Translate.vc / Spanish → Turkish / Herod
Herod translate Turkish
220 parallel translation
En la provincia conquistada de Galilea
Kral Herod ve Kraliçe Herodias, fethedilen Celile vilayetinde tahta geçmişti.
El Rey Herodes y la Reina Herodías se mantuvieron en el trono. La corte de Herodes era tan licenciosa que la Reina envió a la joven princesa Salomé a Roma.
Herod'un sarayı öyle keyfe düşmüştü ki, kraliçe genç Prenses Salome'yi Roma'ya gönderdi.
El rey Herodes y la Reina Herodías... están condenados porque viven en el pecado.
Kral Herod ve Kraliçe Herodias'ın sonu kötü, çünkü günah içinde yaşıyorlar.
Herodes ha roto el séptimo mandamiento.
Herod yedinci emre karşı geldi.
Recuerda cuando tu padre, Herodes el Grande, era rey de Judea.
Babanız Yüce Herod'un Juda kralı olduğu zamanları hatırlayın.
Partirás mañana por la noche. Y llevarás mis felicitaciones al Rey Herodes, en Galilea. Indícale que deberá duplicar los impuestos.
Yarın gece yelken açıp Celile'deki Kral Herod'a tebriklerimi iletecek ve vergilerin iki katına çıktığını haber vereceksin.
- La hijastra del Rey Herodes.
- Kral Herod'un üvey kızı.
Él acusa a la Casa de Herodes en nombre de la religión.
Din adına Herod hanedanına kara çalıyor.
Herodes es un rey extranjero.
Herod yabancı bir kraldır!
¡ No paguéis tributos a la Casa de Herodes!
Herod hanedanına metelik vermeyin!
- A causa de una profecía... hecha en época de su padre, Herodes el Grande.
Babası Yüce Herod zamanından kalma bir kehanet yüzünden.
- "Si un rey de la Casa de Herodes... daña al Mesías... él morirá en la agonía."
Ne kehaneti? "Herod hanedanından bir kral bir Mesih'e zarar verirse... "... acılar içinde ölecek. "
No puede precipitarse a los brazos de Herodes.
Onu bir anda Herod'un kollarına atmak doğru olmaz.
Estás dejando que destruya la Casa de Herodes.
O adamın Herod hanedanını başımıza yıkmasına göz yumacaksın.
Y cuando el Mesías muera a manos de la Casa de Herodes... Yo moriré.
Mesih, bir Herod'un elinde ölürse, ben de ölürüm.
¡ Abajo la Casa de Herodes!
Kahrolsun Herod hanedanı!
Te acusan de levantar al pueblo... para derrocar la Casa de Herodes.
Seni Herod hanedanını tahttan indirmek üzere halkı kışkırtmakla suçluyorlar.
Herodes tenía una buena causa para encarcelar a ese provocador.
Herod'un o isyancıyı tutuklaması için iyi bir nedeni var.
¡ Abajo la Casa de Herodes!
- Kahrolsun Herod hanedanı! - Salome.
Pero está lleno de soldados de Herodes.
Ama Herod'un askerleri her yerde.
Estaba ese desagradable y mezquino Rey Herodes.
Sinsi, hesapçı, inatçı bir kral varmış, adı Herod'muş.
Así que el cruel Rey Herodes pensó... que si mataba a todos los bebés del país, estaría seguro de deshacerse del pequeño Jesús.
Kral Herod o kadar zalimmiş ki bütün bebekleri öldürürse küçük İsa'dan da kurtulacağını düşünmüş.
Si el gran herodes nos deja marchar deberíamos marcharnos.
Büyük Herod bize müsaade ederse yola koyulmak istiyoruz.
¡ el rey herodes está muerto!
Kral Herod öldü!
¡ porfin murió el rey herodes!
Kral Herod nihayet öldü!
Herodes está muerto.
Herod ölmüş!
El viejo herodes está muerto.
İhtiyar Herod öldü.
No se arrepentirá de lo que ha hecho por el hijo de su viejo amigo, el rey herodes.
Caesar, dostu Kral Herod'un oğlu için yaptığı şeyden pişman olmayacak.
Hay poco a hacer. Es territorio del rey herodes.
Yahya, Kral Herod'un topraklarında.
- ¿ lo has mencionado a herodes?
Biz bir şey yapamayız ki. - Herod'a ondan bahsetmiş miydiniz?
Tengo órdenes de llevarte ante el rey herodes.
Seni Kral Herod'a götürmek için emir aldım.
He oído muchas cosas de ti, herodes. Todas malas.
Ben de senin hakkında çok şey duydum, Herod.
¡ no te perdonará, herodes!
- Sen de öyle. Bağışlanmayacaksın Herod!
¡ rey herodes!
Kral Herod!
Herodes ha tomado al bautista prisionero.
Vaftizci, Herod tarafından esir alınmış.
Ahora... mátame, herodes.
Şimdi... Öldür beni Herod.
¿ herodes?
Herod?
Herodes quiere matarte.
Herod sizi öldürmek istiyor.
Doblen la guardia en la residencia del rey herodes.
Kral Herod'un korumasını iki katına çıkarın.
Galilea es problema de herodes.
Celileli, Herod'un sorunu.
Llévenselo a herodes.
O'nu Herod'a götürün.
¡ Putas de Herodes!
Herod'un fahişeleri!
Herodes lo intentó pero Jesucristo sobrevivió.
Herod bunu denemişti ve İsa kurtuldu.
- Herodes no tenía nuestros recursos.
- Herod bizim imkanlarımızdan yoksundu.
Eres de la raza de Herodes
Sen Herod'un ırkındansın.
Eres asunto de Herodes
Sen Herod'un meselesisin.
¿ No impresionó a Herodes?
Herod etkilenmedi mi?
Poco antes de partir para la invasión de Britania, Marso Ovidio, mi gobernador de Siria me había escrito para darme la sorprendente noticia de que mi viejo amigo, Herodes Agripa, estaba fortificando Jerusalén.
# Britanya'yı işgale gitmemden kısa bir süre önce... #... Marsus Vibius, benim Suriye Vali'm... #... eski dostum Herod Agrippa'nın Kudüs'te tahkimat yaptığı konusunda... #... çok şaşırtıcı ve tedirgin edici bir mektup yazmıştı.
Antes de partir recibí una carta del tío de Herodes, Antipas.
Buradan ayrılmadan önce, Herod'un amcası Antipas'tan bir mektup almıştım.
No importa lo que haya entre nosotros... él amenaza la Casa de Herodes.
Aramızda ne geçerse geçsin, Herod hanedanı için bir tehdit o.
- Deja en paz la Casa de Herodes.
Herod hanedanını rahat bırak.