Translate.vc / Spanish → Turkish / Kalinda
Kalinda translate Turkish
703 parallel translation
Kalinda, necesito que vayas arriba a la oficina del procurador y esperes por la citación.
Kalinda, üst kata çıkıp bölge savcısının ofisine girip celbi beklemen gerekiyor.
Kalinda Sharma.
Kalinda Sharma.
Jennifer, creo que lo que Kalinda trata de decir es, ¿ si existe la posibilidad de que estés equivocada y que la furgoneta se haya ido en esta dirección y no en la otra?
Sanırım Kalinda'nın söylemeye çalıştığı, Jennifer yanılıyor olabilir misin, yani araba o yöne değil de bu yöne gitmiş olabilir mi?
Kalinda, una cosa más.
Kalinda, bir şey daha var.
¿ Kalinda tiene alguna pista?
Kalinda bir ipucu bulabilmiş mi?
Encuentra a Kalinda, dile que me vea en la corte.
Kalinda'yı bul ve mahkemede benimle buluşmasını söyle.
Entonces, Kalinda, puedo preguntarte- -
Kalinda, sana bir şey sorabilir miyim?
¿ Kalinda qué?
Kalinda ne?
Kalinda Smith.
Kalinda Smith.
Bueno, gracias, Kalinda por tu discreción en este asunto.
Peki. Meseleye gösterdiğin hassasiyet için teşekkürler Kalinda.
Y, Kalinda, hablaremos mañana sobre la renegociación de tu contrato.
Kalinda yarın kontratının üzerinde tekrar pazarlık edelim.
Usen a Kalinda si la necesitan, ¿ de acuerdo?
Gerekirse Kalinda'dan destek alın, tamam mı?
Kalinda, necesito que veas esto.
Kalinda, bununla ilgilenmeni istiyorum.
- De acuerdo, pondré a Kalinda y Cary en eso.
- Peki, Kalinda'yı görevlendireceğim.
Lamento molestarte mi nombre es Kalinda y mi esposo y yo estamos pensando en comprar una casa en el vecindario.
Benim adım Kalinda, kocam ve ben bu mahallede ev almayı düşünüyoruz.
¿ Sí?
Evet? - Kalinda.
Kalinda, ¿ conoces a alguien llamado Kozko?
Kalinda, Kozko adında birini duydun mu hiç?
Kalinda vio una parte de la placa... "J15".
Kalinda, plakanın bir kısmını görmüş...
Y ve si Kalinda puede encontrar algo de esta testigo. Que investigue su pasado.
Kalinda görgü tanığını saf dışı bıraksın.
¿ Kalinda?
- Kalinda?
Kalinda, no es necesario.
Kalinda, ihtiyacımız yok.
¿ Lo tienes corriendo con algo con Kalinda?
Kalinda ile beraber bir şeyin peşinde değil miydi?
¿ Este tipo que le robó, le dijo "besa el suelo"...
Hey Kalinda. Bu adam Mayıs 2003'te onu soymuş ve...
Ella se va reunir con el abogado en dos horas, así que llévate a Kalinda y entérate bien de la situación, ¿ vale?
İki saate avukatla buluşacak Kalinda'yı da al ve dosyadaki yerini kap, tamam mı?
Kalinda, estoy en mitad del juicio.
Kalinda, duruşmanın ortasındayım.
Así que, Kalinda, ayuda a Alicia con los datos para su moción y usen al Sr. Estadísticas.
Kalinda, sen Alicia'ya talebi için belge araştırmalarında yardım et ve Bay İstatistik'ten de yardım alın.
Cary, Kalinda ahora esto se convierte en un caso de encontrar los hechos.
Pekâlâ, Cary, Kalinda durum şimdi gerçekleri bulma davasına döndü.
- Kalinda. Te extrañamos.
- Kalinda, seni özledik.
Parece que encontraste el único policía que no puede resistir tus encantos, Kalinda.
Cazibenden etkilenmeyen yegâne polise çatmışsın gibi görünüyor Kalinda.
Ya hemos reasignado a... -...
Cary ve Kalinda'ya başka işler verdik.
Kalinda y Cary. - Está bien.
Tamam.
Kalinda, ¿ qué estás haciendo aquí?
Kalinda, burada ne işin var?
Vamos, Kalinda. ¿ Por qué te importa?
- Hadi Kalinda, umurunda mı ki?
Y, Kalinda, sigue procesando datos.
Kalinda, sen veri taramasına devam et.
Bueno, Alicia, necesitamos que te vuelvas a reunir esta mañana con Kalinda.
Alicia, bu sabah Kalinda ile buluşmamız gerek.
Kalinda trabaja en Stern Lockhart.
Kalinda Stern-Lockhart'ta çalışıyor.
Yo no soy el abogado aquí, Kalinda.
Ben avukat değilim Kalinda.
Mira, estamos tratando de economizar con las horas de Kalinda así que no puedo ponerla a perseguir fantasmas.
Bak, Kalinda'nın mesaisinde daha idareli olmaya çalışıyoruz o yüzden hayaletlerin peşinde koşturamayız.
Estamos bien, Kalinda.
Bir şey yok, Kalinda.
Me gustaría que Kalinda trate de descifrarlo.
Kalinda da deşifre etmeye çalışabilir.
Kalinda es tu nombre.
Adın Kalinda'ydı.
Kalinda.
Kalinda.
A ver qué encuentras. Y, Kalinda, otra vez, esto es entre tú y yo.
Bak bakalım, neler buluyorsun.
¿ Entiendes?
Kalinda, bu hâlâ aramızda kalacak.
¿ Kalinda?
- Bir dakika.
Fue Kalinda.
- Kalinda keşfetti.
Y Kalinda cree que lo del guardia de seguridad está prendiendo.
Kalinda güvelik görevlisinin suyunun kaynadığını düşünüyor.
Kalinda.
- Kalinda.
Pensé que Kalinda tenía algo.
Kalinda bir şey buldu sanıyordum.
Kalinda, tenemos un problema.
Kalinda, bir problemimiz var.
Es Kalinda.
Kalinda'ydı.