Translate.vc / Spanish → Turkish / Imperio
Imperio translate Turkish
4,364 parallel translation
Lamento informar que la Orden Jedi y la República han caído mientras la sombra del Imperio se cierne para tomar su lugar.
Üzülerek belirtiyorum ki hem Jedi Düzenimiz hem de Cumhuriyet İmparatorluğun karanlık gölgesinin çekilmesiyle düştü.
Querida, hiciste un gran servicio a tu Imperio hoy.
Canım, bugün İmparatorluk için büyük bir hizmette bulundun.
Cuando estaba traduciendo descubrí que enviaban esos T-7s como prototipos así el imperio podría producir en masa en Lothal.
Çeviri yaptığımda fark ettim ki İmparatorluğun o T-7'leri taşıma sebebi onları Lathal'da üretmek için birer prototip olarak kullanmak.
Nos robamos las armas del Imperio y las vendemos por créditos que desesperadamente necesitamos para mantener este pajarito.
Çaldığımız silahlar İmparatorluk için önemliymiş... ve onları satmakla bu kuşu uçurmaya devam ettirmek için tam ihtiyacımız olan krediyi bulacağız.
Este R2 dice que su verdadera misión era asegurarse que los T-7s nunca le llegaran al Imperio y que su dueño pagara muy bien por su regreso.
Bu R2 gerçek görevinin o T-7'lerin asla İmparatorluğun eline geçmemesini sağlamak olduğunu söylüyor ve efendisinin geri dönmeleri karşılığında bizi cömertçe ödüllendireceğini söylüyor.
Sabemos que no es el Imperio y ya hice un trato con Vizago.
İmparatorluğun olmadığını biliyoruz ve ben çoktan Vizago ile bir anlaşma yaptım.
¡ Díselo al Imperio!
Bunu İmparatorluğa anlat!
No podemos dejar que estos disruptores caigan en manos del Imperio.
Bu engelleyicilerin İmparatorluğun eline geçmesine izin veremeyiz.
Dediqué mi vida al servicio del Gran Kan y su imperio.
Hayatımı Ulu Han'a ve onun imparatorluğuna hizmet etmek için adadım.
El Gran Gengis, hijo del lobo, soñó con un imperio mongol que se extendiera a toda China.
Ulu Cengiz, er kurt tüm Çin'i kaplayan bir Moğol İmparatorluğu hayal etti.
Es noche de película y están pasando "Imperio Fantasma".
Bu gece film gecesi ve Phantom Empire'ı gösteriyorlar.
Vamos es el "Imperio Fantasma".
Hadi ama! Phantom Empire dedim!
Es una criatura antropomórfica que supuestamente debía proteger a su pueblo de Rudolf II, Emperador del Sacro Imperio Romano.
İnsanlarını Roma İmparatoru II. Rudolf'tan koruması gereken insan suretinde bir yaratık.
El hombre era un pilar de la comunidad en San Diego, donde construyó un imperio de bienes raíces.
Adam San Diego'da inşa ettiği konut imparatorluğu ile, halkın temeli haline gelmiş.
Mire, la posibilidad de perder un imperio que casi puede tocar... Será suficiente para eliminar a Marks.
- Ama neredeyse dokunmak üzere olduğu imparatorluğu kaybetme baskısı Marks'ın geri püskürtmeye yeter.
Mi abuelo construyó un imperio del algodón a partir de una mierda de ciénaga y sol, y yo aspiro a hacer algo similar con este ferrocarril.
Büyükbabam güneşte kavrulan bir bataklıktan kendine bir pamuk imparatorluğu kurdu. Ben de demiryolu için aynısını yapmaya niyetliyim.
Por la gracia de Dios, he construido un pequeño imperio a la orilla del gran lago salado, desde donde estoy preparando el camino a Sión.
Tanrı'nın yardımı ile Tuz Gölü'nün kenarında siyonizmin yolunu açtığım küçük bir imparatorluk kurdum.
Podríamos cortar a abrir para el calor como el Imperio Contraataca?
İmparatorun Dönüşü'ndeki gibi onları kesip ısınabilir miyiz?
El Imperio Austrohúngaro ha acusado a Serbia de asesinato.
Avusturya-Macaristan Sırpları cinayetle suçladı.
Piloto, estos droides vienen conmigo, y estoy por asuntos del Imperio.
Kaptan, bu iki droid benimle beraber ve ben bir İmparatorluk görevindeyim.
Lo siento, señora, pero son normas del Imperio.
Üzgünüm, hanımefendi fakat bunlar İmparatorluk kuralları.
Mi querida, has prestado un gran servicio a tu Imperio hoy.
Canım, bugün İmparatorluk için büyük bir hizmette bulundun.
Cuando estaba traduciendo, descubrí que estaban embarcando estos T-7 como prototipos para que el Imperio pudiera producirlos en masa en Lothal.
Çeviri yaptığımda fark ettim ki İmparatorluğun o T-7'leri taşıma sebebi onları Lathal'da üretmek için birer prototip olarak kullanmak.
Robamos armas destinadas al Imperio y luego las vendemos por los créditos que necesitamos para mantener este pájaro volando.
