Translate.vc / Spanish → Turkish / Inclusive
Inclusive translate Turkish
769 parallel translation
Mientras "Speedy" despilfarraba durante los días vertiginosos, inclusive'El Charlador de Tate'se puso alerta y tomó nota...
Tate Tattler bile hesaplarını denkleştirip dikkatli davranırken, "Hızlı", baş döndüren günler boyunca savurganlık yapıyordu
Soy una molestia para ti inclusive al final.
Bu durumda bile başına dert oluyorum.
Trataba muy bien a todos, inclusive a mí.
O herkese iyi davranırdı bana bile.
Ella inclusive salvó mi vida.
Hayatımı bile kurtardı.
La señorita inclusive.
Senyorita bile bilmemeli.
Los Hannassey inclusive.
Buna Hannassey'ler de dahil.
Deberías agradecerle a Dios por su misericordia, por permitirte vivir aquí inclusive aunque actúes como un animal.
Bir hayvan gibi davrandığın halde, burada yaşamana izin verildiği için Tanrıya şükretmelisin.
Claro, cada mitología tiene un libro así... pero supuestamente el Necronomicón tenía fórmulas... por las que uno se podía comunicar... o inclusive llamar a los dioses antiguos... los del más allá que habían gobernado el mundo... y ahora simplemente esperan... una oportunidad para retomar el control.
Tabii her efsanede böyle bir kitap vardır ama Necronomicon çeşitli formüller içeriyordu bunlar sayesinde, kişi kontrolü yeniden elde etmek için fırsat kollayan karanlık tarafın yaşlı tanrılarıyla konuşabilir ve hatta onları çağırabilir.
- ¡ No me jorobes más! Pienso que están exagerando con un incidente que es inclusive banal.
Bütün bu tantana, saçma sapan bir kaza yüzünden.
Inclusive cuidado del jardín durante el 1er año. ¿ Qué le parece?
İlk yılın bahçe düzenlemesi de cabası. Nasıl buldunuz bunu?
Inclusive tenemos una reina de Navidad.
Bir Noel kraliçemiz bile var.
Sí, inclusive es un buen pingüino.
Evet, iyi bir penguen bile oluyor.
O inclusive Nabucodonosor.
ve hatta Nebukadnezar'ın bile olabilir.
Puede asustar inclusive A un remolino
Bir semazen dervişin Semasını bile bozabilir
Asegurada por $ 1.000.000 contra todo riesgo... inclusive inundaciones, terremotos, rayos, aviones caídos, saqueos, robos, pillajes... conmociones civiles o militares, incendios, derrumbes de edificios... y, por supuesto, robo o hurto.
Su baskını, deprem, yıldırım düşmesi, uçak kazası, yağmalanma, talan, askeri veya sivil ayaklanma, yangın, bina çökmesi, ve tabi ki soygun ve hırsızlık gibi tüm risklere karşı 1,000,000 $ değerinde sigorta yaptırmış olacaksınız.
Inclusive con bailarinas nativas y otras delicias de frutos prohibidos.
Dans eden kadınlar ve diğer yasak meyveler hepsi adadaydı.
Inclusive desde aquí veo que tiene el pulso acelerado.
Hatta buradan bile, onun nabzının yükseldiğini söyleyebilirim.
Todos hemos sido algo antes, yo inclusive.
Herkes daha önce başka bir şeydir, hatta ben bile.
Inclusive usted.
Siz de dahil.
Y despues tuve sueños terribles, toda la noche inclusive de vos querida
ve bütün gece sürer. Gece. İyi uyudun mu, sevgilim?
Inclusive para ti, Bruno.
Tam senin için, Bruno.
Inclusive unos días me darían la oportunidad... de reagrupar nuestras fuerzas.
... bir kaç gün bile bana gücümü tekrar toparlamak için bir şans verecek.
inclusive, hemos proporcionado una vaca por lo que tendrá que leche.
Süt içesiniz diye, size bir inek bile temin ettik.
¡ Inclusive hay alguien...!
Kim olduğunu bilmek istersen...
Es un pedido muy justo, inclusive. ¿ Y la otra cosa?
Diğeri neydi?
La central de la computadora, obtiene información de 100.000 sensores y herramientas de comunicación, inclusive todas las transmisiones electrónicas, como de microondas, comunicacions radiales y televisivas, transmisión de datos de satélites, a través del mundo.
Bilgisayar merkezine yüzbinin üzerinde uzak sensör ve iletişim aygıtı bağlıdır ki bu aygıtlar elektronik yayılımları algılamaktadır. Örnek verecek olursak mikrodalgalar lazer, radyo ve televizyon sinyalleri, dünya yörüngesindeki uydulardan gelen veri iletim sinyalleri.
