English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Jade

Jade translate Turkish

1,545 parallel translation
Vamos a parar a Fogg y recobrar mi Buda de jade con todos los medios que sean necesarios
Fogg'u durduracak ve Yeşim Buddha'mı geri alacağım. Gereken her şeyi yapacağım!
Entrégame el Buda de Jade
Yeşim Buddha'yı ver.
- También quiere el Buda de jade.
O da Yeşim Buddha'yı istiyor!
Deme ese Budd air de jade
Yeşim Buder'i ver!
No oro o dinero sino el Buda de jade
Altın veya para için değil, Yeşim Buddha heykeli için.
¿ Donde está el Buda de Jade?
Yeşim Buddha nerede?
Les puedo ofrecer algo mucho más precioso que un simple Buda de Jade
Size bir şey teklif edebilirim. Tek bir Yeşim Buddha'dan çok daha değerli bir şey.
Debajo de Lanzhou hay una serie de no explotadas reservas de Jade
Lanzhou'nun altlarında el değmemiş yeşim madeni rezervleri var.
¿ Que es lo que bloquea mis reservas de jade? Ciertamento eso tendrá que ser demolido
Yeşim rezervlerine ulaşmamı engelleyen her neyse kesinlikle yok edilmeli.
Un pequeño Buda de jade, quizás
Belki de küçük bir Yeşim Buddha olabilir?
Te gusta el jade.
Yeşim taşını seviyorsun.
Me vendria bien ponerme una falda.
Ekose etek, sıkıcı süveter. Jade.
Adiós mama, adiós papa.
Hoşça kalın, anne, baba. Jade!
¿ Jade? Mira como te vas a ir.
Gitmeden sana bir bakayım.
- Miren.
Hey, Jade. Bakın.
Ven..... no tenemos problemas.
Gördünüz. En ufak bir sorunumuz yok. Jade, bebek bakıyorum.
Yasmine, recuerdas cuando nos defendistes de esas chicas.
Ya sana ne demeli Yas? Kulakları orantılı hale gelene kadar Jade'i taciz eden kızlara sen engel olmuştun.
YJade tu pasas tu tiempo con los nerds. No son nerds.
Cloe bir sporcu ve Jade, sen de ya fen ya da ev ekonomisi uyuzlarıyla berabersin.
Es Sasha, Jade y Chloe.
Çocuk falan yok, Bubbie.
Somos un equipo de nuevo.
Sasha, Jade ve Cloe var.
Jade, ven a chequear esto.
Hey, Jade! Buraya gel. Şuna baksana.
Hola Jade.
Selamlar, Jade. Hey, uyuz.
Oye cometierra, ¿ por qué ella habla contigo?
Seninle niye konuşuyor? Jade mi?
Ahora, ¿ te gustaría disculparte con la señorita?
Evet, hanımefendiden özür dileyecek misin? Affedersin Jade.
Vamos, Jade podemos hacerlo.
Haydi Jade, yapabiliriz. Sen tasarımcısın.
Temo que eso no depende de mi.
Aramızda bir kimya vardı, Jade.
Tenemos una quimica única, Jade.
Katılmayacağım. Yapma Yas, aş şunu.
Tu cantaras, yo hare coreografias. Chloe te ayuda a patear.
Sen söylersin, ben koreografi yaparım Cloe sahneyi süsleyip püsler ve Jade de...
Como Jade, pero en particular Chloe.
Sasha, Jade ve özellikle de Clover.
- ¡ Jade, espera!
- Jade, bekle!
¿ Cómo estuvo tu primer día de clases, Jade?
Okuldaki ilk günün nasıldı Jade?
Pasé a buscar a Jade a la escuela.
Jade'le okulu hakkında konuşuyorduk.
Jade, ya basta.
Jade, kes artık!
Vamos, Jade. No quiero oír esto ahora.
Haydi ama Jade, artık bunları işitmek istemiyorum.
Jade, ¿ cómo estuvo la escuela hoy?
Bugün okul nasıldı Jade?
Cariño, por favor. Dímelo.
Jade, tatlım, lütfen söyle bana.
Un mono de jade.
- Yeşim taşından maymun.
El jade se le da a una joven niña asiática para que le brinde prosperidad y buena fortuna. Bien.
Yeşim, başarı ve şansı temsilen, küçük bir Asyalı kız çocuğuna verilmiş.
Si. ¿ De todas las cosas que el ladrón podría robar aparte de dinero y joyas, se roba un mono de jade?
Evet. bir banka soyguncusu, oradan alabileceği onca şey arasından, para ya da mücevher yerine yeşim taşından bir maymun mu alıyor?
Imperial Jade, Kensington.
Imperial Jade, Kensington.
... los dulces placeres y misteriosas costumbres del Oriente más que en las damas de "Acompañantes Jade".
Doğu'nun hassas zevkleri ve gizemli yöntemleriyle Jade Escorts'un kızlarından fazlasıdır.
Llame al 1-900-555-JADE...
1 - 900 - 555 JADE'i arayın.
Vendí mi kimono. Cambié mis conos de jade por raciones.
Kimonomu sattım, yeşim tarağımı yemek karnesi için sattım.
Sé como David Caruso en Jade.
"Jade" dizisindeki David Caruso gibi ol.
¿ Jade?
Ne var?
¿ Cariño?
Jade!
- Oye, Jade.
Hey.
Jade, estoy de niñera, vienes un rato.
Bana eşlik eder misin?
Hola, Jade. - Amigo.
Merhaba Jade.
Jade, hiciste eso a propósito.
Bunu bilerek yaptın Jade.
Cuentas y un mono de jade.
- Bu güzel.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]