Translate.vc / Spanish → Turkish / Informaciön
Informaciön translate Turkish
567 parallel translation
Si yo supiera donde se encuentran algunos de esos hombres ¿ cuando valdria esa informacion para tu gobierno?
Burada böyle bir ya da bir kaç adam bulunsa hükümetinize göre bu bilginin değeri nedir?
Bueno, le dire que no creo que ellos consigan informacion de Freidank.
Size bedavadan söylüyorum ki, ne Freidank'ten ne de diğerlerinden zorla bilgi alabilirler.
Si recibimos cualquier informacion adicional acerca de Wentworth, le llamaremos.
Wentworth konusunda ek bilgi alırsak, sizi ararız.
Hoy a estado aquí un hombre que no conozco ha dicho que era un amigo del padre de Paola recababa informacion sobre ella y sobre tí
Bugün buraya bir adam geldi. Paola'nın babasının arkadaşı olduğunu söyledi. İkiniz hakkında bilgi toplamaya çalışıyordu.
Una sorpresa... el policia que me sigue esta mandado por mi marido él es quien me sigue, él es quien recogio informacion en Ferrara.
Bir sürpriz. Hakkımda araştırma yaptırıp beni takip ettiren kişi kocammış.
INFORMACION HORACE PFEIFFER CO.
HORACE PFEIFFER ŞİRKETİ'NE BAŞVURUN 383 MADISON CADDESİ NEW YORK
Cuando varia, la informacion es puesta en señales.
Değiştirildiğinde bilgi verilir.
¿ Que tipo de informacion?
Ne çeşit bir bilgi?
PARIS MATCH SOCIEDAD MODERNA DE INFORMACION PRIMER PISO
PARİS MATCH MODERN HABERİN ADRESİ
Nos aseguramos de que ia informacion que recibe ia prensa es positiva para ia guerra y para ia armada.
Basin heyetine verilen bilginin, savas için de Donanma için de iyi olmasini saglariz.
¿ por que no enviamos uno que envie ia informacion por radio?
Neden bilgi toplamak için tek yön uçak göndermiyoruz?
En la guerra, las desiciones casi siempre se toman de informacion insuficiente.
Savaşta neredeyse bütün kararlar eksik bilgilerle alınmak zorunda.
Lo que tienen que hacer es filtrar la informacion, decidirán cual vale la pena, de la que no.
Tek yapman gereken bilgileri gözden geçirip, hangilerinin gönderilmeye değer olduğuna karar vermek.
Además, puedo decirle donde consigo toda mi informacion.
Ayrıca, ipuçlarını nereden bulduğumu size söyleyebilirim.
Aun tenemos lideres en quienes confiamos para hacer publica esta informacion.
Bizim hala, bu haberleri yayacağına inandığımız liderlerimiz var.
Estos lideres han decidido limitar esta informacion debido al shock que provocaria en nuestros anticuados sistemas.
Liderler, bizim köhne sistemimizde şok yaşanmasın diye bu bilgileri gizli tutuyor.
Debo tener esta informacion...
Bakın, size bakabilmemiz için bu bilgileri almam gerekiyor.
Eso por la informacion.. adios
Üstü kalsın.
Esta es la lista de la oficina de informacion.
Bu listeyi istihbarat gönderdi.
¿ Como iba a obtener informacion sobre esa Divine de la que hablan?
Söylediğiniz şu Divine hakkında... Nasıl bilgi sahibi olabilirdim ki?
Montones de informacion, creo, si las cosas van bien hoy
Eğer bugün işler yolunda giderse, sanırım size birçok bilgi toplayabilirim,
Tendré que soportar sus atrocidades para sacarle la informacion que ustedes necesitan
Ondan gereken bilgiyi alabilmem için... Daha önce hiç duyulmamış bir zulümle karşılaşabilirim.
Necesitamos informacion de como vive donde vive, cuantos son, sus nombres sus rutinas diarias y semanales
Nasıl yaşadığına dair bilgiye ihtiyacımız var... Nerede yaşıyor, kaç kişi, isimleri... bir hafta için günlük planları.
