Translate.vc / Spanish → Turkish / Hitler
Hitler translate Turkish
5,066 parallel translation
Adolf Hitler no se convirtió en Adolf Hitler simplemente por llamarse Adolf.
- Adolf Hitler sadece adı Adolf olduğu için Adolf Hitler olmadı.
Vincent... Para la gente "Adolphe" ya no existe, sólo existe Adolf, Adolf Hitler, es así.
Vincent, insanlar için Adolphe diye bir şey yok.
Pero si persistes en llamarlo como Hitler te pediré que les avises a los Rosenthal.
Ama, oğluna Hitler'in adını koymakta inat edeceksen Rosenthal'leri uyarmanı öneririm.
Él comprendió todo. Rechazó a Hitler hasta en su apariencia.
Her şeyi anlamıştı ve Hitler'i her yönüyle reddetti.
Casi lo idolatras.
- Neredeyse onu tanrılaştırıyorsun. - Ben mi Hitler'i tanrılaştırıyorum?
- ¿ Yo idolatro a Hitler? - Absolutamente.
Kesinlikle.
Mi hijo será un tipo formidable, destrozará el fascismo le arrancará a Hitler su monopolio y lo hará caer del pedestal donde tú lo pusiste.
Oğlum harika biri olacak. Faşizmi yerle bir edecek. Hitler'in tekeline son verecek ve onu kaidesinden alaşağı edecek.
- Hitler, supongo.
- Hitler, sanırım.
Conque, si François Chocard, por su simple idiotez pudo en Radio France hacer desaparecer presidentes, reyes y nuestros más grandes autores entonces, mi Adolf Larchet destronará a Hitler.
Yani, eğer François Chocard, sadece dangalaklığı yüzünden Radio France'da da olsa kralları, başkanları ve en büyük Fransız yazarları silip süpürebildiyse inan bana, Adolf Larchet, Hitler'i havaya uçuracak. Adolf öldü, yaşasın Adolf!
Sería largo entrar en detalles a grandes rasgos después de que Vincent nos anunció que quería llamar a su hijo como Hitler...
Ayrıntıya girersem biraz uzun sürebilir, ama kabaca... Vincent, oğluna Hitler'in adını koyacağını söyledikten sonra... Diktatör olan, anne.
Al ir a Europa a luchar contra Hitler...
Hitler'le savaşmak için denizaşırı yol gittiğinde...
VACACIONES DE PRIMAVERA, ZORRA Vencer a Hitler, el fascismo y su racismo pero también las leyes de segregación del sur del país.
Hitler'i, onun faşizmini ve ırkçı politikalarını yenmenin haricinde Jim Crow ve ırkçı güney yakasını yenmeyi de kapsar.
Ni Napoleón, ni Hitler, ni siquiera Balki en la 9 temporada de "Perfect Strangers", que no se emitió.
Ne Napolyon, ne de Hitler, ne de Perfect Strangers'ın yayınlanmamış 9 sezonundaki Balki.
Utilizo comparaciones con Hitler para ganar discusiones en Internet en cuanto me irrito.
Internet'teki tartışmaları kazanmak için hemen Hitler kıyaslamaları yapıyorum.
Tiene un bigote como el de Hitler
Kesin Hitler bıyığı vardır.
Me entró el pánico e hice la broma de Hitler.
Panikledim ve Hitler şakasını yaptım.
Exacto, no podemos saberlo porque Ricky Hitler le disparó.
Bilemeyiz çünkü bu Ricky Hitler çocuğu vurdu.
Lastima, hubiéramos disfrutado de Hitler y la segregación.
Ne yazık. Irkçılıktan ve Hitler'den hoşlanırdır.
Quiero decir, no con Stalin o Hitler, pero... no estoy llamando Hitler a Nick Newport.
Yani elbette Stalin veya Hitler'a değil, ama... Nick Newport'a Hitler demiyorum.
- Hitler, ¿ no?
Hitler. Değil mi?
Como Hitler...
Hitler gibi...
Esos son nuestros chicos, Hitler.
Ölenler bizim evlatlarımızdı Herr Hitler.
Se parecía a Hitler.
Hitler'e benziyor.
Es, no es Hitler, ¿ no?
Hitler değil, değil mi?
Su genialidad como científico de cohetes le permitió ganarse un lugar en la SS, entre los más confiables científicos y oficiales de Hitler.
