Translate.vc / Spanish → Turkish / Ini
Ini translate Turkish
2,149 parallel translation
Me he dado cuenta, los últimos dos días que mereces el 25 % de lo que recibo por mis libros.
Bir kaç gündür düşünüyordum ve farkına vardım ki kitaplarımdan elde ettiklerimin % 25'ini hak ediyorsun.
Debido a mis creencias anarquistas, Leslie hace el 95 % del trabajo.
Özgürlükçü düşüncelerim sebebiyle, buradaki işin % 95'ini Leslie yapar.
Recuerdo cuando observaba a Miguel Ángel pintar la Capilla Sixtina.
Michelangelo'yu Sistine Şapel'ini boyarken izlediğimi hatırlıyorum.
Creo que ha perdido su zen.
Sanırım Zen'ini kaybetti.
Significa : "Mi tweet es mucho mejor que el tuyo."
"Benim tweet'im senin tweet'ini ezer" demek.
Los agricultores llegaban hasta las Grandes Llanuras del Oeste de los EEUU para explotar nuevas tierras.
Çiftçiler Batı Amerika'nın, Büyük Düzlükler'ini yeni toprakları geliştirmek için ekip biçerdi.
Ella podría haber ido con el Brigadier General Billy Mitchell.
Senin şu Tuğgeneral Billy Mitchell'ini alıp gidebilirdi.
Evelyn lo rechaza, y él enloquece porque se le acaba el tiempo para perder la virginidad.
Evelyn onu reddeder o da kafayı yer, çünkü Bekaret'ini kaybetme konusunda zamanı azalıyordur.
Ahora descarguemos el santo tweet del Señor.
Hadi Tanrı'nın kutsal Tweet'ini yükleyelim.
Estamos esperando tu famosa meta azul.
Senin şu meşhur mavi meth'ini bekliyoruz.
En realidad cinco.
- Aslında 5'ini.
Es básicamente una palabra caprichosa por ignorancia de qué está hecho el 75 % de nuestro universo.
Karanlık enerji temelde, evrenimizin % 75'ini oluşturan, cehalet için süslü bir kelimedir.
Los chicos del taller han hecho algunos análisis de tu Mustang del 89.
Garajdaki arkadaşlar 89 model Mustang'ini incelemişler.
Me traes el 80 % de lo que quiero, tienes el 80 % de Jessica.
Bana istediğim miktarın % 80'inini getirirsen Jessica'nın da % 80'ini alırsın.
Así que esta es la guarida del Dr. Maligno.
Demek burası Dr. Şeytan'ın ini öyle mi?
¿ Dónde obtienes los 5 / 8 de una virgen?
Bir bakirenin 5 / 8'ini nereden buldun?
Ya encontrarás tu Kirsten de chocolate.
Bir gün sende çikolatalı Kirsten'ini bulacaksın.
¿ Puedes ayudarme a salvar nuestra Navidad familiar?
Ailemizin Noel'ini kurtarmama yardım edebilir misin?
El 80 % de mi rutina no le concierne a mi esposa,
Hayatımın % 80'ini karım bilmez böylece.
Sólo se escabulló, dejando su teléfono, ¿ y cogió tu Mercedes?
Sadece gizlice sıvışıp, telefonunu bırakıp Mercedes'ini mi aldı?
- ¿ Viste la revista Chicago de este mes?
Bu ayın Chicago Magazine'ini gördün mü?
podríamos pasar la fiesta entera mirando tu cóctel Frank.
Frank kokteyl'ini görmeleri için.
Ahora revisa su e-mail.
Şimdi onun e-mail'ini kontrol et.
No recuerdas ver a Lena Horne llenar su "coupe de ville" en la gasolinera.
Benzin istasyonunda, ağacın altından Lena Horne'ın Coupe de Vill'ini dolduruşunu izlememizi hatırlamıyor musun...
Te voy traer ese batido.
Sana milk-shake'ini hazırlayayım.
Bueno, te trateré ese batido.
Sana milk-shake'ini hazırlayayım.
Convertiste a tu Steve en un psicópata asesino de gatos
Kendi Steve'ini kedi katili bir psikopata çevirdin.
Es la hora.
