Translate.vc / Spanish → Turkish / Hound
Hound translate Turkish
110 parallel translation
Optimus, Hound, ayudadnos.
Hounde! - Birisi bize yardım etsin!
Starscream y tú visteis uno de los hologramas de Hound.
Öyleyse sağlamsınız. Çok iyi.
Laserbeak me informa que aún están funcionando.
Hound'un hologramları.
Hasta que Teletran Uno funcione, es nuestro deber que los Decepticons no hagan de las suyas.
Teletran 1 tekrar çalışana kadar,... çevredeki Decepticon faaliyetlerini biz kontrol edeceğiz, Hound.
Hound llamando a Optimus Prime, enemigo a la vista.
Hound, Optimus Prime'ı arıyor. Düşman tespit edildi.
No mucho, pero el paisaje es muy bonito.
- Daha çok var mı, Hound? - Neredeyse geldik, Spike.
Buena suerte!
- Hound! - Buradayım, Prime.
Vayamos a darles una lección!
Burasının Cybertron'dan çok farkı var. Kendini fazla kaptırma, Hound.
Lo siento amigo, Fue mi culpa, No debí dispararle a Megatron.
Üzgünüm, Hound, benim hatam, Megatron'a ateş etmemeliydim.
Lleven su Elvis "You Ain't Nothin'But A Hound" dog!
Elvis'in "Sen hiçbirşeysin, sadece bir av köpeği" köpeklerinizi alın.
Conseguí ésta de un perro de caza.
Got this one from a basset hound.
Flea-hound poco!
Bitli köpek!
- ¿ Y un basset hound?
- Sanmıyorum. - Av köpeğine ne dersiniz?
Huckleberry Hound, el Jefe Górgori, el Oso Yogi.
Kamburüzümü Köpeği? Şef Wiggum? Ayı Yogi?
Le pusimos "hound", "sabueso", por lujurioso.
- Ona "Tazı" deriz, çünkü hep kız peşinde koşar.
"Hípica y Caza".
Horse and Hound.
¿ Y Ud. es de "Hípica y Caza"?
Siz de şeydensiniz Horse And Hound.
La favorita de "Hípica y Caza".
Horse and Hound'un en sevdiği aktrisiniz.
El Sr. Thacker, de "Hípica y Caza".
- Bay Thacker, Horse and Hound'dan.
- No. A mí me gusta Hound Dog.
Hayır, ben Hound Dog derim.
El tenía varios Redbones y su hermano tenía un Blue Tick, y su hermano un Plott Hound y otros miembros de la familia tenían también Hounds, y algunos Cataloona Hounds.
Redbone köpekleri vardı. Erkek kardeşinde de Blue Tick ve Plott Hound vardı. Ailenin diğer fertlerinde, kuzenlerde falan da av köpekleri vardı.
- El Grupo Hound.
- Tazı grubu.
El Grupo Hound puede ser dividido en dos grupos, vista y olfato.
Tazılar görme ve koku alma duyusu kuvvetli olanlar diye iki gruba ayrılır.
Huckleberry Hound. Yo era tan gay.
Çok yumuşaktım.
Aunque sea "Perro y Caballo".
"Horse and Hound" olsa da fark etmez, yeter ki okumadığım bir şey olsun.
Vean a ese vigoroso sabueso rasgar la guitarra, correr, pelear y vencer a los chicos malos.
Onu Hound Dog'ta dikkatle izleyin. Tıngırdatıyor, yarışıyor. Dövüşüyor.
"Trueno contra el sabueso de los baskervilles."
"Thunderbolt Versus the Hound of the Baskervilles".
Huckleberry Hound.
Akıllı Bıdık.
¿ Huckleberry Hound?
Bilmiyor musun?
¿ A Huckleberry Hound y ese tipo de cosas?
Akıllı Bıdık gibi mi?
Mi muñeco de Huckleberry Hound era de mis cosas favoritas en mi niñez.
Çocukken en sevdiğim eşyam Akıllı Bıdık bebeğimdi.
Aquí está, "El sabueso de los Baskervilles".
İşte ; "Hound of the Baskervilles".
¿ Una primera edición Inglesa de 1902? Por supuesto que la quiero.
"The Hound"'ın 1902 yılındaki Birinci İngiliz baskısını mı?
Tengo diez dólares para el Basset Hound.
Basset hound'a 10 dolar koyuyorum.
Damas y caballeros, y el ganador al mejor del espectáculo es el número 29, el Basset Hound.
.. oylamaya katkılarından dolayı teşekkür ederiz. Bayanlar ve baylar, ve kazanan... Basset hound ile yarışan Bayan Pinochle.
En el caso de esta señora... es la solución para no parecer un basset hound.
Mrs. Hansen-Tagen'in için bu, sadece Hush-Puppies köpeği ile karıştırılmanın biraz geciktirilmesidir.
¿ Quién empezó cantando "Hound Dog"?
"Hound Dog" u ilk kim söyledi?
Elvis cantó "Hound Dog" en uno de sus programas y hubo montones de quejas
Elvis "Hound Dog" şarkısını söylemişti. Aşırı şikayet vardı.
- Sabe... - Gracias. ... creciendo en Edimburgo, mis hermanas y yo teníamos un perro basset que solía aullar como una lechuza.
Edinburgh'dayken kız kardeşimle benim kar baykuşu gibi öten, basset hound cinsi bir köpeğimiz vardı.
Lo llamábamos "perro basset" aunque mi hermana, siempre le decía "Tío Jimmy".
Ona Basset Hound diyorduk. Gerçi kız kardeşim ona hep Jimmy Amca derdi.
¡ Pareces Gene Simmons teniendo sexo con un perro basset!
Basset hound cinsi bir köpekle yatmış Gene Simmons'a benziyorsun! Hoş değil, Liz.
My heart tells me to trust him, But your head knows he's a hound.
Kalbim ona güvenmemi söylüyor. Tabii beynin onun çakal olduğunu biliyor.
Roger, pero todos me llaman Hound Dog.
Roger, yine de herkes bana Tazı der.
Perdón, Hound Dog.
Affedersin, Tazı.
A Hound Dog lo golpean tan fuerte que despierta con sangre en la almohada. No sabe de dónde sale.
Biliyorsun, Tazı hep sert bir darbe aldığında uyandığı zaman yastığında nerden geldiğini bilmediği bir kan olurmuş.
¡ Ningún respetable Departamento de Policía en América dejaría a Leland "Sabueso" Stottlemeyer llevar un arma cargada!
Amerika'daki polis departmanının öz saygısı yok. Leland "Hound Dog" Stottlemeyer'ın dolu bir Silah taşımasına izin veriyor!
Fue una ilusión, Skyfire.
Sen ve Starscream Hound'un hologramlarından birini gördünüz.
Entendido, Hound.
Anlaşıldı, Hound.
Tal vez Hound tiene algún desperfecto en sus bancos de datos.
Ben herhangi bir Decepticon tespit etmiyorum.
¿ De que harás el holograma, Hound?
Aklındaki fikir ne?
El sabueso de los Baskervilles.
"The Hound Of The Baskervilles".