bien.
Böylesini hiç görmemiştim, fakat herkes iyi.
Todos respondemos a Dios.
Herkes tanrıya hesap verir.
Mejor nunca significa mejor para todos.
İyi asla "herkes için iyi" demek değildir.
Para todos.
Herkes için.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]