Roket mühendisi olarak gösterdiği başarı ona Hitlerin en güvendiği bilimciler ve Subaylardan oluşturduğu SS'ler içinde seçkin bir yer kazandırdı.
La SS de Hitler no era más que una sociedad secreta.
Hitler'in SS'leri gizli bir cemiyetten başka bir şey değildir.
Oiga ¿ la guerra ha terminado? Si... ha terminado. ¿ Y Hitler?
Dinle savaş bitti mi?
Fuiste tras él como un hermano de Hitler, y no me has dado oportunidad. Vamos a clase.
sen hemen saldırdın benim anlatmama izin vermedin. ki hadi sınıfa gidelim.
- Lo siento, Tracy ¿ Quieres ser manipulado por este aparcamiento de camiones hitleriano? ¿ O quieres hacer lo que te dé la gana, con una zorra sexy y divertida qué te acaba de comprar..., una piñata?
Affedersin Tracy ama, bu karavan parkı bozması Hitler tarafından patronluk taslanmak mı istersin, yoksa ne isteesen yapman ve sana demin bir pinyata alan bu seksi, eğlenceli sürtüğü mü istersin?
No podemos saberlo, porque ese Ricky Hitler le disparó.
Bilemeyiz çünkü bu Ricky Hitler çocuğu vurdu.
Tal vez es el sobrino de Hitler en un recorrido turístico.
Belki Hitler'in şehir turunda olan yeğenidir.
Está bien, el sobrino de Hitler no viaja tanto.
- Görev değişkliği - Pekala. Hitler'in yeğeni etrafta bu kadar dolaşmaz.
Quizás fue creado? Y reporta personalmente a Hitler?
Belki bunun sorumlusu Hitler dir?
Qué te parece estar en el bunker de Hitler mientras está gritando.
Veya Hitler bağırırken onun sığınağında olmak?
- Estaría un poco nervioso, pero después del viaje en auto... Hitler ya no me asusta. Te soy honesto.
Biraz gerilirdim ama şu araba yolculuğundan sonra Hitler beni o kadar da korkutmuyor.
Decí lo que quieras sobre Hitler... pero eso es una terrible noche de bodas, no? Es una mala noche de bodas.
Hitler için ne derlerse desinler berbat bir balayı geçirmişler derim ben.
- La parte más graciosa del chiste es, "Decí lo que quieras sobre Hitler".
Şakanın en komik kısmı : "Hitler için ne derlerse desinler" di.
Alice Bailey, H.G. Wells, Adolf Hitler, Gorbachov, George Soros, Herbert W. Bush.
Alice Bailey, H.G. Wells, Adolf Hitler, Gorbaçov George Soros, Herbert Walker Bush.
Y tal como los médicos del régimen de Hitler la sensación de superioridad de este su-des sustituye el juramento hipocrático.
Ve Hitler rejimi altındaki doktorlar gibi zanlının üstünlük duygusu Hipokrat yeminin yerine geçmiş durumda.
Mira, yo detengo a Hitler y tú encuentras a Chevy, ¿ vale?
Bak, ben Hitler'i durdururum sen Chevy'yi bul, tamam mı?
Más que cualquier otra guerra en el mundo, la campaña de Hitler fue conducida por odio puro y violento.
Tarihteki bütün savaşlardan daha fazla olmak üzere Hitler'in mücadelesi saf, vahşi bir nefretin ürünüdür.
Sí, bueno, pensamos que la paz pura del Dhoti de Gandhi pudiese contrarrestar el odio puro de Hitler.
Evet, Gandhi'nin giysisinin saf barışı Hitler'in saf nefretini etkisizleştirir diye düşünmüştük.
- Hay ruido en la línea?
Hitler'in doğum günü. - Orada bir çızırtı mı var?
¡ El Hitler del darle al tema!
Hitler'in vuruşu!
- ¿ y entonces Fred lo "hitleriza"?
- Fred'in Hitler vuruşunu.
¿ Como hizo Neville Chamberlain con Hitler?
Neville Chamberlain'ın Hitler'e yaptığı gibi mi?
Vuestro Churchill tuvo a Hitler.
Churchill'in Hitler'i vardı.
Le diré a Hitler : " Nos tomaste Alsacia, Lorena.
Hitler'e şunu derdim :
¿ El Nazismo?
- Peki ya Hitler? Nazizm?
- Cumpleaños de Hitler.
Evet.
Y una película de Hitler y el Verrat fusilando gente en 1936.
Hitler'in ve Verrat'ın 1936'da insanları vurması.