Hickey translate Turkish

Acababa de subir a Ed Hickey a un taxi.

Ed Hickey'yi taksiye yeni bindirmiştim.

" Ed Hickey estaba un poco ebrio.

" Ed Hickey bu akşam biraz kafayı bulmuş.

Entonces le dije : "Escucha, Chris, ¿ por qué no quitas ese artículo del periódico?"

Ben de dedim ki, "Dinle Chris William Hickey'in köşesini gazeteden çıkartmaya ne dersin?"

Bien hecho, Hickey.

Güzel taklit Hickey.

Me temo que la Sra. Hickey ha decidido que éste es un buen momento para tener su bebe.

Korkarım, Mrs. Hickey bebeğini doğurmak için uygun zaman olduğuna karar vermiş.

William Hickey dice que estaba alterado.

William Hickey, "çok çalışmaktan bitkin düştü" demiş Bakanım.

Boy, podía dar un Hickey.

Öyle bir morluk bırakırdı ki.

Hickey importante!

Norm, büyük morlukmuş!

La tregua no va a durar... especialmente cuando vuelva Hickey.

Bana sorarsan bu fazla sürmeyecek. Özellikle Hickey döndükten sonra.

¿ Quién es Hickey?

Hickey kim?

Hickey es como el brazo derecho de Doyle.

Hickey, Doyle'un sağ kolu. Görsen çok tatlı bir adam.

El mejor hombre de Doyle, aparte de Hickey.

Doyle'un Hickey'den sonraki ikinci adamını.

Doyle no hará nada si no está Hickey.

Hickey burada yokken, Doyle hiç bir halt edemez.

Será mejor que tengas razón... porque si Doyle manda a Hickey por mí... vendrá directamente a por ti.

Umarım doğrudur. Yoksa Doyle, Hickey'yi peşime takacak olursa... senin peşinden gelmesini söylerim.

Todos hablan de Hickey.

Sürekli Hickey'den söz ediliyor.

¿ Has oído hablar de Hickey?

Hickey'yi duydun demek?

Aún así, Hickey puede causar muchos problemas.

Gerçi Hickey çok acımasız olabilir.

Mándale saludos a Hickey de mi parte.

Hickey'ye benden selam söyle.

No tenía más jugadas hasta que volviera Hickey.

Hickey gelene kadar etrafta pek hareket yoktu.

Ha vuelto Hickey.

Hickey dönmüş.

Este es Hickey.

Bu Hickey.

Quiero que tú y Hickey os quedéis conmigo.

Sen ve Hickey'nin benimle kalmanızı istiyorum.

Hickey sospechaba,

Hickey şüphelendi...

Cuando Hickey vuelva, te los cortaremos uno a uno.

Hickey dönünce, onları teker teker keseceğiz

Hickey y Doyle están en México.

Hickey ve Doyle Meksika'dalar.

Un mensaje para Hickey.

Hickey için bir mesaj.

Joe y yo esperamos toda la noche a Hickey y a Doyle.

Joe'yla birlikte bütün gece Hickey ve Doyle'u bekledik.

Hickey, tú y yo ganamos. Somos supervivientes.

Sen, ben ve Hickey, biz bu savaşı kazandık.

Me gusta Hickey.

Ben Hike'ti severim.

Yo en el doble dos.

- 37. - Ben de 22. Hickey.

- J. Hickey.

- John Brennick.

Tengo que ir a la granja de Ed Hickey y cambiarlo por uno nuevo.

Ed Hickey'ye gidip onu bir başkasıyla değiştirmeliyim.

El Sr. Hickey pide puntualidad para lo del testamento.

Bay Hickey vasiyet için bizi vaktinde istiyor orada.

- Katie Hickey.

- Katie Hickey.

- Sí, Katie Hickey.

- Evet, Katie Hickey.

Encantado de conocerla, Muka Licka Hickey.

Evet, tanıştığımıza memnun oldum, Muka Licka Hickey.

Earl Hickey puso 5.

O çocuklar düzeltilemez.

Así que le hice entender a Pierre que su decisión era o volver a casa o morir.

Seninkini. Hickey Onların yasal soyadı bu.

Pierre dejó la escuela, el país y nunca más volvió.

Bana israf gibi geliyor. Hickey'i seviyorum. Kahretsin.

¿ Earl Hickey? Pierre...

Onları asla aşamadı.

¿ Me imagino que no hay "concierge" las 24 horas del día?

Belki de kamptakiler Earl Hickey'nin iyi bir şey yapmasından ders çıkarırlar. İşte böyle ol.

Y ese es mi Papá, Carl Hickey.

İşte benim babam, carl hickey.

¿ Como podría Carl hickey mejorar nuestro nivel de vida si ni siquiera puede mejorar a su propio hijo?

Peki, Carl Hickey, nasıl bizim hayat standartlarımızı yükseltecek, daha oğlunun standardını bile ayarlayamazken?

En esta transmisión en vivo el alcalde Marty Park debatirá contra su oponente Carl Hickey.

Bu canlı yayında... Şu anki başkan Marty Park ile onu zorlayacak olan Carl Hickey var.

Reemplazando a Carl Hickey, su hijo, Earl Hickey. No, no, no, no, no.

Carl Hickey'in yerine burada onun oğlu, earl hickey bizimle.

¿ Qué acerca de su Hickey?

Morluk nasıl oldu?

Muka laka hickey, si quieres hacerme acostar pásame el poi :

Mookalakaheeki.

- ¿ Dónde está Hickey?

Hickey nerede?

Earl Hickey la tiene mala. ¿ Qué estás haciendo?

İyi şanslar.

Tengo un taxi esperando

Vay be... Earl Hickey.

Por años, el hijo de Carl Hickey ha sido una amenaza para la buena gente del condado Camden.

Senin o pis kıçına dava açard... ancak şimdi, sokakta şiddet vardı... Yıllardır, carl hickey'nin oğlu şehir halkının iyi insanlarına baş belası oldu.