English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Insurance

Insurance translate Turkish

38 parallel translation
Trabajo para la American Insurance Company.
Amerikan Sigorta Şirketi'nden geliyorum.
Insurance.
Sigorta.
Este es Zeke Bridges, CEO, Superior Mutual Insurance.
Ve bu da Zeke Bridges. Ortak Hesap sigorta şirketinin yönetim kurulu başkanı.
Sur cuarenta Auto Insurance, el amigo del granjero.
South Forty araba sigortası. Çiftçinin dostu.
No, trabajaba en Seguros Drexel.
Hayır. Drexel Insurance Sigortada çalışıyordu.
United Insurance está buscando un organizador de archivos con actitud positiva.
United Sigorta, dosyalarını düzenleyecek hevesli bir eleman arıyor.
Mutual State Insurance Co.
Mutual State Sigorta Şirketi.
Malcolm In The Middle - 7ª Temporada - 2º Cap. "Health Insurance" - "Seguro Médico"
Malcolm in the Middle 7.02 - " Sağlık Sigortası
North Trust Insurance.
- North Trust sigorta.
Nombres de personas que vendieron Holloway Insurance, que se beneficiaron del atentado al Drexler. Unos cuantos de los pasaportes falsos de Will Traveler.
Hollaway Sigortacılık hisseleriyle, Drexler patlamasından kar elde edenlerin ismi,... ve Will Traveler'ın sahte pasaportları.
Antes de terminar este encuentro... quiero presentarles al nuevo vicepresidente de I.Y.S. Insurance,
Bu toplantıyı sonlandırmadan önce,... sizlere I.Y.S sigortanın en yeni başkan yardımcısını tanıtmak istiyorum :
Northfield Insurance, es la dirección.
Northfield Sigorta.
Ros, es Northfield Insurance, en el 12 de Dublin Lane.
Adresi burada. Ros, hedef Northfield Sigorta, Dublin Yolu 12 numara.
Estoy en el edificio de Northfield Insurance.
Lucas. Northfield Sigorta binasındayım.
"Insurance es una apuesta adicional cuando juegas la mitad de tu apuesta original porque crees que el que reparte tiene un 10 en el pozo."
Bu da bir saat eder. Dağıtıcının elinde değeri 10 olan bir kart olduğunu düşündüğünüzde ortaya sürdüğünüz ikinci bahse sigorta denir.
Yo pensé que estaba interesada en Group Insurance, señorita Adrews y usted está comprando, yo estoy vendiendo. Pero si usted está vendiendo, yo no estoy comprando.
Toplu sigorta ile ilgilendiğinizi sanıyordum, bayan Andrews bir şey almak istiyorsanız, ben satıyorum ama eğer siz satıyorsanız, ben almayacağım.
- Estoy vendiendo seguro de incendios y...
I'm selling fire insurance and would love...
Arrestado hace cinco años por amenazar a su empresa, IYS Insurance.
5 yıl önce iş verenine karşı tehditlerde bulunduğun için tutuklandın,... IYS Sigorta.
"Joven vendedor salta hasta el puesto de director ejecutivo en la Mutual Freedom Insurance."
Mutual Freedom Insurance şirketindeki yeni satış elemanı CEO oldu.
La Sra. Florrick ahora representa a North Guard Insurance, la compañía que provee cobertura de responsabilidad civil a los empleados de Martinel Security que trabajan en Afganistán, incluyendo a Danny Marwat.
Bayan Florrick şu anda Afganistan'da Martinal Güvenliği çalışanlarının, Danny Marwat da dahil olmak üzere, sorumluluk teminatını da sağlayan North Guard Sigorta şirketini temsil ediyor.
Kevin Stack le ahorraba dinero a Noble Insurance matando a enfermos terminales, y utilizaba a mi clienta, Sarah Holt, para hacerlo.
Kevin Stack ölümcül hastalığı olan hastaları öldürerek Noble Sigorta'nın para tasarrufu yapmasını sağlıyordu ve bunu yapmak için de müvekkilim Sarah Holt'u kullanıyordu.
Esto empezó cuando Alex me pidió ayuda para controlar los daños de lo que Kevin Stack hacía en Noble Insurance.
Her şey Alex'in, Kevin Stack'in Noble Sigorta'daki hasar kontrolü için... -... benden yardım istemesi ile başladı.
Hay información en este que prueba que está matando a pacientes de Noble Insurance.
İçinde Noble Sigorta'nın hastalarını öldürdüğüne dair kanıtlar var.
Los contenidos de ese disco, y cualquier conspiración para asesinar a los pacientes de Noble Insurance debe estar fuera de los límites.
Diskin içeriğinden ve Noble hastalarının öldürülmesinden bahsedilmesi... -... yasaklanmalı.
Sé lo que pasó con Noble Insurance.
Noble Sigorta ile olanları biliyorum.
Sé qué pasó con Noble Insurance...
Noble Sigorta olayını biliyorum.
Y vuestros cerebros están tan distorsionados desde Noble Insurance que dijisteis que sí.
Noble Sigorta olayından sonra beynin o kadar allak bullak oldu ki sen de bunu kabul ettin.
¿ Qué pasó con el Mitch McDeere que acabó con Noble Insurance?
Teşekkürler. - Noble Sigorta'yı deviren Mitch McDeere'a ne oldu?
Háblame de Noble Insurance.
Bana Noble Sigorta'dan bahset.
Mi némesis, Abigail Breslin y la mujer de los anuncios de Progressive Insurance, están en el público.
Baş düşmanın, Abigail Breslin ve Progressive Sigorta'nın reklamındaki o kadın izleyenlerin arasında.
Ahora su esposo no puede mantener a sus hijos porque Acumen Insurance intenta estafarlo
Kocası ise çocuklarına bakamıyor çünkü Acumen Sigorta hakkından vazgeçmesi için uğraşıyor.
¿ Sería el Sr. Wren de Universal Heritage Insurance?
Sigorta şirketinden Bay Wren miydi adı?
Vicepresidente de la Hartford Insurance Company y uno de los mejores poetas del siglo XX.
Hartford Sigorta Şirketi'nin başkan yardımcısı ve 20. yüzyılın en iyi şairlerinden biridir.
¿ Irás tras Kelton Insurance?
Kelton Sigorta'nın peşine mi düşeceksin?
Ahora por desgracia, Kelton Insurance se negó a pagar.
Ne yazık ki Kelton Sigorta ödeme yapmayı reddediyor.
Otras corporaciones hicieron lo mismo y abandonaron ALEC, pero muchas corporaciones aún son miembros, incluyendo... a Koch Industries y State Farm Insurance,
Diğer şirketler de aynı şeyi yapıp ALEC'ten uzaklaştılar, ama birçok şirket hâlâ üye. Bunlar arasında...
PhRMA, el grupo de lobby de la industria farmacéutica.
Koch Industries, State Farm Insurance ve eczacılık endüstrisinin lobi grubu PhRMA da var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]