Translate.vc / Spanish → Turkish / Keenan
Keenan translate Turkish
365 parallel translation
Estaré con la Sra. Keenen.
Bayan Keenan'in yaninda olacagim.
No encuentro a Barker, ni a Wolf, ni a Keenan.
Barker, Wolf yada Keenan'ı bulamam.
Wolf, Keenan y Barker han desaparecido.
Wolf, Keenan ve Barker kayıp.
Wolf, Barker y Keenan no eran realmente mis amigos.
Wolf, Barker ve Keenan,... aslında benim arkadaşlarım değildi.
Gwen Welles y Keenan Wynn en Nashville.
Gwen Welles ve Keenan Wynn, Nashville'de.
El Sr. Keenan de Nueva York me presiona, Max.
New York'tan Bay Keenan beni fırçaladı. Daha iyi sat Ma.
Encantado, Sr. Keenan.
- Sizi görmek de Bay Keenan.
De acuerdo, ahora tengamos un buen sueño nocturno.
John McCarthy salınınca Brian Keenan'ın hissettiği gibi hissediyor olmalı.
- ¿ Keenan?
Keanen?
- ¿ Sabés qué, Keenan? - Perdón por ser una bola de enojo.
Biliyor musun Keanen sinir küpü olduğum için kusura bakma.
La gente lo supera, Keenan.
İnsanlar bu gibi şeyleri atlatır Keanen.
Keenan, oye, yo...
Keanen, dinle beni.
Keenan, ¡ por favor!
Keanen. Lütfen Lütfen.
¿ Keenan?
Kim? Keanen mı?
Si, Keenan.
Evet Keanen.
- este es Keenan.
- Bu Keanen.
- ¿ Qué tal, Keenan?
- NasıIsın Keanen?
- Me alegra conocerte, Keenan.
- Memnun oldum, Keanen.
Keenan y yo tomaremos un par de Cocas o algo así.
Keanen ve ben kola içeceğiz.
Keenan, ¿ te dije que estoy encantadísima de conocerte?
Keanen sana tanıştığımıza ne kadar sevindiğimi söylemiş miydim?
Este es Keenan, por cierto.
Bu arada bu Keanen.
¿ Lo del doctor Keenan es a las 3 : 00?
- Dr. Keenan ile saat 3 : 00 değil mi?
El doctor Keenan quiere que experimentemos cosas nuevas que no hayamos hecho ninguno de los dos.
Dr. Keenan daha önce yapmadığımız yeni şeyleri denememizi istiyor.
Atascado en lo que el doctor Keenan denomina la cuarta etapa.
Dr. Keenan bu gibi durumlarda 4.Basamagı öneriyor.
¿ En qué etapa nos pondría el doctor Keenan?
Dr. Keenan'ın bizi hangi basamaga koyacagını merak ediyorum.
Atiende a Jesse Keenan, Cortina 1, dolores abdominales agudos.
1 no'lu yatağı al. Şiddetli karın ağrısı.
El motociclista, Hoyt, y uno de los irlandeses, Keenan.
Motorculardan Hoyt, ve İrlandalılardan birisi, Keenan.
Cree que contraté a Keenan para violarla.
Tecavüz için Keenan'ı benim tuttuğumu düşünüyor.
Keenan me violó debido a O'Reily.
Keenan bana, O'Reily yüzünden tecavüz etti.
Si Keenan no te hubiera violado a ti habría violado a otra persona.
Eğer Keenan sana tecavüz etmeseydi, bir başkasına tecavüz edecekti.
- Hola, Keenan.
- Merhaba Keenan.
Cuando trajeron a Keenan a emergencias, pensé :
Keenan'ı acil servise getirdiklerinde,
Patrick Keenan, condenado el 25 de marzo de 2000, por ataque en primer grado y violación.
Patrick Keenan, Mahkûmiyet Tarihi 25 Mart 2000, birinci dereceden saldırı, tecavüz.
¿ Conoces a Patrick Keenan?
Patrick Keenan ile tanıştın mı?
Qué bueno conocerte, Keenan.
Seninle tanıştığıma sevindim Keenan.
Entonces... ¿ en que han estado, chicos?
Pek bir sey degil. Cuma günü Keenan'dan dondük.
Volvimos de Keenan el Viernes... y entonces llevé a las chicas del grupo de mi iglesia a ver "El fantasma de la opera".
Sonra kilise grubundaki kizlari "Opera'daki Hayalet" i izlemeye gotürdük.
Estás despedido, Keenan.
Kovuldun, Keenan.
Cuidado con este, ¡ Gareth Keenan en la zona!
Şuna bak. Gareth Keenan olay yerinde!
Gareth Keenan, Manager Asistente Regional.
Gareth Keenan, Bölge Müdür Yardımcısı.
Gareth Keenan.
- Gareth Keenan.
Gareth Keenan.
Gareth Keenan.
"Gareth Keenan investiga".
"Gareth Keenan Araştırıyor."
¿ Lo ha hecho, señor Keenan?
- Gerçekten mi?
Lo mataste, ¿ no? ¿ A Keenan?
Onu öldürdün, değil mi, Keenan'ı?
Keenan te violó.
Keenan sana tecavüz etti.
Y a Keenan también.
Ve Keenan'ı da.
Hace 10 minutos, el director me preguntó si sabía algo de la muerte de Keenan.
10 dakika önce müdür bana Keenan'ın ölümü hakkında bir şey bilip bilmediğimi sordu.
Debería decirle a Leo que mataste a golpes a Keenan.
Leo'ya Keenan'ı döverek öldürdüğünü söylemeliydim.
¿ Como les fué en Keenan?
Ne?
Bienvenida al Taller de Salud y Seguridad de Wernham Hogg con Gareth Keenan. ¿ Vale? Bueno.
Pekala.