Translate.vc / Spanish → Turkish / Kingston
Kingston translate Turkish
355 parallel translation
Kingswood 843, por favor.
Kingston 8-40, lütfen.
No sé, en algún hotelito cerca de Kingston.
Bilmiyorum. Kingston yakınında küçük bir otel.
Patrulla numero seis, dirijanse hacia Kingston por la Ruta 14, al centro comercial Ashley
Devriye arabası altı numara, Rota 14'te Kingston Road'a, Ashley's Shopping Center'a devam edin :
Repito, Patrulla numero seis, dirijanse hacia Kingston por la Ruta 14, al centro comercial Ashley
Tekrar ediyorum, deevriye arabası numara altı, Rota 14'te Kingston Road'a, Ashley's Shopping Center'a devam edin :
Aquí estoy yo, en Kingston.
Ben buradayım, Kingston'da.
Soy Del Moore de la NBC desde Bel Air, Los Ángeles, delante de la mansión Kingston, esperando la llegada de la princesa Azul de Morovia.
NBC mobil ünitesiyle ben Del Moore, Los Angeles Bel Air'de, Kingston malikanesinin önündeyiz. Morovia prensesinin gelişini bekliyoruz.
Estará aquí como invitada de la Sra. Kingston, cuyo bisabuelo, el duque Vladimir, era pariente del archiduque Maximilian Rupert Lupin de Morovia.
Şehrimizde Bayan Roland Kingston'un misafiri olacak. Kendisinin büyük büyük babası Dük Vladimir, Morovia arşidükü Maximilian Rupert Lupin'in akrabasıydı.
No tenemos esas tonterías en Kingston.
Kingston'da böyle saçma şeyler yok.
Te vas a Kingston en el vuelo de las 7.
Kingston'a gidecek 7 uçağında yerin var.
Su Pan-Am 323 acaba de aterrizar en Kingston, Jamaica.
Pan-Am 323 Kingston Jamaika'ya indi.
Pero no cabe duda de que no era de Kingston.
Ama kesinlikle Kingston'lı değil.
Tome Wentworth Road hasta la fábrica de cemento.
Kingston'ın dışındaki Port Royal Yolundan çıkın, sonra çimento fabrikasına kadar Wentworth yolunu takip edin.
Te conseguiré un barco nuevo cuando lleguemos a Kingston.
Kingston'a dönünce sana yeni bir tekne alırım.
¿ No te ayudó nadie en Kingston?
Kingston'da sana yardım etmediler mi?
Os lo ruego, Maese Kingston, dejadme subid solo.
Size dua ediyorum, Efendi Kingston, bana güven ver.
Maese Kingston, ¿ voy a ser encerrada en una mazmorra?
Efendi Kingston, Zindana kapatılacak mıyım?
- No, Kingston.
Hayır, Kingston.
Dale Kingston, no puedo creerlo.
Dale! Dale Kingston, İnanmıyorum!
Cariño, él es Dale Kingston.
Şekerim, bu da Dale Kingston.
¿ El Sr. Dale Kingston? - Sí.
Bay Dale Kingston?
Sr. Kingston, traté de ubicarlo.
Bay Kingston! Size ulaşmaya çalıştım.
Sr. Kingston, estábamos esperando para tomar las huellas digitales.
Tuvallerin üzerindeki parmak izlerine bakacaktık.
Sr. Kingston, antes de que empiece con eso...
Bay Kingston, fazla dağılmadan...
Dígame, Sr. Kingston, ¿ alguien intentó alguna vez robar en esta casa?
Bay Kingston, burayı daha önce de soymak isteyenler oldu mu?
Son dos de mis favoritos.
( Kingston ) Favorilerimden ikisidir :
Sr. Kingston, esto podría interesarle.
Bay Kingston, sizin de ilginizi çekebilir.
El Sr. Kingston se fue un poco antes.
Bay Kingston daha önce mi gitmişti?
Si le interesa averiguar sobre el Sr. Kingston... A qué hora llegó, no lo sé.
Bay Kingston saat kaçta buraya geldi diye soruyorsanız, bilmiyorum.
Joe, los otros muchachos dijeron que estacionaste el auto de Kingston.
Joe, dün gece Kingston'un arabasını sen mi park ettin?
Soy Dale Kingston.
'Ben Dale Kingston.
Acompáñenos mañana otra vez cuando Canal 16 vuelva a presentar El mundo del arte de Dale Kingston.
( Erkek )'Yarın bizden ayrılmayın' 'Dale Kingston'un Sanat Dünyası Kanal 16 da olacak.'
- Una llamada telefónica, Sr. Kingston.
- Telefonunuz var, Bay Kingston.
No debería haber colgado así, Sr. Kingston.
Keşke kapatmasaydınız.
En su caso, Sr. Kingston, ocurre lo contrario.
Ama siz, Bay Kingston, tam tersisiniz.
Pero le agradezco muchísimo, Sr. Kingston.
Çok teşekkür ederim, Bay Kingston.
Le explico... El Sr. Kingston y el abogado dijeron que podía venir.
Bay Kingston ve avukat bey toplantıya katılmamda sakınca görmediler.
" Finalmente, al heredero principal de mis testamentos previos mi sobrino Dale Kingston, a quien pagué su carrera universitaria y que dispuso libremente de mi casa y mis posesiones desde entonces, sin siquiera agradecerlo le lego todos los bienes de que dispongo con una sola excepción :
"Son olarak, tüm vasiyetlerimde başlıca muris olan" "Üniversite öğrenim masrafını karşıladığım" "bilâhare evim ve mallarım üzerinde serbestçe tasarruf hakkını verdiğim" "yeğenim Dale Kingston'a terekemin geri kalan kısmının tamamını bağışladım." "Bir tek istisna dışında :"
Aunque Kingston no reciba la colección, se quedará con el resto de los bienes.
-... Bay Kingston terekenin geri kalanını alıyor.
¿ Me buscaba, teniente?
( Kingston ) Beni mi arıyordunuz, Teğmen?
Dale Kingston contrató a alguien para fingir el robo y matar a su tío.
Dale Kingston hırsızlık kisvesiyle dayısını birine öldürttü.
Sr. Kingston, yo jamás dije eso.
- Bay Kingston, böyle bir şey demedim.
- Sr. Kingston, yo...
Bay Kingston, gerçekten ben...
- Es muy cierto, Sr. Kingston.
Çok doğru Bay Kingston.
Que te diviertas, Edna. Adiós.
( Kingston ) İyi eğlenceler, Edna.
- Hola, Sr. Kingston.
- Columbo. - Selâm, Bay Kingston.
- El Sr. Kingston y yo pensamos que era necesario, teniente.
Bay Kingston ve ben gerekli gördük.
Sabemos qué pensó, Sr. Kingston.
- Ne sandığınızı biliyoruz, Bay Kingston.
Soy Lady Kingston, señora.
Ben Leydi Kingston, madam.
- ¿ Sr. Kingston?
- Bay Kingston?
¿ Qué hace aquí a estas horas de la noche?
Bay Kingston. Gecenin bu saatinde burada ne arıyorsunuz?
- ¡ Sr. Kingston!
Mathews Koleksiyonu denen Listede yer alan tüm tablolar buna dâhildir. " - Bay Kingston!