Translate.vc / Spanish → Turkish / Jim
Jim translate Turkish
17,553 parallel translation
Lo sería si los números coincidieran, Jim, pero no es así.
Eğer birkaç sıfır daha eklenseydi fırsat olurdu ama değil.
Paso 20 minutos rechazando llamadas de Jim Goetz una y otra vez.
Sonraki 20 dakikayı Jim Goetz'den tekrar tekrar gelen aramaları reddederek geçirdim.
Lo puse atrás con Jim Bowie.
Jim Bowie'yle birlikte geri çekildi.
Les daremos a Jim y a Joe Friday unos pocos minutos más de diplomacia y luego avanzaremos una última vez.
Jim ve Joe Friday'e biraz daha diplomasi hakkı vereceğiz ve sonra son bir kez daha saldıracağız.
Supe que Jim Jones fue a tu casa anoche.
Dün gece Jim Jones'un evinde olduğunu duydum.
Lucy.
Lucy. Jim.
Jim. Qué bueno verlos.
Sizi görmek güzel.
Sé que te sientes traicionada y sola, pero si vas con Jim Harper solo para que sientas que encajas, para que sientas que perteneces en un lugar, básicamente la única persona a quien estás traicionando es a ti.
İhanete uğramış ve yalnız hissettiğini biliyorum ama uyum sağlamak için, bir yere ait olduğunu hissetmek için Jim Harper ile beraber hareket edersen eninde sonunda ihanet ettiğin tek kişi kendin olur.
Jim, dame un latido,
Jim, ritim ver.
Jim,
Jim.
Ostras.
Jim?
¿ Jim? No hay nada más agresivo que llamar a un médico por su nombre de pila.
Bir doktora ismiyle hitap etmek kadar havalı bir şey olamaz.
Jim me la compró tras nuestra última gran pelea.
Evet, öyle. Son büyük kavgamızdan sonra Jim aldı.
Jim y Madoka se entristecieron al enterarse de la muerte de Brian, y están dispuestos a cooperar con su investigación.
Jim ve Madoka, Brian'ın ölümünü duyunca çok üzüldü. Ve soruşturmanıza yardım etmeyi canı gönülden istiyorlar.
Jim Chutney, vicepresidente senior de negocios.
Jim Chutney, İşletme Müdür Yardımcısı.
Jim lleva 27 años con nosotros.
Jim 27 yıldır bizimle.
Nuestro jefe de finanzas descubrió en los últimos años que tanto Jim como Saul se han involucrado en algunos negocios internos sucios.
CFO geçtiğimiz iki yıl içinde keşfetti ki Jim ve Saul çirkin içeriden öğrenenlerin ticareti konularıyla ilişkili.
Jim y Saul estaban en la habitación con Colby cubriendo la fuga de la ciudad de donde eres.
Jim ve Saul, Colby'le aynı odadalardı. Mahallendeki sızıntıyı gizlerken.
Jim Chutney, vicepresidente de B.A. y Saul Weinberg, director de operaciones, fueron arrestados a pleno día en las oficinas de E Corp.
Jim Chutney, İşletme Müdür Yardımcısı ve Saul Weinberg, Operasyon İdari Müdürü E Corp'taki ofislerinde güpegündüz tutuklandı.
Bueno, a Whiskey Jim le gusta mezclarlo.
Whiskey Jim karışım yapmayı sever.
Whiskey Jim.
- Whiskey Jim.
Parece que hay un espía en mi organización, Jim.
Görünüşe göre organizasyonumda bir köstebek varmış Jim.
Creo que hay un espía en mi organización, Jim, y tú me vas a ayudar a encontrarlo.
Görünüşe göre birimimde bir köstebek varmış Jim. Ve onu bulmama yardım edeceksin.
También tiene a Whiskey Jim.
Whiskey Jim'i de yakaladı.
- ¿ Qué es "Whiskey Jim"?
- Whiskey Jim de ne?
Parece que los Placa Negra tienen un espía.
Jim, görünüşe göre Kara Rozet kendisine bir sıçan bulmuş.
Lo sé, Jim.
- Biliyorum Jim.
- ¿ Secuestraste a Whiskey Jim - para alimentar a la bestia?
Canavarı beslemek için mi Whiskey Jim'i kaçırdın?
Bueno. Creo que Whiskey Jim se burló de mí.
Tamam, Whiskey Jim beni kandırmış olabilir.
Whisky Jim dijo que tiene un arma.
- Whiskey Jim bir silahtan bahsetti.
- ¡ Jim, despierta!
- Anne! - Jim uyan!
¡ Jim!
Jim!
Si el objetivo era el niño y el ataque a Jim Brewer fue rápido y letal, ¿ por qué dejó el sudes que Lyla diera tumbos tanto tiempo antes de terminar matándola?
Eğer hedef çocuksa ve Jim Brewer'a çabucak ve ölümcül şekilde saldırdıysa neden Lyla'yı öldürmeden o kadar dolaşmasına izin verdi?
Por desgracia, toda la sangre en la escena del crimen de los Brewer era o de Lyla o de Jim Brewer.
Maalesef Brewer olay yerindeki kan sadece Lyla ve Jim Brewer'a ait.
No entendíamos por qué usó dos armas homicidas distintas con Jim y con Lyla Brewer.
Jim ve Lyla Brewer'da niye farklı silahlar kullandığını anlamadık.
Conocimos a Jim del FBI en el campo de tiro al arco.
Jim diye biriyle tanıştık, FBI'da çalışıyormuş. Şimdi de ok atmaya geldik.
Gracias, hermano Jim.
- Sağolasın, Jim kardeşim.
Logré que Jim LaDue memorizara poesía, Yates, por el amor de dios.
Jim LaDue'ya şiir ezberlettim, Yates tanrı aşkına.
( Sophie ) ¿ Por qué se le está dando a ella? Es decir, que realmente piensa ella puede guardar un secreto Con la boca grande Jim Carrey batiendo todo el tiempo?
O koca Jim Carrey ağzıyla sır tutabileceğini mi sanıyorsun cidden?
- Gracias, Jim. Denise.
- Jim, Denise, sağ olun.
- Jim Nelson.
- Jim Nelson.
- Hola, Jim.
- Jim, merhaba.
Lo que está muy mal, porque la forma que tiene normalmente de afrontar la visita de sus padres es con la ayuda de su novio : Jim Beam.
Ki bu çok kötü, çünkü genelde erkek arkadaşı Jim Beam'in yardımıyla akraba ziyaretlerini atlatıyor.
- Se llama Jim Miller.
- Adı Jim Miller.
¿ De verdad crees que Jim Miller pueda matar a la heredera?
Jim Miller'ın gerçekten varisi öldürebileceğini düşünüyor musun?
¡ Jim Miller!
- Jim Miller!
- Debes salir más, Jim.
- Daha sık dışarı çıkmalısın Jim.
Nos salimos del tema, Jim.
Tamam, konumuzdan uzaklaştık Jim.
es para usted. Es Jim Reynolds.
Jim Reynolds arıyor.
Jim, ¿ cómo puedo ayudarle?
- Jim, sana nasıl yardımcı olabilirim?
¡ Lanza!
At Jim!