Translate.vc / Spanish → Turkish / Intentó
Intentó translate Turkish
8,324 parallel translation
No creo que debas suponer que él es el que intentó matarte.
Sadece seni öldürmeye çalışanın o olduğunu düşünmenin yanlış olduğunu söylüyorum.
Y luego estaba Zachary de Beersheba, un hombre apasionado que intentó seguir el ejemplo de Moisés y llevar a sus amigos a través del mar rojo.
Ve bir de Birüssebili Zachary vardı. Musa'nın yaptığını yapmaya çalışan hırslı bir adamdı ve yoldaşlarını Kızıl Deniz'e götürdü.
Intentó escapar, con nuestro hijo, Jason.
Oğlumuz Jason ile kaçmak istedi.
- ¿ No fue él quien intentó matarme?
- O beni öldürmeye çalışmamış mı?
Se puede ver dónde intentó llegar hasta arriba.
Kendini yukarı çekmeye çalıştığı yeri görebilirsin.
Otra intentó quedar con él, pero nuestro sistema guarda la información de cliente y trabajador de forma anónima.
Bir başkası buluşmak istedi, ama sistemimiz... müşterileri ve cevaplayanların bilgilerini gizli tutar.
Y he estado pensando, dado que el perro no había tenido comportamientos violentos antes, tal vez las marcas de mordedura de su brazo se produjesen cuando Duke intentó sacarla de la piscina tratando de salvarla.
Ve ben köpeğin saldırı kaydı olmadığından, belki kadının kolundaki ısırık izlerini Duke onu, havuzdan çıkarıp kurtarmaya... çalışırken yapmıştır diye düşüyordum.
Me pregunto si quienquiera que intentó matarlo sabe que sigue vivo.
Onu kim öldürmek istiyorsa, hayatta olduğunu biliyordur.
Mi abuela intentó apelar a la bondad de Kent.
Büyükannem Kent'in hep iyi yönlerini görmeye çalıştı.
E intentó suicidarse.
İntihara teşebbüs etti.
Y después intentó reclamar lo que es mío.
Sonra da benim olanı istemeye çalıştı. Haksızsın.
Toda su vida intentó ser bueno, intentó hacer lo correcto.
Bütün hayatı boyunca iyi ve doğru olanı yapmaya çalışmış.
Bueno, todo lo que sé es que poco después de la detención de Conrad, la enfermedad de Teddy se agravó y que cuando intentó contactar contigo, no pudo hacerlo.
Bildiğim, Conrad'un tutuklanmasından kısa bir süre sonra Teddy'nin hastalığı giderek kötüleşti. ... Seni aramak istediğinde ise, sen ortalıkta yoktun.
Pero intentó jugármela igual que tú se la jugaste a Nolan.
Tıpkı senin Nolan'a yaptığı gibi beni oyuna getirmek istedi.
Espera, ¿ por qué estás dispuesta a ir por ahí con un tipo que intentó atropellarte con una motaza?
Dur, neden bunca yolu seni ezmeye çalışan bir adam için gitmeye çalışacaksın ki?
Incluso Hanna intentó hablarle a Tanner de "A".
Hatta Hanna, Tanner'a "A" yı söylemeye çalıştı.
Hanna lo intentó, pero no hay ninguna prueba.
Hanna denedi, ama herhangi bir kanıt yok.
Espera un segundo, ¿ alguien intentó cortarle el tatuaje?
Dur bakalım, biri dövmesini kesmeye mi çalışmış?
Srta. Clevenger, alguien intentó quitarle el tatuaje a Connor.
Bayan Clevenger biri Connor'ın dövmesini kesip almaya çalışmış.
- Él era una de los éxitos. - Usted lo intentó.
- Başarı hikâyelerinden biriydi.
¿ Ella intentó comunicarse?
Seninle iletişim kurdu mu?
Es el tipo que la está vigilando desde que intentó apuñalarme.
Beni bıçaklamaya çalıştığından beri onu izleyen adam.
Intentó avisarte pero lo mataron.
Üç, iki, bir...
Nunca en todos mis años contratando a alguien intentó tocarme nadie.
Daha önce işe aldığım birisi bana dokunmaya çalışmamıştı.
Recuerdo que intentó levantarse para ir al baño de señoras y casi no podía ni andar.
Tuvalete gitmeye çalışmıştı. Zar zor yürüyordu.
El sicario de Max Rager que intentó matarme.
Beni öldürmeye çalışan Max Rager kiralık katili.
Intentó matarte dos veces.
Seni iki defa öldürmeye çalıştı.
Pero... ¿ él no intentó nada?
Ama... hiçbir şey denemedi mi?
Bueno, eres el primer amigo que alguna vez intentó volarme en un ataque con dron.
Hava aracı saldırısıyla beni havaya uçurmaya çalışan ilk arkadaşımsın.
Lucy intentó matar a un humano.
Lucy, bir insan öldürmeye çalıştı.
Diez judíos serán crucificados diario hasta que tenga al hombre que intentó asesinarme.
Her gün 10 tane Yahudi çarmıha gerilecek, ta ki beni öldürmeye çalışan adamı bulunana dek.
No llevan aquí cinco minutos y su amigo ya intentó matarme.
Beş dakika önce arkadaşın beni öldürmeye çalışırken burada değildin.
Hector lo intentó.
Hector da denedi.
¿ No intentó el profesor y explicó cómo hacerlo?
Öğretmen bunu nasıl yapacağını açıklamaya çalışmadı mı?
- Al menos lo intentó.
- En azından denemiş ama.
O al menos intentó golpear.
Daha doğrusu saldırmaya çalıştı.
Jemma, intentó matarte.
Jemma o seni öldürmeye çalıştı.
Es una pieza de hojalata que le robé a una anciana que intentó traicionarme.
Bana ihanet etmeye çalışan ihtiyar bir kadından çaldığım bir şey.
Intentó aplastarme.
O beni ezmeye çalıştı.
Él lo intentó, pero no teníamos nada para decirnos.
Konuşmayı denedi ama birbirimize söyleyecek bir şeyimiz yoktu.
Entonces intentó besarme y quitarme el jersey, pero le dije que no quería. Le dije que no.
Sonra beni öpmeye ve kazağımı çıkarmaya çalıştı ama istemediğimi söyledim.
¿ Puede que sujetaras tú el cuchillo, y te defendieras cuando intentó forzarte?
Belki de bıçağı tutmuşsundur. O sana saldırdığı zaman kendini savunmaya çalışmışsındır.
Intentó arañar para salir.
Tırmalayarak kurtulmaya çalışmış.
Aunque, Martha intentó una vez poner un poco en macetas.
Ama Martha bir keresinde saksıya dikmişti.
Después de todo, fue ella quien intentó huir con mi hija.
Sonuçta kizimi alip kaçmaya çalismisti.
Una de las mías intentó utilizar un hechizco para destruirme las manos.
Kendi halkimdan birisi büyü yaparak ellerimi mahvetmeye çalisti.
Pero se lo merecía, ya que intentó engañar a la familia para que crean que sabía dónde estaban Kelly Burkhardt y la niña.
Ama hak etmişti diyebiliriz. Aileyi Kelly Burkhardt ve çocuğun yerini bildiğine inandırmaya çalıştı.
Alguien sin habilidades forenses intentó limpiarlo.
Adli bilimler konusunda bilgisi olmayan biri temizlemeye çalışmış.
Lo arrastré afuera, pero intentó volver a entrar.
Onu dışarı çıkardım ama geri dönmek istedi.
Ni siquiera lo intentó, no?
Deneme bile.
E intentó dejarlo.
- Ve bırakmaya çalıştı.