Katty translate Turkish

Hola, hola, Katty.

Kay? Benim

Nos entretuvimos hablando de los Red Wings.

Red Wings'i konuşmaya başladık. Katty gizli bir hokey hayranıymış.

Mañana, Katty nos hara una presentación del estres post-traumatico de las moscas caseras.

Yarın Katty meyve sineklerindeki travma sonrası stres hakkında konuşacak.

Soy amiga de Katie...

Katty'nin bir arkadaşıyım...

Soy amiga de Katie, quien conoce a Cam y dice que Cam se va hoy a la Antártica con un gurú de pingüinos.

Ben Katty'nin arkadaşıyım, Cam'i tanıyor. Penguenci bir herifle Antartika'ya gittiğini söyledi.

Katie McCoy piensa que debería seguirle el rastro Paul Donnelly, por ejemplo descubrir donde come o algo parecido.

Katty McCoy diyor ki, Paul Dunley'nin nerede yiyip içtiğini bularak onu takip etmeliymişim.

Katty?

Sizce, adım nasıl olacak?

Escucha, es escalofriante solo pensar...

Katty mi? Çok saçma olur.

Katty, realmente necesita ahora Fique tranquila, bien.

Katty, şu anda gerçekten sessiz olmanı istiyorum. Tamam mı?

Como dijo Katty en el caso de Louisiana cuando se refiere a asesinato... la pena de muerte es completamente proporcional y aceptable.

Daha önceki uygulamalar, Kennedy v. Louisiana davasında belirleyici bir etken değil. Ayrıca, cinayet suçlularına idam cezası vermek çok yaygın bir uygulama. Bu yüzden, kesinlikle kabul edilebilir.

Se buena conmigo, Katty, ¿ esta bien? Lo siento cariño, pero tengo que llevarme esto.

Lütfen fazla üstüme gelme, Katty.

Te pedí que me entregaras tus llaves, lentamente.

Hey, o Katty! Ee, ne yapacaksın?

Creo que le debes una disculpa. Rápido, Katty, trae a la policía.

Güzel bir bayanın saçını çekmek?

Llevé a Catty a su nueva guardería y pidieron si tenía nombres de referencia para llamar si algo le sucede a Catty,

Katty'yi yeni kreşine götürdüğümde referans isimlerim var mı diye sordular. Katty'ye bir şey olursa aramak için.

Como a Optimus Prime teniendo sexo con Katy Perry,

Optimus Prime'ın Katty Perry'e çakması gibi.

Probablemente la llamaré... O a la Srta. Katty, luego.

Muhtemelen Kate'i sonra ararım ya da özlerim.

Me encanta tu trasero, Katty.

Popona bayılıyorum, Katty.

Katty.

Katty.

Katty.

- Katty.

Katty... no se Lo digas a nadie.

Katty söyleme.

¡ Allá voy, Katty!

Geldim, Katty!

Copió a Bill Gates y a Katty Perry.

DAİREMDEN DEFOL! Bill Gates ile Katy Perry'e göndermiş.

Katty Kupps, Centro de Control de Enfermedades.

Katty Kupps, Hastalık Kontrol Merkezi

Katty, ha sido un placer.

Katty, bu bir zevkti.

Como una estúpida canción de Katy Perry o algo así.

İğrenç bir Katty Perry şarkısı ya da öyle bir şey.

Me gusta Katy Perry.

Ben Katty Perry'i seviyorum.

Mi hotel no me deja entrar todavía y, por favor, Ravi. Llámame Katty.

Otelim henüz kaydımı yapmıyor ve Ravi, lütfen bana Katty de.

Sí, claro, Katty.

Evet, tabii Katty.

Katty, estaba a punto de salir para empezar con el amigo.

Katty, ben de tam bu adamın işine başlamaya geliyordum.

Es mi antigua jefa, Katty Kupps.

Bu eski patronum Katty Kupps.

Le he pedido que nos informe de lo que Katty hacía aquí.

Katty'nin çalıştığı konu hakkında sizi bilgilendirmesini istedim.

Katty estaba reuniendo datos epidemiológicos en persona, rastreando un posible vector de la agrupación de gripe aleutiana.

Katty şahsen epidemiyolojik veri topluyor ve Aleutian grip kümesinin muhtemel taşıyıcısını izliyordu.

Si la colección de servilletas de cóctel de Katty indica algo es que pasó mucho tiempo aquí.

Katty'nin kokteyl peçete koleksiyonu bir işaretse burada çok zaman geçirmiş olmalı.

Si Clive está pasando el tiempo indagando en el caso de los Tuttle-Reid, lo menos que puedo hacer es investigar un poco más lo de Katty.

Clive Tuttle-Reid davasını incelemek için vakit harcıyorsa en azından Katty için biraz takip yapabilirim.

Debe de tener algo que ver con el asesinato de Katty.

Katty'nin cinayetiyle ilgili bir şeyler yapmak için olmalı.

Tengo nuevas noticias sobre el caso de Katty Kupps.

Katty Kupps davasında gelişmeler var.

¿ Así que es una de las personas a las que Katty interrogó?

Katty'nin görüştüğü kişilerden biri mi?

Y Patrice afirma que no vio a Katty el día de su asesinato, pero no le creo.

Patrice Katty'nin öldürüldüğü gün onunla görüşmediğini iddia ediyor ama ona inanmıyorum.

Además está esto : Chase Graves conocía a Katty Kupps.

Bir de şu var Chase Graves Katty Kupps'ı tanıyordu.

Sé que Chase tenía el número de habitación de Katty escrito en una servilleta de barra plegada con la letra de Katty.

Chase'de Katty'nin el yazısıyla kendi oda numarasını yazdığı bar peçetesi vardı.

Sabemos que Katty se iba a casa con hombres cada noche.

Katty'nin her gece bir erkekle olduğunu biliyoruz.

Ha sido por el cerebro de Katty.

Katty'nin beynindeydim.

Nuestra víctima de asesinato. Katty Kupps.

- Cinayet mağdurumuz Katty Kupps.

Carey Gold mató a Katty Kupps.

Carey Gold Katty Kupps'ı öldürmüş.

Pero Katty estaba en el maletero de un coche.

Hayır, ama Katty bir arabanın bagajındaydı.

Carey lo abrió, y parecía sorprendida de ver a Katty aún viva.

Carey bagajı açtı ve Katty'nin hala hayatta olduğuna şaşırdı.

Carey estaba llevando a Katty a la parte de detrás del hotel.

Carey Katty'i otelin arka sokağına taşıyormuş.

¿ Recuerdas cómo, hace un par de meses, Katty nos habló sobre ese misterioso accidente de avión?

Katty'nin bize gizemli uçak kazasından bahsettiğini hatırlıyor musun?

Kitty-katty, vamos...

Gel bakalım pisipisi. Canım benim...

Le agradezco a mi padre, a mi madre... y a mi peinadora Katty. Gracias. Gracias a todos.

Dong Wan, biz Seul'e taşınıyoruz.

Tenias que hacerte el héroe.

Çabuk, Katty, kaç.