Translate.vc / Spanish → Turkish / Ke
Ke translate Turkish
464 parallel translation
El FBI pronto descubrió que la embajada se usaba para distribuir dinero para actividades subversivas en Estados Unidos.
Çok geçmeden Büro, elçiligin Birleºik Devletlerde yìkìcì faaliyetlere para saglamak için kullanìldìgìnì keºfetti.
Ojalá Io supiéramos.
Keºke bilseydik.
Ojalá pudiera agradecer a tu abuelo esta guarida.
Keºke büyükbabana bu yer için teºekkür edebilseydim.
Saber que este momento alguien lo ha amado.
Keºke o yanimda olsaydi
Si hubiéramos podido hacerlo sin... matar.
Ke § ke éldiirmeden yapabilseydik.
12 balas para usted y 12 balas para usted, ¡ Ke desperdicio para hombres como ustedes!
12 mermi sana, 12 mermi sana. Sizin gibi adamlar için harcanan zamana yazık.
¡ Sé ke hay dos pilotos ingleses más!
- Kaç?
¡ Tienes que estar de broma!
Ke... Kesinlikle şaka yapıyor olmalısınız!
- Hesh-ke se acuerda de ti.
- Hesh-ke seni hatırladı.
Hesh-ke.
Hesh-ke.
Hesh-ke, llévate a la chica dentro.
Hesh-ke, kızı içeri götür.
Si quieres la recompensa por la chica, recuerda que Hesh-ke tiene un cuchillo.
O kızı götürüp ödülü almak istiyorsan unutma, Hesh-ke'nin bıçağı var.
Ya conoces a Hesh-ke.
Hesh-ke'yi bilirsin.
Si Hesh-ke ha decidido matar a esa chica, lo hará.
Hesh-ke o kızı öldürmeyi kafasına koymuşsa yapar.
Lo único era que Hesh-ke tenía ideas.
Fakat Hesh-ke'nin başka planları vardı.
¿ Nos dirán algo estos dos, Ke-Ni-Tay?
Bu ikisi bize birşeyler anlatacak mı, Ke-Ni-Tay?
Ke-Ni-Tay supone que Horowitz mató a la mujer y quiso escapar con el chico.
Ke-Ni-Tay, Horowitz'in kadını öldürdüğünü ve çocukla kaçmak istediğini söylüyor.
Ke-Ni-Tay, quiero preguntarte algo.
Ke-Ni-Tay Sana bir şey sormak istiyorum. - Tamam.
- Ke-Ni-Tay.
- Ke-Ni-Tay?
¿ Qué se propone, Ke-Ni-Tay?
Na istiyor, Ke-Ni-Tay?
Ke-Ni-Tay opina que son cinco horas.
Ke-Ni-Tay, 5 saatlik olduğunu söylüyor.
Ke-Ni-Tay opina que todos los caballos andan sin jinete, menos dos. El primero y el último.
Ke-Ni-Tay, bütün atların, ikisi hariç, binicisiz gittiğini söylüyor.
Mándeme con un jinete por aquí y a Ke-Ni-Tay con otro por allá.
Ben bir atlı ile bu yoldan gideceğim Ke-Ni-Tay bir başkasıyla o yoldan.
Es mejor esperar a Ke-Ni-Tay.
Ke-Ni-Tay'ı beklemeliyiz.
Ya que tenemos que esperar a Ke-Ni-Tay, aprovechemos el tiempo.
Burada Ke-Ni-Tay'ı beklerken zamanı değerlendirmeliyiz.
¡ Ke-Ni-Tay y el jinete!
Ke-Ni-Tay ve atlı!
Ke-Ni-Tay piensa que Ulzana procurará agua y caballos.
Ke-Ni-Tay, Ulzana'nın önce su sonra atları arayacağını söylüyor.
- Ke-Ni-Tay le dará el suyo.
- Ke-Ni-Tay size bir tane verir.
Ke-Ni-Tay, quiero hablar contigo.
Ke-Ni-Tay, seninle konuşmak istiyorum.
Pero debería escuchar a Ke-Ni-Tay.
Ama Ke-Ni-Tay ne derse, dinlemelisiniz.
¿ Ke-Ni-Tay puede?
Ke-Ni-Tay yapabilir mi?
Ke-Ni-Tay ha firmado el papel.
Ke-Ni-Tay kağıt imzaladı.
Ke-Ni-Tay es soldado.
Ke-Ni-Tay asker.
- Ke-Ni-Tay necesita tiempo para encontrar al observador.
Ke-Ni-Tay'ın, gözlemciyi bulmak için zamana ihtiyacı var.
Ese fue Ke-Ni-Tay.
Bu Ke-Ni-Tay.
Tiene razón, es Ke-Ni-Tay.
Haklısınız. Bu Ke-Ni-Tay.
Éstos son los viajes de la Nave Estelar Enterprise... en una misión de cinco anos, dedicada a la exploración de lo desconocido... al descubrimiento de nuevas vidas, de nuevas civilizaciones... hasta alcanzar lugares donde nadie ha podido llegar. viaje A LAS ESTRELLAS
Bunlar, Yýldýz Gemisi Atýlgan'ýn... beþ yýllýk görevi boyunca... daha önce gidilmemiþ yerlere gitmek, yeni yaþamlar, yeni medeniyetler... yeni dünyalar keþfetmek için atýldýðý maceralarýn öyküsüdür.
He sido desafortunado soy feo y tartamudo.
Pek şanslı doğmamışım. Çi-çirkin ve ke-kekemeyim.
- Uh, Ke- -
- Ke... - Ke..
- Ke- - que lindo nombre.
Ne kadar güzel bir isim.
Hay una ga... ga...
Bir ke... ke.. ke...
Hay una ga...
Şey var bir ke...
Ojalá te concentraras en algo más de vez en cuando.
Bak, ke... ke... keşke... keşke arada bir başka bir şeylere yoğunlaşabilsen.
Aquí habla Milson, cambiando a KE-2 en 5 segundos.
Ben Milson, 5 saniye sonra KE-2 koduna geç.
Basada en la novela de Ke Lan "Echo in the Deep Valley"
Ke Lan'ın Derin Vadi'deki yankısı üzerine kurulmuştur.
"Yi ke yang chien," un dólar.
- Bir yabancı para, "bir dolar" demek. - Bir yabancı para, "bir dolar" demek.
Esh tu ke di kesh nesh ki gazhjo.
Esh tu ke di kesh nesh ki gazhjo.
Dije ke no tenia hambre.
Aç değilim dedim.
- ¿ Lu [ ke?
- Luke.
¿ Barril? ¿ Ké es barril?
Fıçı nedir?
Ven, ven y cambia chikan sekai no hate ni para retrasar el fin del mundo ai wo yono koe seteru con su voz de amor, el brillo de tu armadura... yume mo y tus sueños también.
Saçmalıké Pegasus Meteor! ( Pegasus Ryuusei Ken )