Translate.vc / Spanish → Turkish / Iría
Iría translate Turkish
6,500 parallel translation
Tuve un presentimiento de que se iría.
- Buradan çıkacağını hissettim.
Mire, yo probablemente iría al recodo del río.
Ben olsam nehir dönemecine giderdim.
¿ Por qué iría un abogado poderoso contra Ella?
Bu kadar güçlü bir avukat neden Ella'nın peşine düşsün ki?
Creemos que te iría mejor en otro lugar, es todo.
Başka yerde daha iyi olacağını düşündük. Hepsi bu.
¿ Piensas que la Srta. Yorke iría a la corte en su contra?
Sence Bayan Yorke, onun aleyhinde açıklamada bulunur mu?
No iría por ahí diciendo que fuiste tú.
Ortada dolanıp sizin yerinizde olsaydım demeyeceğim.
Averigüen si Edward sabe a dónde iría ella.
Gidebileceği yerleri Edward'dan öğrenin.
Yo me iría a esquiar.
Ben kayak.
Ella no se iría sin nosotros.
Biz olmadan gitmez.
Iría hasta el fin del mundo por mí.
Benim için dünyanın sonuna bile gidebilir.
Me iría con el sueño.
Ben uyumayı tercih ederdim.
Si fuera tú, me iría con esa linda chica de inmediato.
Eger yerinde olsam kendimi ve bu tatli kizi Bir an once oradan cikartirdim.
Sí, porque yo sabía que le iría mejor sin mí.
Çünkü bensiz daha fazla şansı olduğunu biliyordum.
Por eso no llamamos a la policía. Eso es lo que quería que pensara así nadie iría tras él.
O da böyle düşünmenizi istemişti, böylece kimse peşine düşmeyecekti.
¿ A dónde iría?
Hem nereye gitsin?
- ¿ Y así me pagas? Se suponía que me iría por 1 minuto, y este tipo se apareció por el puesto, quería mi ayuda con un fantasma.
Bir dakikalığına ayrılmalıydım ve bir adam büfeye geldi, bir hayalet konusunda yardımımı istedi.
La forma en que te quise fue arrolladora, y al final... tú llevarías la zanahoria y yo iría detrás de ti.
Sana olan sevgim o kadar yakıcıydı ki eninde sonunda sen havucu tutacaksın ben de peşinden geleceğim.
Claro que iría.
Tabii ki giderim.
¿ A dónde más iría?
Başka nereye gidebilir?
Sé que ella no iría a ningún lado sin decírtelo.
Sana haber vermeden hiçbir yere gitmez, biliyorum.
Me dijo que iría a verla que ya había hablado con usted antes, y me dijo el por qué.
Sizi görmeye gideceğini söylemişti sizinle daha önce konuştuğunu ve sebebini de söyledi.
Dijo que la policía probablemente iría a verme y que me pediría que confirmara lo que él estaba por decirles.
Büyük ihtimalle polisin beni görmeye geleceğini ve onlara anlattığını doğrulamamı isteyeceklerini söyledi.
Dijo que si yo le decía a la policía, él sería puesto en en una lista de delincuentes sexuales, que iría a la cárcel, que incluso yo podría perder mi trabajo.
Polise anlatırsam cinsel suçlu olarak listeye alınacağını hapse gireceğini hatta işimi bile kaybedebileceğimi söyledi.
¿ Papá iría a la cárcel?
Babam hapse mi gidecek?
¿ Dijo dónde iría?
Nereye gideceğini söyledi mi?
Sólo pensaba que te iría bien tener algo de ayuda la próxima vez.
Bir dahaki sefere biraz yardım almanın iyi olacağını düşündüm.
Ella no aceptaría un trabajo en Queens si eso significara que yo no iría a la escuela.
Eğer okulu kaçırmama sebep olacaksa Queens'de bile iş kabul etmiyordu.
Él decía la verdad cuando dijo que le iría mejor con un Barry Granger vivo que con uno muerto.
Canlı bir Barry Granger işime daha çok yarar derken doğruyu söylüyordu.
¿ Donde iría?
Nereye gideceğim?
Y no se iría hasta conseguir lo que vino a buscar.
İstediğini elde edene kadar da gidecek gibi değil.
Bueno, yo no iría tan lejos, pero sí eres un poco malhumorada.
Ben olsam o kadar ileri gitmezdim ama biraz kaprislisin.
Mira, si fuera tú, iría a encontrar a otro Ben Wheeler para que fuera a darle el teléfono.
Senin yerinde olsaydım ona telefonunu geri verecek... -... başka bir Ben Wheeler bulurdum.
No exactamente como pensé que iría.
Pek olmasını beklediğim gibi olmadı.
Ella no se iría así como así.
Asla bu şekilde ayrılmaz.
¿ Y dónde iría?
Ya nereye gidecektim peki?
Se supone que solo se iría por un par de minutos.
Birkaç dakikalığına gitmişti sadece.
iría por ti.
Seni istersem, kendim haklarım.
O sea, hemos estado hablando y mensajeado y eso, y le dije que estaría en casa y ella me dijo que iría a su casa, pero no planeamos nada.
Yani onunla konuştum, mesajlaştım evde olacağımı söyledim o da evde olacağını söyledi ama herhangi bir girişimde bulunmadık.
Todos pensaron que yo iría primero, pero fue mamá.
Hepiniz ilk benim gireceğimi düşünürdünüz ama annem girdim.
Oh, maldición, iría, pero he quedado con Vivian para esa cena romántica de colon de cerdo.
Olamaz ya, isterdim ama Vivian'la romantik bir domuz rektumu buluşmamız var.
¿ Y por qué iría solo para ayudar a una de tus damas?
Neden leydilerinden birine yardıma gitti ki?
Cuando supo que no terminaría el trabajo y que se iría llevándose el dinero... lo hizo matar.
Ve öğrendiniz ki, işi henüz bitirmemişti, parayı alıp, şehri terk edecekti. Siz de onu öldürdünüz.
Cuando oyó esa grabación y supo que Peter se iría... sabía que se descubriría todo, así que fue a su casa.
Kaydı dinlediğinde, Peter'ın kaçacağını ve bunların ortaya çıkacağını öğrendin. Sen de evine gittin.
Yo no iría tan lejos.
Ben o kadar emin olmazdim.
La verdad es que me acabo de caer de lo alto de un puente, así que un cambio de pañal tampoco me iría mal ahora mismo.
Aslında az önce bir köprüden aşağı düştüm yani şu anda temiz bir bez fena olmazdı.
Y si pudiera, iría allí y...
Elimden gelse oraya gidip...
La verdad, quería arrancarle la cabeza... pero no lo hice porque sabía que iría a la cárcel, ¿ sí?
Dürüst olmak gerekirse, kafasını koparmak istedim. ama bunu yapmadım, çünkü beni hapse atacağınızı biliyorum, tamam mı?
Yo iría mejor por Racine hasta la 47.
Ben 47'den aşağı olan yolu tercih ederdim.
No iría tan lejos.
O kadar uzun boylu değil.
Bueno, yo no iría tan lejos.
Yok canım o kadar ileri gitmedim.
A dónde iría?
- Nereye gitmiş olabilir ki?