Pero probablemente es Cookie con la informacion.
Fakat arayan Cookie olabilir, elinde bilgilerle..
No tienen ni idea de por lo que he pasado hoy para conseguir la informacion
Bugün yaşadıklarımı bilemezsiniz... gerekli bilgiyi alabilmek için.
Necesitamos esa informacion inmediatamente para que podamos prepararle nuestra sorpresita a esa foca.
Bu bilgiye derhal ihtiyacımız var... böylece o kaltak için... ufak sürprizimizi hazırlayabiliriz.
¿ Como obtuvo la espia esa informacion?
Casus ona nasıl bilgi verdi?
Patty Hitler me dio toda la informacion que necesitabamos para resolver este caso
Patty Hitler, bu davayı kapatmam için bana ihtiyacım olan... bütün bilgiyi verdi.
y Puso un poco de presión sobre nosotros. Lo siento, no sabia nada. ni tenia idea de la informacion que tiene.
Daha önce söylemediğim için üzgünüm, ne kadar şey bildiğinden haberim yoktu, farkında olsam sana anlatırdım.
No, solo quiero algo de informacion.
Hayır, sadece biraz bilgi istiyorum.
De la informacion que conseguí del farmacéutico al que intenta comprarle pastillas para dormir sin receta.
Uyku haplarını reçetesiz almak için eczacıyla nasıl da kırıştırdığını eczacıyla çene çalarak öğrendim!
Bueno, digamos que la informacion que busco podría valer mucho dinero.
Şey, ilgilendiğim bilgiler çok değerli olabilir.
Yo no dispongo de esa informacion, no es cosa mía.
Bunu bilemem. Bilmem de gerekmiyor.
Pagaré una cantidad de dinero razonable ahora mismo por cualquier informacion que me lleve hasta Eddie Shoebridge.
Beni Eddie Shoebridge'e götürebilecek herhangi bir bilgi için aşırıya kaçmayacak miktarda para ödemeye hazırım.
"Si siguen buscando a Shoebridge, tengo informacion interesante".
"Eğer hala Eddie Shoebridge hakkında bir şeyler arıyorsanız anlatacaklarım olabilir."
asi se averiguo que contienen 15 millones de puntos de informacion.
15 milyon bilgi birimi içermektedir. İncil sadece 4 milyon içerir.
Ellen Brody, con sumo placer, les dará más informacion.
Ellen Brody severek cevaplayacaktır.
Ya tienes la informacion.
Talimatları biliyorsunuz.
Patrulla Policial repite, ya tienes la informacion.
Merkez tekrar ediyor, talimatları biliyorsunuz.
Impresionante Como obtuviste esa informacion?
Hayret, bu bilgileri kim bulmuş?
Puede hacer sabotaje o analizar informacion.
Sabotaj ya da bilgi analizi için iyi seçim.
Aún no tengo esa informacion.
O bilgiye henüz sahip değilim.
De acuerdo a su informacion estas metido en esto.
Aldığımız bilgilere göre bu olanların hepsiyle bir ilginiz var.
CODIGO INCORRECTO INFORMACION CONFIDENCIAL ¡ Mierda!
- Lanet olsun.
Para tu informacion, podria ser tu papi.
Baban yaşındayım, unutma sakın.
Y necesito a Fatso para que me dé una informacion muy importante.
Fatso'ya sormam gereken çok önemli sorular var.
Esta caja contiene unos 217 pedazos y piezas de informacion.
Bu kutuda 217 bilgi parçası var.
Llama a mis padres, la informacion esta en la guía telefónica.
- David, - ailemle iletişim kur, Onlara ne olup bittiğini anlat, Onların bilgisi var,
Y él está allí, para su informacion
Dolabın içindeki de o, sayın Bay Sherlock Holmes.
La informacion la da la compañia de telefonos
Telefon Şirketi bilgi verir
Si quiere informacion, trate al 113
Bilgi istiyorsan, 411'i dene