Translate.vc / Spanish → Turkish / Java
Java translate Turkish
232 parallel translation
¿ Y los pendientes son de Java?
Ve küpeleriniz, Endonezya'dan mı?
Un trago le calentará antes que el mejor café de Java.
Bir dublesi insanı Cava'daki tüm kahvelerden daha çabuk kurutur.
- ¡ Usaré mi "Rêve de Java"!
Özel kolonyamdan dökeceğim!
¿ Polca o java?
Tamam, bir daha deneyeceğim.
Los llevan las bailarinas de Java.
Cava'da dans eden kızlar bunlardan takıyor.
- Java, mamá.
- Cava, anne.
- En Java. - Son preciosos.
- Cava'da takıyorlar.
¿ De verdad los comiste en Java?
Gerçekten Java'da bunlardan yedin mi?
No sólo en Java. También aquí en Changi.
Sadece Java'da değil Changi'de de yedim.
Tex, ve a ponerte la java mientras soluciono esto.
Tex, ben bunu hallederken, sen de onu götür.
Desde Java a Fiji es buscado por piratería, esclavitud, motines violaciones, asesinatos, incluso por cosas que no menciona la Biblia.
Cava'dan Fiji'ye kadar her yerde aranıyor. Korsanlık, kölelik, isyan tecavüz, cinayet, hatta İncil'de bile bahsedilmeyen şeylerden dolayı.
De Venecia a Java De Angkor a Manila
# Venedik'ten Java'ya Manila'dan Angkor'a #
En Hamburgo, con ardor, tres marinos de Java hablan del gran amor como si fuese verdad como si eso bastara en Hamburgo acogedor para los marinos de Java
# Hamburg'da bir uğrak limanı Doğu'dan gelen üç denizci # # Dem vuruyorlar aşkın köleliğinden Sanki inanıyorlarmış gibi gönülden # # Sanki ellerindeki paraya #
No hay nada comparable a la "java" azul.
Eşi bulunmaz bir danstır Mavi Java
La "java" azul es la más bonita de todas.
Mavi Java Java hepsinden harika
- Sí. - No ha quedado perverso, ¿ verdad? - No, no.
Ron Godalming'den Java'ya tünel kazacak.
EXCAVANDO TÚNELES HASTA JAVA.
JAVA'YA TÜNEL
Ron excavará un túnel desde Godalming, aquí, hasta Java, aquí.
Ron Godalming'den Java'ya tünel kazacak.
Es un camachuelo, de Java
Java'dan bir Şakrakkuşu.
Y 65 kilos de café java de Ceilán.
65 kiloluk bir çuval Cava kahvesi.
Java,
Java,
¿ Java?
- Java mı?
Lo invisible está alrededor nuestro... particularmente aquí, en Java.
Görünmeyenler her yeri sarıyor... özellikle de burada, Cava'da.
Si quieres comprender Java... tienes que comprender el wajang... la obra sagrada de las sombras.
Eğer Cava'yı anlamak istiyorsan... Vacang'ı anlaman gerekir... kutsal gölge oyunu.
Ahora está en la antigua Java, jefe.
şu anda eski Cava'dasın patron.
Bajo en Java bajo ordenes de quien?
Savcı Java'ya paraşütle indiğinizi söyledi. Kimin komutası altında?
No del comandante en Java?
Java komutanının emrinde değil miydiniz?
Llegue a Java en agosto.
Biliyorsunuz ki ; Java'ya Ağustos'ta geldim.
El comandante en Java fue preso en marzo.
Yine biliyorsunuz ki ; Java'daki komutan Mart'ta esir alındı.
En verdad nos consideran un grupo preparado... para la invasión en Java.
Sanırım onlar bizim Java'nın muhtemel işgali için bir öncü birlik olduğumuzu sanıyorlardı.
A Java.
Java'ya!
Nací en el sur de Java, cerca de los antiguos templos de Bourabadour.
Jawa'nın güneyinde antik Bourabadour tapınağının yakınında doğdum.
Y mirando el show de Phil el hombre de Java, Los hombres de las cavernas se enfrentaban a los elementos, Arriesgando su vida y extremidades...
Phil-Mağara adamının programını izlerken, mağara adamı tabiatla mücadele eder, canını zor kurtarır.
Hará lo que yo le pida, señor Java.
Ne istersem onu yapacaksin Bay Java.
Java.
Kahve.
¡ Esos valiente krakatonianos del este de Java que sacrificaron tantas cosas durante tanto tiempo!
Cesur Krakatoan'lılar Java'nın doğusunda çok uzun bir süre, çok fazla şeyler feda ettiler.
Templo Prambanan Java, INDONESIA
Prambanan Tapınağı Java, İNDONEZYA
Templo Borodour Java, INDONESIA
Borodour Tapınağı Java, İNDONEZYA
Monte Bromo Java, INDONESIA
Bromo Dağı Java, İNDONEZYA
Fábrica de Cigarros Gudang Garam Kediri, Java, INDONESIA
Gudang Garam Sigara Fabrikası Kediri, Java, İNDONEZYA
Jared se oculta en Java, en un hoyo de mierda con baja tecnología, llamado Shang-Loo.
Jared, Java'da saklanıyor, Shang-Loo isimli düşük programlı bir lağımda.
¡ El Gobernador de Java, les dio permiso... de venir aquí y cazar un fugitivo, y entonces creen que pueden volar todo el maldito lugar!
Java hükümeti, onların buraya gelip kaçakları avlamalarına izin veriyor, ve onlarda lanet yeri kendi malları sanıyorlar!
- Dame ese café.
- Tamam. Oradan bana java ver.
Puñalada, son colmillos de jabalí hechos por un guerrero de Java.
Bu, Java'lı bir savaşçının yaptığı yaban domuzu dişinden bir kolye.
"Mis amigos y yo en Java Joe's".
Ben ve çetem kafedeyiz.
Una copa de "java" que arregla todo.
Bir fincan kahve her derde deva.
Suzy, quiero que vayas a Java World.
Suzy, senden Java World'a gitmeni istiyorum.
- ¿ Se me ha visto el lado humano? - Sí, claro.
- Java'ya.
Java.
- Java'ya.
Me envía una tarjeta de vez en cuando, la última que recibí era de Java.
Sonuncusu Java'dandı.
Un java para llevar.
Bir kahve alayım!