English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Knee

Knee translate Turkish

42 parallel translation
Bobby Shafter come to see... sew the knuckles on his knee... her eyes were blue and gold...
Bobby Shafter gel de gör... onun diz eklemlerini dik... Gözleri mavi ve altındı...
♪ But when I fell and hurt my knee he would run to comfort me ♪
# Yere düşüp dizimi kanattığımda koşarak gelip ilgilenirdi benimle
beverly Hines? No.
- Purple Knee-High?
En esa dirección hay un lugar llamado Wounded Knee.
O yolun arkasında Yaralı Diz adında bir yer var.
Pero su sangre es la misma sangre que se derramó en la hierba y en la nieve de Wounded Knee es la que corre por tu corazón como un búfalo.
Bu onun kanı ; aynı kan, çimenlere saçılmış ve Yaralı Diz'e yağmış olan bu kan, senin kalbinde akıyor, yaban sığırı gibi.
El monumento a Wounded Knee.
Yaralı Diz Anıtı'nı.
¿ Corrías con los ancianos en Wounded Knee?
Atalarınla beraber Yaralı Diz'de mi koşuyordun?
¿ Tienes alguna revista para niñas como "Bonnie Craine, la abogada" "Calabaza y Pastel, las Mellizas Twinkie", "Li'l Medias Largas"?
Kız çizgi romanı yok mu hiç mesela Bonnie Crane, Girl Attorney Punkin ve Dunkin, the Twinkle Twins ya da Li'l Knee Socks?
¿ Esa tienda de cebo con el letrero color naranja?
Yani şu Orange Knee-Hi işareti olan yem dükkanını mı diyorsun?
Y también mató a muchos alemanes en Wounded Knee.
Yaralı dizde bir demet lahana öldürdü.
Wounded Knee Creek 29 de diciembre de 1 890
Wounded Knee Creek 29 Aralık 1890
Se concedieron 27 medallas del congreso en un lugar llamado Wounded Knee.
27 kişi Kongre madalyası ile ödüllendirilmiştir. Wounded Knee denen yerdeki kahramanlıkları için.
La batalla de Wounded Knee no sería así.
Wounded Knee savaşı böyle olmamalıydı.
Yo vi lo que pasó en Wounded Knee.
Wounded Knee Creek'te neler olduğunu gördüm ben.
El arroyo llamado Wounded Knee.
Yaralı Diz adlı bir derede.
Su trabajo es dar las raciones adecuadas a Wounded Knee, Sr. Wheeler, no cuestionar la orden.
Senin işin, verilen erzakı Yaralı Diz'e teslim etmek, Wheeler. Emri sorgulamak değil.
La rendición es segura Arroyo Wounded Knee para eliminar a los rebeldes que han amenazado a esta agencia y sus reservas alrededor en un virtual estado de sitio.
Şefin teslim olmasının, [Yaralı Diz Deresi] uzun zamandır bu tesisi ve çevresindeki yerleşimleri abluka altında tutan kaçak asileri deliklerinden çıkaracağına şüphe yok.
Hasta que la situación en Wounded Knee y las tierras malas se resuelva, esta agencia está bajo ley marcial.
Yaralı Diz'deki ve çorak arazideki durum düzelene kadar, bu tesiste sıkıyönetim var.
Pineridge? Wounded Knee?
Yas tutan dağ?
También hay canela, comino, brotes de rosa seca hinojo, coriandro, azafrán, anís, laurel, sésamo, diente de ajo, cardamomo...
Burda da tarçın kurutulmuş gül goncaları knee... kişniş, safran anason, defne, susam nail, kakule...
Y escucha, su padre murió en un tiroteo con agentes federales en Wounded Knee.
Şuna bak ; babası bir federal ajanla girdiği çatışmada öldürülmüş.
Nos llevaron al arroyo Wounded Knee.
Bizi Wounded Knee Deresi'ne götürdüler.
Fue en Wounded Knee, cerca de donde estábamos bailando.
Wounded Knee'deydi, dans ettiğimiz yerin yakınında.
# Susannah, no llores por mí... # #... vengo de Alabama con una guitarra en mi rodilla. #
Oh, Susannah, don't you cry for me ( Oh, Susannah benim için ağlama. ) I come from Alabama with a guitar on my knee ( Dizimde gitarımla Alabama'dan geldim. )
- Éste es mi esposo, Dilworth. -'Knee-how', Li.
- Bu da kocam Dilworth. - Merhaba Li.
Lo cual es legal, porque tengo autorización. Pero vi que cuando tenias ocho años, todas las niñas de tu barrio, tenían esta increíble muñeca, la... la muñeca Knee-High Cherry Pie.
Tamamen yasal, çünkü güvenlik yetkim var, ama gördüm ki sen sekiz yaşındayken, mahallenizdeki bütün küçük kızlarda bu harika oyuncaktan varmış mini etekli, vişneli turta bebeği.
# I'm begging for her kisses on a bended knee
* * Diz çökerek öpücük dileniyorum * *
"On Bended Knee" era tu favorita.
"On Bended Knee" en sevdiğindi.
# En camino a Opelousas, en camino a Wounded Knee
Yolum Opelousas'a, yolum Wounded Knee'ye.
En mi hogar en Wounded Knee
Wounded Knee'de bir ev...
Mis estudiantes de primer año promulgan de nuevo la batalla de Wonded Knee.
Birinci sınıf öğrencilerim Wounded Knee'deki savaşı canlandırdı.
Mientras tanto, necesito que vayas a la...
Bu arada sen de You-Knee-Ah'a gideceksin.
En su habitación.
You-Knee-Ah'ın arka odasında.
Wounded knee.
Wounded Knee Katliamı.
O Wounded Knee.
Ya da yaralı diz.
¿ Después de lo de Wounded Knee?
Dizinden yaralandıktan sonra.
Y está en mi rodilla o por ahí
And it stops around my knee
A diferencia de Finn No me pongo de rodillas
Unlike Finn I don't drop to the knee
Sobrevivió a la masacre de Wounded Knee. Y la usamos para orar por nuestros hermanos en Vietnam.
* Yaralı Diz Katliamında hayatta kalmak için Vietnam'daki kardeşlerimize dua etmek için kullanıldı.
Comandante Whitside, segundo batallón, campamento del séptimo de caballería en Wounded Knee, señor.
Binbaşı Whitside, 2. Tabur, 7. Süvari Kampı,
- Knee Scrapers Punto Com. - ¡ Dios mío!
Aman Tanrım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]