Translate.vc / Spanish → Turkish / July
July translate Turkish
209 parallel translation
¡ ESTRENO JULY 7!
7 Temmuz'da açılıyor!
¡ July!
July!
Soy July Johnson, Sr. Grimes.
Ben July Johnson, Bay Grimes.
Mis amigos me llaman July.
Dostlarım bana July der hanımefendi.
July.
July.
¿ Hasta dónde llegaremos?
Daha ne kadar gideceğiz July?
¡ Quieto, July!
Dur July!
Esto ya no tiene sentido.
Bunun artık anlamı yok July.
Clyde Anderson no está, July.
Clyde Anderson bizimle değil July.
- ¿ Indios, July?
- Yerliler mi July?
Me quedo contigo.
Seninle kalıyorum July.
"¿ Cabalgaste por todo México con July Johnson?"
"July Johnson'la Meksika'yı boydan boya aştın mı?"
Podré decir "Sí cabalgué por todo México con July Johnson".
Ben de derim ki : "Evet July Johnson'la Meksika'yı boydan boya aştım."
¿ July?
July?
No, July, es sólo...
Hayır July, sadece...
Nos vamos mañana, ¿ verdad, July?
Sabaha eve gidiyoruz, değil mi July?
- Lo sé, July, ¿ pero no...?
- Biliyorum July, ama sen...
Dile a July que estamos listos.
July'a söyle, hazırız.
July...
July...
- La noche cerca de la piscina, July.
Havuz başındaki gece.
El vestuario está arriba, la señorita Katie y la señorita Julie las esperan.
Bayanların soyunma odası üst katta. - Bayan Katie ve Bayan July sizi bekliyorlar.
Creo que se llama July Johnson.
July Johnson adlı genç arkadaş.
July, sal un momento.
July, dışarı çıkar mısın.
July, ¿ cuándo piensas salir a buscar a Jake Spoon?
July, ne zaman Jake Spoon'un peşine düşeceksin?
- Eso debería significar algo.
Şimdi burada bir şey Olması için duruyorsun, July. Olması gerek -
No deberías haberte casado con una mujer con un hijo.
O kadınla asla evlenmemeliydin, July.
Bien, July,
Tamam, July.
Creí que July te había pedido que te ocuparas de su mujer.
July'nin sana Elmira'yla ilgilenmeni söylediğini düşünüyordum.
Pero ¿ y July? ¿ No es su esposa?
Fakat o July'nin karısı.
¿ Un bebé? July no me había dicho nada.
July bebek hakkında hiçbir şey söylemedi.
Dudo que Ellie se lo haya dicho, pero yo lo sé porque tenía náuseas por las mañanas.
Onun July'ye söylediğinden emin değilim. Fakat onu sabah bulantısı çektiğini gördüm.
July tiene menos cerebro que un mosquito si no, no se le hubiera ocurrido casarse con esa.
July arkasından ne çevrildiğini hissedemeyen birisi. Onunla asla evlenmemeliydi.
July se ha marchado a Texas.
İyi de July Teksas'a gitti, Peach.
Claro que puedo encontrar Texas, pero ¿ cómo encuentro a July?
Teksas'ı bulabilirim. Ama July'yi nasıl bulurum?
Escúchame, Roscoe, ella no se lo merece, pero July la adora.
Şimdi, dinle beni Roscoe, O kadın kesinlikle buna değmez. Fakat July ona çok düşkün.
Se llama July Johnson.
Adı July Johnson.
" Querida Ellie, hemos hecho muchos Kilómetros y hemos tenido suerte con el clima.
July : "Sevgili Ellie, " Büyük bir yere vardık " ve havalar çok iyi gitti.
¡ Suelte el revólver! ¡ July!
Yere indir.
He venido a buscarte y ya te he encontrado.
Senin için geldim July. Seni bulduğum için şanslıyım.
Siento haberte traído estas noticias. Pensé que querrías saberlo.
Bu haberi sana getirdiğim için üzgünüm ama, July fakat bunları bilmek isteyeceğini düşündüm.
Ni siquiera sabemos cuántos son.
July, kaç tane olduğunu bilmiyoruz.
July Johnson.
July Johnson.
- Estoy deseando volver a ver a July.
July'nin geri gelmesine memnun olacağım.
¿ Y July? ¿ Por qué no vuelve?
july'nin dönmüş olmasını dilerdim.
He dejado a July.
July'yi terk ettim.
Límpiate la boca, July.
Dudaklarını yala, July.
¿ Por qué no vas a buscarle y le dices que su mujer se ha ido?
En iyisi July'yı bulalım
Tu adorado esposo, July. "
seni seven kocan July. "
¡ July está aquí!
july burada.
Hay algo más, July.
Onlar-Onlar başka bir şey daha var, July.
¿ July Johnson?
Jul-July Johnson?