Translate.vc / Spanish → Turkish / Horse
Horse translate Turkish
376 parallel translation
Cuello de caballo.
Horse's Neck kokteyl.
Para la reunión de Vigilantes de Black Horse.
Siyah Atlılar toplantısı.
- Si se acerca por aquí los Vigilantes de Black Horse nos encargaremos de él.
Bu tarafa gelirse Siyah Atlılar icabına bakar.
- En el suelo, tropas de Black Horse.
- Yere, Siyah At birliği.
Entra ahí, Bill, rápido.
[Horse Stops] Buraya gir Bill çabuk!
Bien, enterrarán al viejo Hoss Williams hoy.
Yaşlı Horse Williams'ı bugün gömüyorlar.
Hoss Williams, ¿ Supones que es lo suficientemente malvado?
Horse Williams'ın yeterince günahkâr olduğuna emin misin?
¿ Crees que el viejo Hoss Williams nos oirá hablando?
Sence Horse Williams, bizim konuşmalarımızı duyuyor mu?
Ahora bien, cuando estabas en el cementerio, ¿ Estabas cerca de la tumba de Hoss Williams? Sí, señor.
Şimdi, mezarlıktayken Horse Williams'ın mezarının yakınlarında mıydın?
Si quieres mi oro, tráeme las armas con las que Caballo Loco y los sioux del norte libraron la batalla de Little Big Horn.
Eğer altınımı istiyorsan bana Crazy Horse ve Kuzeydeki Siyunun Little Big Horn'da savaştığı silahları getir.
Me contó que los sioux de Caballo Loco habían acabado con Custer.
Siyuların Crazy Horse'un yanında Custer'ı nasıI yok ettiğini anlattı.
- El paso White Horse. 3 km cuesta arriba.
White Horse geçidi 2 mil ilerde.
No vamos a ir por el paso White Horse.
Oradan geçmeyeceğiz.
El indio "Crazy Horse" está allá.
Navajoca anlamıyorlar. Onlara bağlan.
Un White Horse, que sea doble.
"White Horse".
Podríamos ir al White Horse a tomar algo.
İçki içmek için White Horse'a uğrarız.
Y luego una prima de 25 dólares a la entrega del ganado en Crazy Horse, Texas.
Sürüyü Crazy Hors'a götürdüğümüzde, fazladan 25 $ daha veririm.
- A un tipo llamado Breckenridge nos contrató para ir con esta caravana a Crazy Horse.
Dostumuz, Breckenridge'i. Bu ekiple birlikte Texas. Crazy Horse'a gitmek için bizi tuttu.
Crazy Horse está en la otra orilla. Más allá de las montañas.
Crazy Horse, şu dağın öteki tarafında.
He visitado el Coliseo y la Mona Lisa... pero nunca me llevan a ninguno de esos lugares... como el Lido, el Caballo Loco y Le Sexy.
Kolezyum'a gittim ve Mona Lisa'yı gördüm. Ama beni hiç o güzel yerlere götürmediler. Mesela Lido'ya, The Crazy Horse'a ve Le Sexy'ye.
Y ahora, el Crazy Horse presenta a Mademoiselle Liz... Bien.
Bayanlar ve baylar, Crazy Horse, Matmazel Liz'i sunmaktan onur duyar.
¿ Y Caballo Salvaje?
Peki, Wild Horse?
Ve a buscar a Caballo Salvaje.
Öyleyse Wild Horse'u al.
A todos menos a Caballo Salvaje.
Sadece Wild Horse değil.
¿ Todo en orden con Caballo Salvaje?
Wild Horse iyi mi?
Caballo Salvaje y sus hombres parecen estar listos.
Wild Horse ile adamları hazır görünüyorlar.
El "Horse's Head" es lindo.
"At Kafası" iyi.
Está autorizado para ofrecer a los indios una reserva de dos millones de hectáreas... que se extiende desde la orilla sur del Forge a las Horse Mountains.
Kızılderililere, Horse dağlarından başlayıp Forge Nehrinin güney kıyısına uzanan 2 milyon dönümlük bir rezervasyon teklif edebilme yetkisi almış....
"La Horse".
Yasadışı yani.
- ¿ "La Horse"?
- Ne demek beyaz zehir?
- Tuve que hacer una salida inesperada a las afueras.
Bir sorun için çağırdılar... Horse Pike yolunda.
Estacionaré mi remolque para dos caballos...
# I'll park my two-horse trailer
Estábamos en Black Horse Pike, en las afueras de Absecon.
Black Horse Pike, tam Absecon'dan çıkınca.
- también del "Crazy Horse".
Bu, "Crazy Horse" sülâlesinden.
Puedes hablar, Horse lo sabe.
Konuşabilirsin, Horse biliyor.
Dile a Horse que cubra los "flies" cortos cerca del plato.
Horse'a söyle yüksek topu plakadan uzak tutsun.
Horse Face Lee, Slim Miller...
At Suratlı Lee, Sıska Miller...
# He's got more horse sense
* Anlardı atlardan *
Una vez fui cazador de búfalos en Yellow Horse Creek en Texas.
Ben bir kere Yellow Horse Creek'te Teksas'ta bizon avcısıydım.
Bienvenidos a Crazy Horse West.
- Selam. - Crazy Horse West'e hoş geldiniz.
Crazy Horse West está orgulloso de presentar.
Crazy Horse West Kulübü, gururla takdim eder...
Dijo el búho al gatito... ven conmigo al Crazy Horse West... y Mr.
Baykuş kediye... "Benimle Crazy Horse West'e gel Bay Muhteşem bizi coşkulu Paris'e götürsün." demiş.
Aquí en el Crazy Horse West... Le damos mucho más que eso.
Burada, Crazy Horse West'te biz size bundan daha fazlasını sunacağız.
Y ahora, damas y caballeros... esta noche, por primera vez en este escenario... El Crazy Horse West está orgulloso de presentar esta noche... a nuestro director musical, Mr. Tonny Daggio...
Ve şimdi de bayanlar baylar bu gece ilk defa bu sahnede Crazy Horse West gururla takdim ediyor müzik direktörümüz, Bay Tony Daggio.
¡ Están en el Crazy Horse West!
Crazy Horse West Kulübü'nde!
El Crazy Horse West está orgulloso de presentar... A Mr. Sofisticación.
Crazy Horse West gururla sunar Bay Sofistike ve onun güzelleri!
Deben saber algo en la taverna Black Horse.
Siyah at meyhanesindekiler bir şeyler biliyor olmalı.
¿ Crazy Horse?
Crazy Horse'a mı?
A Crazy Horse.
Belki Crazy Horse'a kadar.
Crazy Horse West está orgulloso de presentar... Mr. Sofisticación
Crazy Horse West Kulübü, gururla takdim eder Bay Sofistike ve güzelleri!
¿ El Black Horse?
Siyah at mı?