Infiniti translate Turkish

Un Infiniti.

- Ah, bir Infinity.

- Infiniti si, Lexus no.

- Infiniti'nin var, Lexus'un yok.

Descapotable, sólo Infiniti.

Sadece İnfiniti convertible.

Infiniti.

Sadece İnfiniti.

Es un Infiniti descapotable.

Bir Infiniti konvertibıl var.

- Es un Infiniti descapotable, ¿ no?

Infiniti konvertibıl, değil mi?

Siempre es el tipo del maldito Infiniti.

Hep de lnfiniti'li bir salak çıkıyor.

Un Infiniti rojo. - ¿ Represalia de pandilla?

- Çete misillemesi mi?

Esta mañana denunció que le robaron un Infiniti rojo.

Bu sabah kırmızı bir İnfiniti'nin çalındığını ihbar etmiş.

- Felicitaciones por lo del Infiniti. - No fue nada.

- Bu arada İnfiniti'de de iyi iş çıkardın.

Parece que estaba aparcado enfrente de la casa del juez en un Infiniti rojo oscuro.

Yargıcın evinin önüne park etmiş kestane rengi bir Infiniti.

Silver Infiniti, adhesivo de Pensilvania, guante de béisbol en el asiento...

Metalik Infiniti, Pennsylvania Eyalet çıkartması, arka koltukta beyzbol eldiveni...

Hay gente en el mundo que muere de hambre, y yo conduzco un Infiniti.

Bu dünyada açlıktan ölen insanlar var bense Infiniti'ye biniyorum.

Es mi culpa totalmente, porque podria cambiar mi Infiniti por otro auto, como un lindo Ford Focus cero millas, y recuperaría como $ 20,000.

Bu benim suçum. Infiniti'mi başka güzel bir arabayla da takas edebilirim. Mesela sıfır bir Ford Focus'la.

Manejo un Infiniti 2006 y no planeo perderlo.

2006 model Infiniti kullanıyorum ve kaybetmeye hiç niyetli değilim.

Sólo lnfiniti.

Sadece İnfiniti.

Lo vieron saltar de un auto en movimiento.

Hareket halindeki bir arabadan atladığını görmüşler. Kırmızı İnfiniti.

- Dios mío.

- Ve bu da Infiniti Domingo.

- Y esta es Infiniti Domingo.

- Bu acayip!