Hareket zamanı. Demek canavar hatunun ini burası.
No puedo ver su Navidad de los 10 años.
Noel'ini göremiyorum.
Sí, obtuve el 98 % de los votos.
Evet, oyların % 98'ini almıştım, ama fark etmez.
Sí, igual tienes que tomar tu Dramamine.
Yine de Dramamine'ini içmek zorundasın.
¿ Leíste "Outliers" de Malcolm Gladwell?
Malcolm Gladwell'in Çizginin Dışındakiler'ini okudun mu?
Pero tomas 8000 de esos préstamos y cuando Goldman Sachs y las agencias calificadoras acaban 66 por ciento tienen calificación AAA.
Ama bu kredilerin 8.000'ini alıyorsunuz ve Goldman Sachs'teki ve derecelendirme kuruluşundaki şahıslar işlerini bitirene kadar kredilerin üçte ikisine üç A derecesi veriliyor.
Espera, espera, espera hasta que veas su revés. ¿ quién ha posteado esta basura?
Backhand'ini görene kadar bekle. Bunu kim göndermiş?
Estoy en la pista de "Imbécil-ini".
Hassini meselesinde doğru yoldayım.
Leo rastreó a Oksana y se marchó con ella, robando el Aston Martin de su proxeneta como escape.
Leo, Oksana'yı buldu ve satıcısının Aston Martin'ini çalarak oradan ayrıldılar.
Negocia su droga en Seven Trails.
* Meth'ini Seven Trails'de satıyormuş.
De acuerdo a algunas estimaciones, el uno por ciento de los americanos tiene más ingresos que el 95 % restante puesto junto.
Bazı tahminlere göre, Amerikanın yüzde biri gelirlerinin en az % 95 ini bir araya koyarmış..
Está bien, desconecté el GPS del auto para que no puedan rastrearnos.
Arabanın GPS'ini devre dışı bıraktım. Artık bizi takip edemezler.
La Central ha desplegado a 5.000 agentes.
Merkez'de 5.000'ini temizlendi.
Así que, como ves, inclusive si liquida todos los activos de su compañía, sólo será posible devolverle a sus inversores el 70 % de lo que perdieron.
Gördüğün gibi, ancak şirketi tasfiye edersen, yatırımcılara kayıplarının 70 % ini geri ödeyebilirsin.
Así que aunque liquidaras todos los activos de la empresa, sólo podrías devolver a los inversores el 70 % de lo que han perdido.
Gördüğünüz üzere, şirketin tüm sermayesini nakde çevirseniz bile, yatırımcılarınızın kaybının sadece % 70'ini karşılayabiliyorsunuz.
Satar estaba transportando su heroína... A través de los coches que estaba importando desde Alemania, pero la policía alemana ha estado tomando medidas duras.
Satar, Almanya'dan onun "H" ini taşıyan, kusursuz arabalar ithal ediyordu ama Alman memurlar, bunu önlemek için üzerine gidiyorlardı.
Deberías saber que no dije en serio el 68 % de las cosas que dije. ¿ Sabes?
Dediklerimi, kastetmediğimi biliyorsun yani en azından yüzde 68'ini kastetmedim.
Quice hacerlo, pero venía en una colección de películas de Kevin Costner y me distraje con "The bodyguard"
İstedim, ama Kevin Costner'ın Box Set'ini buldum ve The Bodyguard aklımı aldı.
Terminamos la cacerola de camarones de Laguerta y la tarta de chocolate de Masuka, y Astor me dijo que odiaba vivir aquí.
Laguerta'nın cazuela de camarones'ini Masuka'nın çikolata şelalesi kekini yedik ve Astor burada yaşamaktan nefret ettiğini söyledi.
- Le traeré su medicina.
- Kıpırdamayın! - Ona Ventolin'ini vereceğim!
- su medicina, se puede sofocar.
Eğer kardeşim Ventolin'ini almazsa, boğulacak.
Sigue lo que dicta tu corazón.
KALP'ini * izle.
E hizo que su capataz lo despidiera.
- Ve sende formen'ini işten kovdun.
- Mi hermano necesita su medicina. - No se mueva.
Ventolin'ini istyor.