Translate.vc / Spanish → Turkish / Jj
Jj translate Turkish
1,484 parallel translation
JJ se quedará con ustedes.
J.J. sizinle kalacak.
- JJ, te juro por Dios - - ¿ Qué?
- J.J., yemin ederim- - - Ne oldu?
Estaré aprendiendo el trabajo con JJ, por las próximas dos semanas.
Birkaç hafta J.J.'i izleyeceğim.
Creo que JJ podría haber atrapado al último donante viable.
Sanırım J.J. son iyi vericiyi buldu.
JJ, ¿ por qué no lo dijiste?
J.J. Niye kimseye söylemedin?
Ni siquiera representé a una en la televisión pero creo que la "cría" de JJ está a punto de nacer.
TV'de de birini canlandırmıyorum ama sanırım J.J. doğuruyor.
¿ Alguien habló con JJ?
J.J.'le konuşan oldu mu?
"Britney Spears sientate ahora mismo".
Lulu JJ nerede? Britney kıçını kaldır ve gel.
- Sí, JJ.
- Evet JJ.
A mi amiga JJ.
Okula beraber gitmiştik.
Pero mira lo lejos que llegarás si haces equipo con JJ
Bakalım ne kadar ilerleyebiliyorsun.
- Es bueno, JJ.
- İyilik, JJ.
JJ.
JJ!
JJ, yo no...
JJ, ben...
- JJ.
- JJ.
- JJ.
- JJ
JJ, metí la pata.
JJ, berbat ettim.
Robado por JJ.
JJ, topu çaldı.
Muy bien, entrar, JJ.
Tamam, oyuna gir, JJ.
JJ, se obtiene allí con Christian.
JJ, sen de Christian'la buraya gelin.
Bueno, JJ?
Tamam, JJ?
Y además, acabo de hablar con JJ.
Ve bir de, ben JJ ile konuştum.
Me senté en el escritorio de JJ y vi algunas de las peores cosas que podría haber visto simplemente intentando hacer la mitad de su trabajo.
JJ'in masasında oturdum ve onun yaptığı işin yarısını yapmaya çalışırken hayatımda görebileceğim en kötü şeylerden bazılarını gördüm.
JJ, conoces el perfil.
J.J., profili biliyorsun.
JJ, este hombre no es precisamente una fuente confiable de información.
J.J., bu adam çok da güvenilir bir kaynak değil.
Dáselos a JJ para que los distribuya al equipo ya mismo.
J.J.'e onları ekibe dağıtmasını söyle.
JJ.
J.J.
JJ, llama a los abogados y diles que quiero encontrarme con ambos.
J.J., avukatları ara ve ikisini de görmek istediğimi söyle.
JJ, ambos abogados dijeron que estarían aquí al mediodía.
J.J, iki avukat da öğle vakti burada olacaklarını söylediler.
JJ, no le avises a nadie hasta que lleguemos allí.
J.J., biz gidene kadar kimse bir şey yapmasın.
JJ está tratando de suavizar el asunto con la policía de Washington. Y no nos invitaron a participar del caso.
J.J. polisle sorunu çözmeye çalışıyor ama bu vakaya davet edilmedik.
JJ y Reid, iremos a la escena del crimen.
J.J. ve Reid, biz de olay yerine gideceğiz.
Llamaré a JJ.
J.J.'yi arayacağım.
Emily, JJ y yo iremos a la estación de policía y haremos la victimología.
Emily, JJ ve ben yerel polise giderek kurbanlar üzerinde çalışacağız.
Bentacourt, gracias por venir. Sí, no hay problema JJ.
Betancourt, geldiğin için sağ ol.
¿ Qué tienes?
Tamam, sorun değil, JJ.
Si pudiéramos convencer a Christie que alguien como JJ Kayne ocasionalmente haría un trato turbio y extraño. Sería una grandiosa relación para que ella quiera fomentarla.
Christie'yi JJ Kayne olduğuna ikna edebilirsek sayemizde daha büyük işler yapacağına da inanacaktır.
Albert es JJ Kayne, un gran promotor inmobiliario y tu padrino.
Büyük emlak zengini ve senin vaftiz baban.
JJ es mi padrino.
JJ benim vaftiz babamdır da.
Ella no es esa clase de parlamentaria.
Hayır, JJ... O, senin bildiğin kongre üyelerinden değil. Kapatmalıyım, tamam mı?
JJ se emocionó mucho cuando escuchó para quién estaba trabajando.
Yanında çalıştığım kişiyi duyunca biraz heyecan yaptı da.
- Albert hará de JJ Kayne, tu padrino.
Albert, senin vaftizbaban JJ Kayne rolünü oynayacak. Evet.
JJ dice que le concede cinco minutos.
JJ sadece beş dakikamız olduğunu söyledi.
JJ siempre dice cómo una propiedad es un negocio a largo plazo.
JJ her zaman uzun süreli iş yapmanın inceliklerinden bahseder de.
- Alice, ésta es JJ.
Sizinle tanışmak güzel.
JJ me llevó.
Eğitim kurslarından birinde öğretmenlik yapıyor.
Sí, JJ.
Söyle JJ.
Aquí. JJ Kayne.
JJ Kayne.
JJ Kayne.
- JJ Kayne. - JJ Kayne.
JJ Kayne.
Albert, JJ Kayne olacak.
El mayor proyecto de JJ.
JJ'in en büyük projesi.