Çaldığımız silahlar İmparatorluk için önemliymiş... ve onları satmakla bu kuşu uçurmaya devam ettirmek için tam ihtiyacımız olan krediyi bulacağız.
Este R2 dice que su verdadera misión era asegurarse de que los T-7 nunca llegaran al Imperio y que su amo pagará generosamente por su devolución.
Bu R2 gerçek görevinin o T-7'lerin asla İmparatorluğun eline geçmemesini sağlamak olduğunu söylüyor ve efendisinin geri dönmeleri karşılığında bizi cömertçe ödüllendireceğini söylüyor.
Sabemos que no es el Imperio, y ya hice un trato con Vizago así que, bajemos estas cajas de la nave.
İmparatorluğun olmadığını biliyoruz ve ben çoktan Vizago ile bir anlaşma yaptım. O yüzden hadi şu kasaları gemiden çıkaralım.
-... que le robamos al Imperio.
Sanki şimdiye kadar İmparatorluk'tan bir şey çalmadık.
No queríamos que volviera a caer en manos del Imperio.
Onun tekrar İmparatorluğun eline geçmesini istemedik.
Traigo más noticias que el Imperio no quiere que escuchen.
Size İmparatorluğun duymaktan hoşlanmayacağı daha çok haber getireceğim.
El único miembro del Senado Imperial que se atreve a hablar públicamente contra el Imperio.
- İmparatorluk senatosunun İmparatorluğa karşı konuşmaya cesaret eden tek üyesi.
Esperemos que el Imperio piense lo mismo.
Umalım da İmparatorluk da böyle düşünsün.
Pero sus huesos siguen sirviendo al Imperio atrayendo a los últimos Jedis hacia su final.
Fakat kemikleri son kalan Jedi'ları cezbederek İmparatorluğa hizmet etmeye devam ediyor.
Bueno, esperemos que el Imperio piense lo mismo.
Umalım da İmparatorluk da böyle düşünsün.
Ahora que ya no están, todo está desequilibrado, Y el Imperio Wayne está cambiando.
Ölümlerinden sonra her şey kontrolden çıktı ve Wayne İmparatorluğu da değişmekte.
He creado un nuevo Imperio de la Tierra, y seguiré liderándolo en el futuro por mí misma, brindándole una nueva era de prosperidad a mi pueblo.
Yeni bir Toprak İmparatorluğu kurdum ve bu imparatorluğu, halkım için refah çağını getirecek... bir geleceğe taşımaya bizzat devam edeceğim.
No estoy muy seguro de todo ese rollo de un imperio.
Sadece şu İmparatorluk şeysi ile ilgili şüphelerim var.
Dile a tus líderes que se mantengan fuera de los asuntos del Imperio de la Tierra.
Söyle o dünya liderlerine, Toprak İmparatorluğu'ndan uzak dursunlar.
Kuviera está ayudando a todas la gente pobre en el imperio Tierra, gente como nuestra familia.
Kuvira, Toprak İmparatorluğu'ndaki yoksul insanlara yardım ediyor, tıpkı ailemiz gibi.
Dinos qué estás haciendo en el Imperio de la Tierra.
Toprak Krallığı'nda ne işin var söyle bakalım. Casusluk mu yapıyordun?
Bueno, es la última ciudad que queda, y entonces todo el imperio estará unido.
Yani, bu kalan son şehir ve sonra tüm İmparatorluk birleşmiş olacak.
y el imperio Inland
- Tabii Inland Empire'de de.
Los que se unieron, prosperaron junto al Imperio.
Katılanlar İmparatorluk'la birlikte büyürdü.
Sabes lo que el Imperio podría hacer con ese cristal.
İmparatorluğun kristalle neler yapabileceğini biliyorsun. - İyi bir şey değil.
Mis amigos lo necesitan para detener un cargamento del Imperio.
Arkadaşlarımın bir İmparatorluk nakliyesini durdurmak için ona ihtiyacı var.
¿ De verdad necesitas un motivo para meterte con el Imperio?
İmparatorlukla uğraşmak için gerçekten bir sebebe mi ihtiyacın var?
Me entrena el Inquisidor, recibo un alto rango en el Imperio...
Cezacı beni eğitir. İmparatorlukta yüksek bir rütbe alırım.
- Sí, del Imperio. No hay problema.
- Evet İmparatorluktan.
Tras tres años, Kuvira ha unificado los estados del antiguo Reino de la Tierra bajo el estandarte de su nuevo Imperio de la Tierra.
Üç yılın sonunda Kuvira, eski Toprak Krallığı eyaletlerini yeni Toprak İmparatorluğu bayrağı altında birleştirmiştir.
Mañana a estas horas mi madre ya habrá firmado nuestro tratado, y el Imperio de la Tierra quedará al fin unificado.
Yarın bu zamanlarda, annem antlaşmamızı imzalamış ve Toprak İmparatorluğu nihayet birleşmiş olacak.
¿ Al Imperio?
İmparatorluk'tan mı?
Al Imperio no le sirven los débiles.
Bu İmparatorluğun zayıflıklara ihtiyacı yok.