Translate.vc / Spanish → Turkish / Knick
Knick translate Turkish
129 parallel translation
Y los Knicks tienen problemas al ingresar al campo rival.
Ve sahadaki Knick'in başı ciddi anlamda belada.
Buddy, tengo entradas para esta noche para el baloncesto.
Buddy, bu geceki Knick maçı için biletim var.
Quiero ver el juego de los Knicks por TV.
TV'de Knick'leri izlemek istiyorum.
Escucha : tengo boletos para ver a los Knicks el miércoles.
Bak ne diyeceğim. Elimde Knick biletleri var. Bu Çarşamba için.
- El de los Knicks.
- Knick maçı.
Te llaman, Buddy. En la dos.
Buddy, bu geceki Knick maçı için biletim var.
¿ Verás el juego de los Knicks?
Knick maçını izleyecek misin bu akşam?
Tickets de temporada al baloncesto. ¡ Joder!
The Knick için sezonluk biletler.
- ¡ Tickets de temporada!
- Knick biletleri?
Siento que viniste aquí y te convertiste en otra persona...
"Derek dostum içimde bir his var, ve diyor ki..." "... şu Knick'in yeni atıcısı hakkında bir şeyler biliyorsun. " "
- ¿ Te gustan los Knicks? - Oh, sí.
- Knick taraftarı mısın?
Oye, fanático de los Knick, ¿ te pregunté tu opinión sobre la paternidad?
Knick hayranı, senin babalık görüşünle ilgileniyor muyum? Hayır.
Los Knicks volvieron a perder.
- Knick'ler yine kaybetti.
Este viejo, el jugo uno El jugo patea-muerde en mi tumba
"This old man, he played one he played knick-knack on my thumb."
¿ Tu jefe te dio el boleto de los Knicks para Kramer?
Kramer için patronun Knick biletini aldın mı?
Nunca me perdía un juego de los Nicks ni de los Rangers.
Sonra bir de baktım ki Garden'a bağlıyım. Ondan sonra hiçbir Rangers ya da Knick maçını kaçırmadım.
Me pregunto contra quién juegan los Knicks.
Acaba Knick'ler kime karşı oynadı?
El otro día fui al partido de los Knicks, miré a las gradas.
Knick maçındaydım ve oturulan yerlere bakıyordum.
- Pero eres hincha de los Knicks.
- Ama sen Knick taraftarısın.
Mi amigo Frank debía buscarme allí para unas cervezas y el partido de los Knicks.
Arkadaşım Frank'le buluşup birkaç bira eşliğinde Knick's maçını izleyecektik.
Al final del primer cuarto del partido.
Knick's maçının ilk devresi bitmek üzereyken.
LIBERTY KNICK KNACKS CALLE FULTON 22 MIÉRCOLES 19 DE DICIEMBRE
Özgürlük Dükkânı 19 Aralık Çarşamba
Tu dices esas noticias, Papá va a beber hasta caerse... y mamá estará despierta hasta las dos de la mañana.... sacudiendo knick-knacks y tarareando para ella misma como un paciente psiquiátrico.
Söylediğinde, babam sarhoş olana kadar içecek annem sabah 2'ye kadar delirmiş gibi eşyaların tozunu alıp kendi kendine konuşacak.
Papá, ¿ sabes donde los Knicks página Jazz Club?
Babacım, Page'in Knick Jazz Kulübünün nerede olduğunu biliyor musun?
Bien, ¿ a cuál Knick prefieres?
Pekala, tercih ettiğiniz bir Knick var mı?
- Este es mi candy striper Knick-Knack.
Bu benim kişisel yardımcım Knik-Knac.
Knick-knack, conténgase.
Knic-knac, kendini toparla.
¿ Quién quiere ir a ver un juego de los Knicks?
Kim gidip Knick maçı izlemek ister ki?
Knick. Knack.
Nasıl anlayabilir ki?
Como las entradas para el partido de los Lakers-Knicks esta noche.
Bu akşamki Lakers-Knick maçı biletleri gibi.
"Knick knack paddy whack, dale un hueso al perro".
Onun bekçisi değilim.
Partido jugado Knicks contra Nets, en Meadowlands,'88, un partido épico.
Ne maçtı be! Knick, Nets'e karşı. Meadowlands, 1988.
Vamos a la roca knick la knackers.
Manyak incik boncuk yapacağız.
Era sábado, pero en vez de relajarme mi madre me estaba obligando a ir a una fiesta organizada por la élite de la asociación de caridad madre / hija, conocidas como las chismosas.
Cumartesiydi, şu küçük parti olayının dışında annem beni bir partiye katılmaya zorluyordu... Knick-knackers adıyla da bilinen, elit anne ve kızlarından oluşan... *... hayırseverler.
Porque las chismosas no estaban obsesionadas con ayudar a los sin hogar. Estaban obsesionadas con el plástico.
Çünkü şu Knick-knackers grubu kafayı evsizlere yardım etmeye değil plastik konusuna takmışlardı.
Para una de P.V. Madres, "trabajar" significaba trabajar los músculos o trabajar una habitación. o siendo una chismosa.
Bir P.V. annesi olmak demek bir oda için veya Knick-knacker için çalışmanız anlamına geliyordu.
¿ Quieres ser una chismosa?
Knick-knacker mi olmak istiyorsun?
Soy Darlene Saxton, presidenta de las chismosas, y esta es mi preciosa y dedicada hija Sadie.
Darlene Saxton ben. Knick-Knackers'ın başkanı. Bu da gönüllümüz ve biricik kızım.
Vamos a arrasar con las chismosas.
Knick-knackers'ı fethedeceğiz.
¿ Entonces es un secreto de chismosa?
O zaman bu bir Knick-knacker sırrı.
¡ Nick será Knick-Knack!
Nick, Süs Eşyası olsun!
¿ Eso te parece una locura?
- Knick maçına mı gideriz? - Bu fikir sana çılgınca mı geliyor?
Jeremy Lin ni siquiera era un Knick en esa época y no sabía que tenías una hermana.
Ama Jeremy Lin o zaman Knicks'te oynamazdı ki. Kız kardeşin olduğunu da bilmiyordum.
Estaba escuchando el partido de los Knicks, ¿ sabes?
Dinliyordum Knick maçı için.
Y justo a para el hombre de la Knick.
Knick'ten gelen adamımız tam vaktinde getirdi borcunu.
Y no me digas Daniel Hemming y su hija - Fueron ingresados en el Knick con el mismo?
Daniel Hemming ve kızının da aynı hastalıkla Knick'e yatırıldığını söylememiş miydin?
Debería intentar meterla en la sala del Knick.
Onu, Knick Koğuşu'na sokmayı denemeliyim.
Claramente no quieren la integración en el nuevo Knick.
Açıkça, yeni Knick'in entegre olmasını istemiyorlar.
Podrás ver los partidos de los Knicks.
Tüm Knick maçlarını izleyebilceksin.
- Liberty Knick Knacks.
Özgürlük Dükkânı.
¿ Los Knicks?
Knick mi?