Translate.vc / Spanish → Turkish / Idéa
Idéa translate Turkish
109,483 parallel translation
Podrías proponer alguna idea, ¿ no?
Gerçek bir fikir üretebilir misin?
Oye, no es mala idea.
Fena fikir değil.
Ha sido idea tuya. Te toca.
Fikir senden çıktı, sıra sende.
Bueno, esto no es Washington, y no tengo ni puta idea de quién es Larry, pero supongo que la gente de aquí no se parece en nada a él.
Burası Washington değil. Larry de kimin nesidir, bilmiyorum ama buradaki insan profilini temsil ettiğini sanmıyorum.
Creo que es muy mala idea.
Bence berbat bir fikir.
La idea de dar una exclusiva es contar tu historia a una audiencia internacional antes que a nadie más.
Özel röportajın amacı, hikayeni başkasına anlatmadan önce dünya izleyicisine anlatmaktır.
- No me atrae la idea.
- Kulağa hoş gelmiyor.
Esta mujer no tiene idea de lo que dice.
Bu kadın saçmalıyor.
Pero esa es la idea.
Ama tek amacım bu zaten.
Tengo una idea.
Bir fikrim var.
¿ La idea es rehabilitarlas o hacer ricos a los accionistas de la corporación?
Amaç bu kadınları topluma kazandırmak mı, YIK hissedarlarının cebini doldurmak mı?
Esto es una mala idea.
Bu fikir hoşuma gitmedi.
Entonces piensa una idea mejor, Reina de la Obviedad.
O zaman daha iyi bir fikir bul çokbilmiş hanımefendi.
No tengo idea de qué significa : "Sígueme la corriente".
"Bana uy" derken neyi kastettiğini hiç anlamadım.
Sin embargo, históricamente, el judaísmo se adhiere a la idea del Olam Haba, el mundo por venir.
Fakat tarihte, Musevilik, gelecek dünya demek olan Olam Haba fikrini desteklemiştir.
- Esa es la idea.
- Amacım da bu.
Se me está quitando la idea.
Fikrim değişmeye başladı.
Doctor Rathenau, algunos de nosotros seguimos disfrutando con la idea de que los científicos tienen como objetivo desentrañar los misterios del mundo, no encontrar nuevos modos de destruirlo.
Doktor Rathenau. Bazılarımız delice de olsa hâlâ bilim insanlarının dünyanın gizemlerini çözmesi gerektiğini düşünüyor onu yok etmenin yeni yollarını bulması gerektiğini değil.
La relatividad es la idea más importante que he tenido jamás.
Görelilik aklıma gelen en büyük fikir.
¿ El comité? Me temo que no tengo ni idea de lo que está hablando, señor.
Maalesef neden bahsettiğinize dair fikrim yok, beyefendi.
Martin, ¿ no te parece que es buena idea tener a los amigos cerca y a los enemigos más cerca?
Sence de dostlarını yakında, düşmanlarını daha yakında tutmak iyi bir fikir değil midir?
No tenía idea de que él sabía.
Ancak üçe kadar saymayı biliyorum. Onun konuşabildiğini de bilmiyordum.
Sé vender la idea de una familia feliz.
Mutlu aile imajını nasıl satacağımı biliyorum.
- ¡ Es una buena idea!
- ıyi bir fikirle geldim!
Es una buena idea, y lo hice por nuestra familia.
ıyi bir fikirdi ve ailemiz için yaptım.
No suelo estar aquí atrás, así que... No tengo ni idea.
Genelde tezgâh arkasında durmadığımdan hiçbir fikrim yok.
- ¿ Fue idea de Marty?
- Bu fikir Marty'den mi çıktı?
¿ Y el predicador no tiene idea de esto?
Peki vaizin bu işten hâlâ haberi yok mu?
Esa es la idea.
Amaç da o zaten.
Todo esto fue idea tuya.
Fikir senden çıktı.
Esa es la idea, Lou.
Mesele de o zaten Lou.
Tiene una idea comercial alocada.
Saçma bir fikri var. Belli mi olur?
Seguro tienes una buena idea.
Eminim bir fikrin vardır.
Dime verdadero o falso. No tienes idea de qué hago ni para quién.
Kime ne iş yaptığımı bilmiyorsun, doğru mu yanlış mı?
- Qué gran idea.
- Harika bir fikir.
Eso fue idea tuya.
Bu fikir senden çıktı.
Esa es una mala idea.
Kötü fikir.
Sé que dijimos que sí, pero no me parece una buena idea.
Kabul ettiğimizi biliyorum ama bence bu iyi bir fikir değil.
No tiene idea de lo que hace.
Neye bulaştığını hiç bilmiyorsun.
Ni idea.
Hiçbir fikrim yok.
No tengo la puta idea.
Hiçbir fikrim yok.
No tengo idea de dónde...
Hiçbir fikrim yok...
No tengo idea.
Bir fikrim yok.
No tengo idea de dónde está Garcia.
Garcia'nın nerede olduğunu bilmiyorum.
¿ Alguna otra idea?
Başka bir fikriniz var mı?
Hice cosas de las que tú no tienes idea.
Tahmin bile edemeyeceğin şeyler yaptım.
¿ Alguna idea?
Senin bildiğin bir şey var mı?
Ni idea.
Hantal.
No tienen ni idea de que la cámara tiene una característica secreta.
Kasanın gizli bir özelliği olduğunu bilmiyorlar.
Te dije que era una idea ridícula.
Saçma bir fikir olduğunu söylemiştim.
Aunque, desde luego, esta idea no es extraña para la mayoría de vosotros.
Tabii bu fikir çoğunuz için yabancı değil.