Jamàs translate Turkish

- ¡ Jamàs!

- Asla!

Jamàs querría estar entre Emmett y tú.

Emmett'le uğraşacaksan asla arada kalmak istemem.

Jamàs me di cuenta.

Bunun farkına bile varmamıştım.

Si tocara como tù, jamàs jugaría al fùtbol.

Böyle keman çalabilsem, topa elimi bile sürmem.

Mire, lamento decirle esto pero jamàs lo he visto en mi vida.

Bak bence karıştırıyorsun ahbap. Ben seni daha önce hiç görmedim ki.

Jamàs creí que te importara.

Bu kadar değer verdiğini bilmezdim.

Jamàs dije que lo fuera.

Ben öyle birşey demedim.

Jamàs dije que lo fuera.

Zaten öyledir demedim ki.

Le dije que jamàs la usarías, ni en un millón de años.

Ona asla binmezsin demiştim.

No, jamàs lo estarà.

Hayır, düzelmeyecek.

Jamàs me pondré ese uniforme.

O üniformayı asla giymem.

Jamàs me había aburrido tanto.

Hayatım boyunca hiç bu kadar sıkılmamıştım.

- Jamàs haría algo así.

- Bunu yapmam zaten.

JAMÀS OLVIDAREMOS

ASLA UNUTMAYACAĞlZ

- Si lo acemos, el mayor ejército... jamàs preparado nos estará esperando.

- Burada kislarsak tarihin gördügü en büyük ordu bizim için karsi tarafta at kosturur!

Fue una lecciòn que la familia Escipiòn, particularmente el ijo... jamàs olvidarìa.

Bu, Scipio ailesinin özellikle de genç Scipio'nun asla unutmayacagi bir dersti.