English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Inna

Inna translate Turkish

57 parallel translation
El dejó mi vida como Kathi, la jorobada Basia.
Hayatımdan tıpkı Kathi gibi çıkıp gitti, kambur Basia, Inna Moyseyevna,
Inna Moyseyevna, mi padre y madre, Bertha e Isaac.. todos los que amaba.
Babam ve annem, Bertha ve Isaac - tüm o sevdiğim herkes.
Joey, tienes unos labios increíblemente sensuales.
- Joey, innaılmaz güzel dudakların var.
Veamos. " Querido diario : Otro increíblemente asombroso día en la montaña Walton's.
Bakalım. " Sevgili Günlük, Walton Dağı'nda innaılmaz sıkıcı bir gün daha.
Creo que Tim está ahí y que está hablando contigo.
Şu an Tim'i gördüğüne, orada olduğuna ve onunla konuştuğuna innaıyorum.
Radio Ras, se despide con un himno nacional.
Radyo Ras, Inna'dan uluslararası milli marşı dinliyorsunuz.
soy un astronauta barato... de la United Stay Inna-planetar...
Ben sıradan bir astrono... Amerika Birleşi gezgenle ortası...
Siento mucho lo de Mark.
Özür dilerim. Mark. hakkında Inna lillahi wa inna ilayhi raji'un.
La gente aquí es un poco diferente, y tienen miedo de los extraños, y podrían no querer hablar contigo, pero con seguridad hablarán con Inna.
Buradaki insanlar biraz değişik ve yabancılardan korkuyorlar ve sizinle konuşmak istemeyebilirler ama Inna'yla kesinlikle konuşurlar.
Inna va a mostrarnos... la antigua técnica de invocar a los espíritus.
Inna bize ruh çağırmanın eski tekniğini gösterecek.
Inna dice que ahora no es el momento apropiado para hacer esto.
Inna bunu şu an yapmanın doğru zaman olmadığını söylüyor.
¿ Así que Inna está diciendo que Valeri está muerto?
Inna diyor ki Valeriy öldü?
Cuando entremos en la casa, quiero que entrevistes a Inna.
Inna ile röportaj yapmanı istiyorum.
Aquí tenemos a una de ellos, Inna, quien cree que estamos atrapados aquí... por cierta clase de fantasma o espíritu, ¿ es verdad?
Inna kendisi bir çeşit iblis ya da şeytani ruh tarafından kapana kısıldığımıza inanıyor. Doğru mu?
Inna dice que... tú no puedes tener hijos, y que no quieres que nadie lo sepa.
Comment : 0,0 : 24 : 01.87,0 : 24 : 05.74, Default, 0,0,0, Inna diyor ki bebek sahibi olamayacaksın ve kimsenin bunu öğrenmesini istemiyorsun.
¿ Así que nada del material de Inna sirve?
öyle mi?
Inna estaba en la cocina.
Inna mutfaktaydı.
Quiero filmar a Inna.
Inna'ya bir şans vermek istiyorum.
Ethan, Inna dice que tienes que tocarme el hombro.
Inna diyor ki omzuma dokunmalısın.
Inna solo dice una cosa, y vas a cavar en el puto granero.
Inna tek bir şey söylüyor ve boktan ahırda yeri kazmaya başlıyorsun.
¿ Dónde estaba Inna cuando esto pasó?
Bu olduğunda Inna neredeydi?
Inna dice que la sangre aumenta el poder del espíritu... y debilita a su víctima.
Inna diyor ki kan ruhun gücünü arttırıp kurbanlarının gücünü azaltıyormuş.
Inna debe...
Inna- -
Debe haber sido un espíritu, porque recuerden lo que dijo Inna, que si puede poseer al gato, entonces puede poseer un ser humano.
Ruh olabilir çünkü Inna'nın ne dediğini hatırlayın kediyi ele geçirebiliyorsa insanı da ele geçirebilir.
Pero Inna dijo que tenemos que estar aquí... hasta que invoquemos los espíritus.
Ama Inna dedi ki ruhları çağırıncaya kadar burada kalmalıyız.
Sé que Inna es una maldia psíquica, y que puede ver un montón de mierda que nosotros no vemos.
Biliyorum Inna medyumun teki ve göremediğimiz zırvaları görebiliyor.
Sí, ésa es Inna.
bu Inna yüzünden.
Todo este tiempo Inna ha estado culpando a un espíritu, pero ha estado moviendo el vidrio. ¡ Se los dije!
Bunca zamandır Inna ruhlara suç buluyor ama bardağı o oynatıyordu. Söyledim sana!
Inna es la única persona que puede ayudarnos ahora.
Inna artık bize yardım edebilecek tek kişi.
Inna va a aplicar el ungüento... a Katarina, Jenny, y Ethan.
Jenny'e ve Ethan'a sürecek.
Inna cree que el espíritu de Chikatilo estaba aquí... y está buscando venganza por la muerte de su hermano, que fue asesinado y comido en esta casa.
Chikatilo'nun öldürülen ve yenen kardeşinin intikamı için burada olduğunu ve intikam almak istediğini söylüyor.
Inna, tenemos que intentarlo otra vez.
yeniden denememiz lazım.
Ésta es la cruz de la que nos habló Inna, y se supone que debemos cavar unos cinco metros delante de ella.
Inna'nın bahsettiği haç işareti bu ve önünden 5 metre filan kazmamız lazım.
No fue Inna la que se hizo el aborto. Fui yo.
bendim.
¡ Inna!
Inna!
Inna, despierta.
uyan.
Inna, despierta, por favor, por favor.
lütfen.
¿ Inna?
Inna?
Inna, ¿ viste a Ryan?
Ryan'ı gördün mü?
Jenny... Inna, háblame.
Jenny... konuş benimle.
- Jenny, aléjate de ella. - Háblame, Inna.
Inna.
Vamos a liberar a Inna.
Inna'yı bırakacağım.
Saint Inna 57 dice que está muy impresionado por cómo ha crecido en estas últimas horas...
SaintInna57 diyor ki : "Son birkaç saat içerisinde olgunlaşmanızı izlerken çok etkilendim -"
Inna, ¿ qué harás ahora, que ya terminaste de ser Lottie?
Inna, Lottie'lik günlerin bittiğine göre şimdi ne yapacaksın?
¡ Siento mucho poder aquí!
İnnaılmaz bir güç hissediyorum!
Conoceis a Inna Godda Davida?
In-A-Gadda-Da-Vida'yı biliyor musunuz?
Ésta es Inna, y es la bruja... local.
ve o yerel cadı.
Aquí.
Sen ve Katarina için avansı vereceğim... um çekimle işimiz bittiğinde Inna için bir şeyler yapabilir miyim bakacağım. İşte.
Inna dice que tú, Jennifer, no deberías empujar el vaso.
Jennifer bardağı ittirmemelisin.
Un increíble sentimiento de soledad.
İnnaılmaz bir, bir başınalık hissi.
¿ Inna?
Inna.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]