Translate.vc / Spanish → Turkish / Jackie
Jackie translate Turkish
7,701 parallel translation
¿ Cuál es su nombre?
İsminiz ne? Jackie.
Jackie.
Sıkıştım.
Oh, Dios mío.
Tamam Jackie sakin ol.
Muy bien, Jackie, relájese. Vamos a sacarla de ahí. ¿ De acuerdo?
Seni kurtaracağız, tamam mı?
Muy bien, Jackie. El equipo de rescate está de camino.
Kurtarma ekibi gelmek üzere Jackie.
Jackie Boy ha salido.
Jackie boy salınmış.
Lo que necesites, Jackie.
Neye ihtiyacın olursa, Jackie.
Mi relación con Deacon es...
Deaconla ilişkim... ( Jackie
¡ Jackie!
Jackie?
¡ Jackie!
Jackie!
¿ Puedo entrar, por favor?
Jackie, lütfen içeri girebilir miyim?
- Jackie...
- Jackie.
Su novio fue a la Escuela de Leyes de Harvard, y luego rompió con ella, porque quería una Jackie, y ella era más una Marilyn, así que ella decidió estudiar mucho...
Erkek arkadaşı Harvard Hukuk Fakültesine gitmişti ve ondan ayrıldı, çünkü Jackie tarzı birini istiyordu annem de daha çok Marilyn tarzıydı, bunun için de sıkı çalışmaya karar verdi.
Con cada segundo que pase, Maya se está dando cuenta de que no quiere tener sexo con este cuerpo de lámpara de lava y preferiría irse a casa sola y ver "Nurse Jackie".
Her geçen saniye Maya senin armut şekilli vücudunla seks yapmak istemediğini farkediyor. Ve eve tek başına gidip "Hemşire Jackie" yi izlemeyi tercih edebilir.
Bien por ti, Jackie.
İyi yapmışsın, Jackie.
Jackie. Estas bien!
Sorun yok, Jackie.
Oh, elige a Jackie entonces.
Jackie'yi seç o zaman.
Jackie, ¿ me estás tomando el pelo?
Jackie, ciddi misin?
En serio, Jackie?
Cidden mi Jackie?
Jackie, Jackie...
Jackie, Jackie...
Jackie, ¿ estás bien?
Jackie, iyi misin?
Buenas noches, Jackie.
İyi geceler, Jackie.
Jackie, tú tendrás que hacerte cargo de lo de la fresadora. ¿ Quieres ir...?
Jackie, senin hemen şu imalathane sorunuyla ilgilenmen gerek.
Yo soy Jackie, de la empresa de mudanzas.
Ben de Jackie, nakliyat şirketindenim.
Jackie. Macklehend.
Jackie Macklehand.
Jackie.
- Jackie.
Vamos, Jackie.
Haydi gidelim, Jackie.
Vamos, ¿ tenemos que hacer esto Jackie? No lo sabía.
Bunu yapmak zorunda mıyız, Jackie?
Jackie Perez está más interesada... en salir gratis en los medios a costa de un acusado famoso... que en perseguir al verdadero criminal.
Jackie Perez, gerçek bir suçlu bulmak için uğraşmak yerine, ünlü bir sanığı televizyonda rezil etmekle uğraşıyor.
De nuevo, quizá el mal gusto era por la suciedad que había tragado cuando Jackie restregó mi cara contra el césped.
Ve sanırım bu kötü tadın sebebi Jackie'nin yüzümü yere sürttüğünde yediğim toprak olabilir.
Muchas gracias, Jackie.
Çok teşekkür ederim Jackie.
Jackie.
Jackie.
Jackie Scavello, Fiona Gallagher.
Jackie Scavello, Fiona Gallagher.
Después de 19 años en servicio y 12 años sobrio, anoche se puso al volante borracho y se salió de una curva en Jackie Robinson.
19 yıllık işten ve 12 yıllık keşlikten sonra, dün gece çok sarhoştu Jackie Robinson'da bir virajı kaçırdı.
Jackie te escuchó.
Jackie kulak misafiri olmuş.
¿ Qué le dijiste a mí después de que Jackie murió?
Jackie öldükten sonra bana ne söylemiştin?
No, es Jackie.
- Hayır, ben Jackie.
- Jackie, ¿ puedo llamarte después?
- Jackie, seni sonra arayayım mı?
- No, Jackie espera un minuto.
- Hayır, Jackie, bekle bir saniye.
Jackie, gracias por la oferta, pero voy a...
Jackie, teklifin için teşekkür ederim, ama ben...
- Jackie.
- Jackie.
¿ Jackie está ahí?
- Jackie orada mı?
¿ Para Jackie?
Jackie için mi?
¿ A Jackie?
Jackie'ye mi? Hayır.
No vamos a hablar con Jackie.
Biz Jackie ile konuşmuyoruz.
Jackie, ¿ cómo estamos?
Jackie, nasılız bakalım?
Bueno, eso es lo que pasa cuando se trabaja para ganarse la vida, Jackie, un concepto que probablemente sea extraño para ti.
Yaşamak için çalıştığında böyle oluyor, Jackie, sana tamamen yabancı olan bir kavram.
- Jackie, ¿ estás usando tacones?
- Ayağında topuklu var mı?
- Jackie, bienvenida.
Aaa! - Jackie, hoş geldin!
- Jackie, ¿ qué...?
- Jackie, ne?
¿ Jackie?
Jackie?