Translate.vc / Spanish → Turkish / Ink
Ink translate Turkish
62 parallel translation
Ink ( TINTA ).
Mürekkep.
¿ Conoces a CIita Zink? No.
Cletus Ink'i tanır mısın?
¿ No conoces a CIita Zink?
Cletus Ink'i tanımıyor musun?
¿ No conoces a CIita Zink y no conoces a Mad Dog Russ?
Cletus Ink'i veya Deli Köpek Ross'u tanımıyorsun.
Finalmente las conseguí. Las entradas para Ink-sticks.
Sonunda'Ink Stick'e bilet alabildim!
Si se fija bien hay un punto negro pequeño. Tinta, tal vez.
Yakından bakarsanız küçük bir arma var gibi. - ink olabilir mi?
¿ Adónde estás, Holly?
Adam Ink : Neredesin?
Adam Ink dice : ¡ Denunciando a persona desaparecida!
Adam Ink : Kayıp ilanı vereceğim artık!
Ink.
Boya.
Le da dosis de hongos de casquillo de tinta lo cual significa que bebe...
Onu ink cap mantarlarıyla zehirliyor. Yani alkol aldığında...
Ink, no te drogues.
Ink, burnunu tozdan uzak tut.
Ink, córtalas, ya.
Ink, şunları hemen kes.
¿ Has fracasado, Ink?
Sen bir fiyasko musun Ink?
Porque para nosotros el fracaso no es una opción Ink.
Çünkü fiyasko diye bir seçeneğimiz yoktur Ink.
Si puedo. ¿ Quieres ayuda, Ink?
Evet edebilirim. Yardım ister misin Ink?
¿ Es tan prescindible para ti, Ink?
Bu kız senin için bu kadar kolay harcanabilir mi Ink?
¿ Ink no te lo dijo?
Ink sana anlatmadı mı?
¿ Por qué tienes cicatrices, Ink?
Yara izleri nasıl oldu Ink?
No tengo ejército, Ink.
Ordum falan yok Ink.
Me llamo Ink.
Benim adım, Ink.
Soy Ink.
Ben Ink.
Rechaza los dos extremos, como Ink.
İki tarafı da reddediyor. Tıpkı Ink gibi.
Hoy el premio es para Ink.
Bugünün gerçek ödülü, Ink.
Ink...
Ink.
Increíble, Ink.
İnanılmaz Ink.
Estoy aquí por ti, Ink.
Senin için buradayım Ink.
Trabajo tiempo parcial en el "ABQ Ink".
Yarı zamanlı olarak ABQ Ink'de çalışıyorum.
El premio Arthur Kudner de la Asociación de Agencias de Publicidad la medalla de oro por publicidad de la revista Printers'Ink la Asociación de Escritores de Publicidad de Nueva York...
Amerikan Reklamcılar Birliği Arthur Kudner Ödülü "Printer's Ink" dergisi reklamcılık altın madalyası New York Reklam Yazarları Birliği...
"Tinta Azul".
Blue Ink.
"Tatuajes Tinta Azul".
Blue Ink.
- ¿ Entremos? T ink, el campamento de las hadas no es aquí afuera al aire I ibre.
Tink, peri kampı burada, göz önünde değil.
Ay, no. ¡ T ink!
Tink!
Sí. Es raro que T ink se descu ¡ de.
Tink'in dikkatsiz yakalanması hiç normal değil.
Si vamos a hacer una revolución, debemos empezar por nuestra propia casa.
Bir inkılap yapacaksak buna kendi evimizden başlamamız gerekir.
desde biberones hasta cohetes.
Roketten biberona her şeyi bulabileceğiniz Ink'in Yeri'ne hoş geldiniz.
¿ Qué maravilla te gusta?
Ink, sen hangi harikayı seversin?
Te sentirás mejor cuando te bebas este Zumo Ink especial. Toma.
Bu özel Ink suyunu içersen zımba gibi olursun.
Ink.
Hey, Ink.
¡ Ink!
Ink!
Ink.
Durum kötü, Ink.
¿ no podemos contraatacar?
- Ink, karşı saldırıya geçemez miyiz?
¿ cuál de ellos?
- Ink, hangisi?
¡ Ponte a su lado!
- Ink, dibine gir şunun!
Ink.
Çok sağ ol, Ink.
Escribió una tesis sobre la naturaleza de las revoluciones.
Doktorasını, inkılaplar üzerine yapmış.
Kolima, te presento a Ink... el maestro del tatuaje.
Kolyma bu Ink. Dövmelerin ustası.
Pero yo soy Ink... el maestro del tatuaje.
Ama ben Ink'im. Dövmelerin ustası.
¿ Él participó en su propia transformación?
Kendi inkılaplarına katılmış mıydı?
Inchoate.
- İnkılap. - İnkılap.
Ink.
Ink.
¡ Revoluciones, Cyrus!
İnkılaplar, Cyrus!