Translate.vc / Spanish → Turkish / Jacqueline
Jacqueline translate Turkish
684 parallel translation
Marguerite Moreno conversa con Jeaqueline Delubac.
Marguerite Moreno burada Jacqueline Delubac ile konuşmakta.
- Buenas tardes, Jacqueline.
- İyi günler Jacqueline.
Tiene una doncella llamada Marie Jacqueline.
Marie Jacqueline adında bir hizmetçi kız varmış.
- Buenas noches, madre Jacqueline.
Afiyet olsun. - İyi geceler Rahibe Jacqueline.
Mantenemos la calidad de los productos La Sagesse a pesar de la ausencia de Jacqueline.
Gördüğün gibi, Jacqueline'in yokluğunda bile La Sagesse ürünlerinde kaliteyi koruyoruz.
Si Jacqueline no está, ¿ cómo maneja el negocio?
Jacqueline yokken nasıl idare ediyorsunuz?
¿ Jacqueline no te dijo?
Jacqueline sana bahsetmedi mi?
Tal vez mejor que a Jacqueline.
Hatta eskisinden bile iyi.
¿ Nada que me dé una pista de dónde hallar a Jacqueline?
Nerede bulabileceğime dair herhangi bir şey yok mu?
- ¿ Y la Srta. Jacqueline?
Bayan Jacqueline nasıl?
La Srta. Jacqueline te quiere mucho.
Bayan Jacqueline sana deli olurdu.
Yo misma la vi hace una semana en un restaurante donde me llevó mi novio.
- Merak etme. Ben Bayan Jacqueline'i bir hafta kadar önce gördüm. Erkek arkadaşımla gittiğimiz restoranda.
Ellos recordarán a Jacqueline.
Jacqueline'i hatırlarlar.
Se llama Jacqueline Gibson.
İsmi Jacqueline Gibson.
Si tanto los impresionó, seguro que era Jacqueline.
Eğer dikkatinizi çektiyse, eminim o Jacqueline'dir.
- Esa chica busca a Jacqueline Gibson.
Az önce Jacqueline Gibson'ı arayan kız.
Danny, consígueme el archivo de Jacqueline Gibson.
Danny, Jacqueline Gibson dosyasını verir misin?
Jacqueline me hablaba de ti.
Jacqueline hep senden bahsederdi.
-... preguntó por Jacqueline.
Jacqueline hakkında araştırma yapmışsınız.
- ¿ Sabe dónde está Jacqueline?
- Jacqueline'i tanıyor musunuz yani?
En ella hay algo apasionante e inolvidable.
Jacqueline'de unutulmayacak, heyecan verici bir şey var.
Creí conocer a Jacqueline porque la amaba.
Jacqueline'ı sevdiğim için onu tanıdığımı sanıyordum.
Vi un lazo de horca que Jacqueline tenía colgado, esperando.
Odasında asılmaya hazır bir darağacı gördüm.
Pero siento culpa al disfrutar mientras Jacqueline está desaparecida.
- Güzel. Ama Jacqueline yokken eğlenince, kendimi suçlu hissediyorum.
Buscar a Jacqueline no puede ser la ocupación de tu vida.
Jacqueline'i bulmayı hayatının amacı haline getiremezsin.
Si ella está ahí, da lo mismo no tener un permiso.
Eğer Jacqueline oradaysa, hiç fark etmez.
Vengo de parte de Jacqueline.
Beni Jacqueline gönderdi.
Si no sé dónde y cómo está Jacqueline no le daré ningún dinero.
- Saçmalık bu. Jacqueline'in nerede ve nasıl olduğunu bilmedikçe hiçbir ödeme yapmam.
Además de otros peligros hay riesgo de que Jacqueline pierda su cordura.
Size başka tehlikelerden de bahsedebilirim. Jacqueline'in akıl sağlığıyla ilgili tehlikeler.
- ¿ Cómo está Jacqueline?
- Jacqueline nasıl?
Soy el doctor de Jacqueline.
Ben onun psikiyatristiyim.
Supe que estaba aquí y Jacqueline me envió...
Burada olduğunuzu Bay Ward söyledi.
-... para llevarla con ella.
Jacqueline sizi almamı istedi.
Jacqueline vive entre el esplendor de estos mármoles.
İşte Jacqueline böyle ihtişamlı bir yerde kalıyor.
Jacqueline.
Jacqueline.
- ¿ Dónde está Jacqueline Gibson?
- Jacqueline Gibson nerede?
¿ Por qué busca a Jacqueline?
Ne istiyorsunuz ondan?
Te pregunté si Jacqueline te había hablado de mí, y dijiste que no.
Jacqueline benden bahsetti mi diye sormadım mı? Sen de hayır dedin.
Pudiste decirme que eras su esposo.
Jacqueline'in kocası olduğunu söyleyebilirdin.
¿ Dónde está Jacqueline Gibson?
Jacqueline Gibson nerede?
Es la hermana de Jacqueline.
O Jacqueline'in kardeşi.
¿ Eres hermana de Jacqueline?
Siz Jacqueline'in kardeşi misiniz?
Tal vez Jacqueline está sola por mi culpa.
Belki de Jacqueline benden daha yalnızdır.
Y ahora que demostré saber tanto, y que puedo descubrir más ¿ confiarás en mí para buscar a Jacqueline?
Daha fazlasını bildiğimi de göreceksin. Jacqueline'i bulmam için bana güvenebilecek misin artık?
Pero sólo hay una Srta. Jacqueline.
Ama Bayan Jacqueline başkaydı.
- ¿ Noticias de Jacqueline? - Me temo que no.
- Jacqueline'den haber var mı?
Dejaría de buscar a Jacqueline.
Jacqueline'i bulmak için uğraşmazdım.
Nos presentaste a Jacqueline. - ¿ Pero cómo ibas a saber?
Jacqueline'i bize sen tanıştırdın ama nereden bilecektin ki?
- Buenas noches, madre Jacqueline.
- Kimsiniz? - İyi akşamlar Rahibe Jacqueline.
- No.
- Hayır, beni Jacqueline yetiştirdi.
¿ Le ocurrió algo a Jacqueline?
Jacqueline'e bir şey mi oldu?