Inclusive por tus hermanos que, naturalmente, te imitan.
Kardeşlerin için de öyle çünkü doğal olarak, onlar seni örnek alıyorlar.
Si necesitas algo, café, limonada un consejo, inclusive.
Bir şeye ihtiyacın olursa ; kahve, limonata küçük bir tavsiye - bana seslen.
Inclusive abriste la ventana y lo gritaste.
Pencereyi açıp sokağa doğru avazın çıktığı kadar "Seni seviyorum." diye bağırdın.
E inclusive los he perdonado en mi corazón por los vergonzosos e inhumanos actos cometidos contra mi pueblo.
Hatta halkıma yaptıkları utanç verici insanlık dışı şeyleri bile affettim.
- Inclusive urgente...
- Hatta çok acil...
Tu historial de trabajo, calificaciones todas tus pequeñas manías, inclusive tu historial sexual.
Çalışma geçmişin, özelliklerin karakter zaafların, hatta cinsel geçmişin.
Además de la cantidad de dinero... correspondiente a la edad del niño, la institución continuará con... los suministros indicados a continuación según la edad, hasta los 15 años inclusive.
"Aynı zamanda iç giyim ve elbise de verilecektir ve çocuğun yaşına göre toplu para verilecektir." "Enstitü, önceden belirlenmiş hibeleri ödemeye çocuk on beş yaşına gelene kadar devam edecektir."
Estas estrellas están muy lejos, inclusive para él.
Bu yıldızlar son derece uzak, onun için bile.
¿ Y que inclusive el hombre podría descender de un grupo de monos que se balanceaban en los árboles?
Hatta insan bile ağaçlarda yaşayan maymunların soyundan geliyor olabilir miydi?
Qué tributo para Carl Sagan... Un científico que osadamente especuló y que inclusive después de 20 años de ajetreada historia científica Cosmos requiere pocas revisiones y de hecho, es rica en profecía.
20 yil geçtikten sonra bugün bile zevkle izlenebilecek konulari Carl Sagan çok güzel bir sekilde bir araya getirmisti ve bu kadar süre geçtigi halde üzerinde pek az degisiklik yapmaya ihtiyaç duyulmustu.
Estuve pensando inclusive en un aumento.
Ben zam düşünüyordum.
Inclusive los faisanes se vendieron bien.
Sülünler bile gayet iyi satıldı. Ya maden ocağı?
Era un pequeño demonio inclusive desde niño.
Gençken bile, küstah ve kaba bir erkekti.
Dios mío, tú has estado toqueteando las piezas todo el rato, inclusive acosaste sexualmente a cada una de ellas en éste tablero.
- Aman allahım. Sağdan soldan bütün parçalara dokunuyorsun. Tahtadaki tüm parçalara tacizde bulunuyorsun.
Inclusive puedo decirle en donde encontrar a la Srta. Doris Frederiksen.
Hatta sana Bayan Doris Frederiksen'e nasıl ulaşabileceğini de anlatabilirim.
Inclusive partidos internacionales.
Uluslararası da oynarız.
Parecía no estar interesada en nada... inclusive en ella misma.
Hiçbir şeyle ilgilenmiyor gibiydi. Kendisiyle bile.
Mis amiguitos el hombrecito con su caracol veloz el duende Nocturno inclusive el murciélago dormilón.
Küçük arkadaşlarım. Yarış Salyangozuyla küçük adam Gece Hob'u ve aptal yarasası.
Tan pronto como llegamos allá, inclusive siendo tan pequeño sentí que algo estaba realmente mal con ese pueblo.
Oraya varır varmaz, o kadar küçük olmama rağmen, o kasabada bir gariplik olduğunu anlamıştım.
Todos, Srta., inclusive el Dr. Frankenstein...
Herkesi, bayan! Doktor Frankenstein ve erkek arkadaşın da gelecek!
Inclusive pensé tu escape.
Senin kaçışını bile ayarladım.
A partir de ahora nuestras batallas se iniciarán a las 5 en punto y sábados y domingos inclusive, su llamado "fin de semana".
Bundan sonra savaşlarımıza tam 5 te başlıyoruz ve tüm gün devam ediyoruz. Bütün Cumartesi ve Pazarlarda, yani onların hafta sonunda savaşıyoruz.
- ¿ Inclusive el asesinato?
- Buna cinayet de dahil mi?
Creo que inclusive se fue a dormir.
Uyumuş da olabilir.
Inclusive superior.
Hatta üstün.