Jonas translate Turkish

Aquí Jonas no estaba cumpliendo con su destino y su castigo fue ser expulsado en un barco hacia el océano.

İşte Jonah yerine değildi onun kaderi ve onun ceza Bir kapalı atılır oldu okyanusun içine tekne.

- Jonas Brothers.

- Spice Girls.

Chicos, no, no, no podemos usar ninguna de esas bandas.

- Jonas Brothers. Çocuklar, hayır o gruplardan birini kullanamayız.

Mire, incluso desde ese lío con Jonas Englin, perdí mi habilidad...

Jonas Englin'le dalaştığımızdan beri yeteneğimi kaybettim.

Te pareces a un tío de los Jonas.

Jonas'ların amcasına dönmüşsün.

Jonas, el nombre es Randy Jonas.

Jonas, ismi Randy Jonas.

Estamos investigando la relación de Jona con una serie de asesinatos relacionados con Éxtasis que él pudo haber vendido.

Jonas'ın bağlantısı olduğunu düşündüğümüz cinayetleri araştırıyoruz. - Sattığı uyuşturucuyla ilgili olabilir.

¿ La rehabilitación de Randy Jonas... forma parte de ese mismo programa?

Randy Jonas'un rehabilitasyonu da aynı programın parçası mı?

Jonas, ¿ entiendes el terrible error que cometí?

Görüyor musun Jonas, ne korkunç bir hata yaptım.

¡ Gracias, Jonas!

Sağ ol ya Jonas.

- Jonas, este es, este es...

Jonas, bu...

- Jonas.

- Ben de Jonas.

Sí, sí, sí, no molestes, Jonas.

Tabii, tabii, öyledir. Siktir git Jonas.

- Estoy bien, gracias, Jonas. - Quiero más para mí.

- Böyle iyiyim, teşekkürler Jonas.

¿ A Jonas?

Adı Jonas'tı sanırım.

Jonas ha sufrido una de las duras.

Jonas zor bir ayrılık yaşadı.

Helen, Jonas.

Helen, bu Jonas.

Jonas justo estaba explicando porqué las relaciones son una porquería.

- Keyfine bak. Jonas da şimdi bize ilişkilerin neden rol yapmaktan ibaret olduğunu açıklıyordu.

Jonas.

Sikko gibi.

Debe ser muy molesto, Jonas, ¡ exponiéndolo así!

Jonas tam bir aptal olmalı. Bunları anlatması falan.

Jonas, ¿ por qué no vienes con nosotros, por una copa si quieres?

Ama yatmadan önce iki tek atmak için neden bize gelmiyorsun?

- Jonas.

- Jonas.

Tal vez notaste una cierta atmósfera porque... Jonas y yo, hace años, tuvimos algo.

Oluşan atmosferi fark etmiş olabilirsin çünkü yıllar önce Jonas'la aramızda bir şeyler olmuştu.

Gemma estaba loca. Pero tú nunca mencionaste a Jonas.

Gemma kafadan kontaktı ama sen Jonas'tan bahsetmedin bile.

- ¡ ¿ Jonas en el Sr. Marruecos? !

Jonas, Bay Marakeş miydi?

- Bueno, no él.

Jonas olduğunu değil.

¡ Jonas, rey modelo-idiota de Marruecos te hizo enamorar!

Jonas, Marakeş'in fındıkfaresi çüklü kralı kafana girmiş!

Y Jonas... es una vieja aventura.

Jonas ise eski bir kaçamak sadece. Kafayı yeme durduk yere! Ne, ben mi kafayı yiyorum, ben mi?

Jonas, ¿ por qué no regresas con nosotros, por una copa si quieres?

Jonas, yatmadan önce iki tek atmak için neden bize gelmiyorsun, istersen tabii?

¡ Jonas, este es un lindo lugar!

Jonas, burası güzel bir yermiş!

Estoy bromeando, Jonas.

Şaka yapıyorum Jonas.

Estoy bromeando de nuevo, Jonas.

Yine şaka yapıyorum Jonas!

- ¡ Levántate, Jonas, vamos!

- Kalk ayağa Jonas, hadi!

¡ Maldito imbécil!

- Kalk ayağa Jonas, hadi!

¿ Acaso Jonas venía a contarte un cuento?

Sana bir hikâye okumak için mi uğramıştı Jonas?

Se llaman Jonás Luanda y Werner Blitch.

İsimleri Jonas Luanda ve Werner Blitch.

Ya no soy jefe de seguridad, Jonas.

Güvenlik işlerine bakmıyorum, Jonas.

Peder, Jonas, tráiganla dentro.

Peder, Jonas. Onu içeri getirin.

Jonas tú y Lars traigan a Jameson y Carter. - Hay que revisarlos.

Jonas, Lars'la gidip kontrol için Carter ve Jameson'ı getirin.

¡ Jonas.

Jonas.

Jonás fue tragado por este pez gigante enviado por Dios.

Jonah yuttu Allah tarafından gönderilen bu dev balık.

Si Jonás, un ser humano, había sido tragado, en primer lugar habría sido desgarrado por los dientes de la criatura, y masticado cuando fue tragado, y quizás los ácidos estomacales habrían destruído su piel y sus órganos internos.

Eğer Jonah, bir insan, yuttu olmuştu, o her şeyden önce olurdu Yaratığın tarafından sökük dişler, daha sonra ezilmiş belki yuttu, ve oldu mide asitleri yok ederdi Onun deri ve iç organları.

De modo qué la pregunta que tengo es : ¿ Esta es una descripción real de Jonás de ser tragado por un animal biológico?

Ben Yani soru, Bu gerçekten Jonah bir açıklaması tarafından yuttuğunu biyolojik bir hayvan?

Jonás, de hecho, no fue tragado por una ballena, sino por un

Jonah, aslında, değildi bir balina tarafından yutulması, ama bir tarafından

Jonás desapareció en el interior de un objeto que era claramente de origen terrestre o extraterrestre y que fue de tal interés específico no sólo en relación con la historia, sino que miles de años después de ocurrido, aún estamos hablando sobre él en la actualidad.

Jonah içine kayboldu açıkça bir nesne bir suni veya dünyadışı arasında köken, ve bu tür bir oldu özel ilgi olduğunu o değil Sadece hikaye ile ilgili, ama bu Binlerce yıl bu oluştuktan sonra, biz bugün hala bu konuda konuşuyor.

Esta la vigilia de Jonás y la Ballena.

Yunus ile Balina Seyri var.

¿ Hablas mucho con Jonas?

Jonas'la çok konuşur musun?

Jonás va a estar en un asilo de ancianos este fin de semana. ¡ Recuerda lo que te dije!

Tüm bunlara devam etmek istiyor

Ahí se sienta mi abuelo Jonás. Esa es su silla.

- Johnas dedem orda oturuyor -

Jonás...

Bak bu..

Jonás ha muerto esta tarde.

Johnas.. bu öğlen öldü.