Translate.vc / Spanish → Turkish / Knows
Knows translate Turkish
116 parallel translation
El dice que no sabe nada.
He says he knows nothing. He's being smart.
# Do you believe that Jesus knows what's in your soul
* İnanıyor musun İsa'nın ruhunda neler yattığını bildiğine?
"... donde cualquier persona sabe que este tipo está cargando este.. ... tipo contigo ".
"... where any hep person knows that this guy is toting this guy around with you.
I Love Lucy, Father Knows Best...
Lucy'yi Seviyorum, En İyisini Babalar Bilir,
Robert Young es de "Father Knows Best" o de "Dr.Welby?"
En iyisini babalar bilir'deki Robert Young mı yoksa Dr. Welby'deki Robert Young mı?
y shows que te hacian sentir mal... y se suponía que no debería ser así.
"Father Knows Best" ile büyüdüm. O tür programlar insanı üzüyor. Çünkü herkesin öyle olmasını bekliyorsunuz ama hayat öyle değil.
¡ no hay ninguna!
Steward knows that.
Most everybody knows now
# Herkes biliyor artık
She knows I love her
# Onu sevdiğimi biliyor
¿ El General Hill sabe que no quiero luchar hasta que el ejército esté todo concentrado?
General Hill knows I want no fight till this army is concentrated?
Who knows when she will visit india?
Kimbilir ne zaman Hindistan'a gelir birdaha?
The whole town knows...
Tüm kasaba...
Seguro, será como en "Father Knows Best".
Tabii, yılın babası bile olur.
Completely up, down... He knows
Completely up, down- - He knows
She knows how to, shake that thing
Nasıl da sallıyor öyle...
She knows how to shake that thing
Ne güzel sallıyor öyle...
Who knows... better than I
Bir ben bilirim...
# # Todos saben que los dados están cargados # #
# Everybody knows that the dice were loaded ( Herkes zarların hileli olduğunu bilir ) #
# # Todos saben que la guerra terminó # #
# Everybody knows that the war is over ( Savaşın bittiğini herkes bilir ) #
# # Todos saben que los buenos perdieron # #
# Everybody knows that the good guys lost ( İyilerin kaybettiğini ) #
# # Todos saben que la pelea fue arreglada # #
# Everybody knows the fight was fixed ( Dövüşün şikeli olduğunu ) #
# # Y todos lo saben # #
# And everybody knows ( Herkes bilir ) #
# # Todos saben que el bote hace agua # #
# Everybody knows that the boat is leaking ( Geminin su aldığını ) #
# # Todos saben que el capitán mintió # #
# Everybody knows that the captain lied ( Kaptanın yalan söylediğini herkes bilir ) #
# # Y todos lo saben # #
# And everybody knows ( Ve herkes bilir ) #
# # Todos lo saben # #
# Everybody knows ( Herkes bilir ) #
# # Todos lo saben, así es como es # #
# Everybody knows ( Herkes bilir ) # # That's how it goes ( İşlerin nasıl yürüdüğünü ) #
# # Todos lo saben, todos lo saben # #
# Everybody knows ( Herkes bilir ) # # Everybody knows ( Herkes bilir ) #
# # Y todos saben que es ahora o nunca # #
# And everybody knows that it's now or never ( Ve herkes ya şimdi ya da hiçbir zaman olduğunu bilir ) #
# # Todos saben que es o yo o tú # #
# Everybody knows that it's me or you ( Herkes beni ve seni bilir ) #
# # Y todos saben que vives para siempre # #
# And everybody knows that you'll live forever ( Ve herkes senin sonsuza dek yaşayacağını bilir ) #
# # Todos saben que el trato es terrible # #
# Everybody knows the deal is rotten ( Herkes pazarlığın kokuşmuş olduğunu bilir ) #
# # Y todos saben que la peste se acerca # #
# And everybody knows that the plague is coming ( Vebanın geldiğini ) #
# # Todos saben que se mueve rápido # #
# Everybody knows that it's moving fast ( Hızla yayıldığını ) #
# # Todos saben que el hombre y la mujer desnudos # #
# Everybody knows that the naked man and woman ( Herkes çıplak adam ve kadının ) #
# # Todos saben que la escena está muerta # #
# Everybody knows the scene is dead ( Herkes sahnenin öldüğünü bilir ) #
# # Lo que todos saben # #
# What everybody knows ( Açığa vuracak ) #
# # Y todos saben que estás en problemas # #
# And everybody knows that you're in trouble ( Ve herkes başının belada olduğunu bilir ) #
# # Todos saben por lo que has pasado # #
# Everybody knows what you've been through ( Ne gibi dertten muzdarip olduğunu ) #
# # Todos saben que se está desmoronando # #
# Everybody knows it's comin'apart ( Herkes parçalara ayrıldığını bilir ) #
# # Lo saben. # #
# Knows ( Bilir ) #
Hey, si alguien lo sabe.
Hey, birisi kendini biliyor... Hey, if anybody knows.
- Who knows?
- kim bilir?
Ssh, Martin knows nothing about it.
Ssh, Martin bunu bilmiyor.
Everyone knows they treat Spaniards like dogs.
onların ispanyollara köpek gibi davrandıklarını herkes bilir.
# Nobody knows
# Kimseler bilmez
"Go back, baby, baby, I want to be a half with you."
"Go back, baby, baby, I want to be a half with you." "I love you, baby, Lord knows I do."
"I love you, baby, Lord knows I do."
"I love you, baby, God knows I do."
"I love you, baby, God knows I do."
"We're going steady, doll, that's what we're trying to do."
"I love you, baby, like God knows I do."
"I love you, baby, like God knows I do."
NOBODY KNOWS ( NADIE SABE )
NOBODY KNOWS