Translate.vc / Spanish → Turkish / Krieger
Krieger translate Turkish
361 parallel translation
Tras entregar un pedido de dicosilio en la estación de Tanuga IV, nuestro equipo de salida ha recibido un informe del Dr. Nel Apgar relativo a las ondas Krieger, nueva fuente de energía potencialmente valiosa.
Tanuga IV araştırma istasyonuna dicosilyum ikmalini yaptıktan sonra, ekibimiz, Dr Nel Apgar'ın değerli bir güç kaynağı olması muhtemel... Krieger dalgaları üretme çalışmalarıyla ilgili bir güncelleme aldı.
Nos harían falta los planos completos de la estación, informes gráficos del sistema Krieger e imágenes y análisis de las voces de las personas implicadas.
Bunun için Krieger cihazının tam tasarımı, inşa ve dizayn özellikleriyle, olaya dahil kişilerin görüntü ve ses analizleri de gerekecektir.
Mi misión era evaluar el progreso del Dr. Apgar en el desarrollo de un convertidor de ondas Krieger.
Orada bulunma nedenim Dr Apgar'ın... bir Krieger-dalga değiştiricisi üretimindeki ilerlemesini değerlendirmekti.
Tomemos algo mientras hablan de las ondas Krieger.
İkinize de içecek bir şeyler getireyim de Krieger dalgalarını rahatça konuşun.
En primer lugar, debe saber que estoy muy a punto de lograr columnar un campo Krieger.
İlk önce, bilmenizi isterim ki, bir Krieger alanı yaratabilmeye çok yakınım.
¿ Cómo puede sentirse más atraído por unas ondas Krieger que por usted?
Sizden daha çok Krieger dalgalarıyla ilgilenen bir adam! Bu nasıl olabilir?
Sugiere que su marido no había logrado crear ondas Krieger.
Kocanızın Krieger dalgalarını üretmekte başarısız olduğunu söylüyor.
Las hemos identificado como ondas Krieger.
Onların Krieger dalgaları olduğunu saptadık.
¿ Ondas Krieger?
Krieger dalgaları mı?
Su generador de campo nos ha enviado benignas cargas energéticas que esta réplica holográfica ha convertido en ondas Krieger.
Alan jeneratörünüzün yolladığı zararsız enerji dalgalarını... bu kopya, Krieger dalgalarına dönüştürüyor.
La energía del generador refleja los elementos del convertidor que la convierte en ondas Krieger muy intensas.
Jeneratörden gelen enerji, dönüştürücüden yansıyarak... çok iyi odaklanmış Krieger dalgalarına dönüşüyor.
Robby Krieger. Guitarrista.
Robby Krieger.
Sr. Krieger, ¿ considera al Sr. Morrison como un chamán?
- Bay Krieger, Bay Morrison'un gerçekten bir Şaman olduğunu düşünüyor musunuz?
- Krieger la puede conseguir, ¿ no?
Krieger bunu yapabilir, değil mi?
- Nada de bajas.
Krieger! Sıfır ceset.
- A partir de ahora, silencio total.
Krieger, şu andan itibaren mutlak sessizlik istiyorum.
Sé lo que estás pensando.
Ne düşündüğünü biliyorum Krieger.
Krieger fue sugerencia mía.
Krieger'ı ben ekibe almıştım.
¿ Krieger tenía la lista NOC?
Liste sahiden Krieger'da mıydı?
Krieger tendrá un helicóptero.
Krieger helikopterle Paris'te bizi bekleyecek.
Soy el agente Krieger del Distrito 42.
Bakın ben memur Kreiger, 42. Karakoldan geliyorum.
Muy bien, agente Krieger ¿ vas a ser un buen sabueso?
Tamam... Memur Krieger iyi bir av köpeği gibi iz sürecek misin?
Soy Krieger, código 16009.
Ben Krieger. Kod 16-0-0-9.
Mark Krieger, representante de repuestos de Cleveland.
Mark Krieger, Cleveland'lı bir araba parçacısı.
- ¿ Mark Krieger?
- Mark Krieger? - Ne? !
Tres meses buscando a esos cerdos, y de pronto, ¿ quién sabe?
Noam Chomsky konferansında oluyorum. Şu Krieger'dan bahsedin.
- Háblame de Krieger. - Trabaja en la construcción.
İnşaat işçisi.
Como sólo tenemos uno de los dos sospechosos puede que el fiscal tenga que hacer sus acusaciones contra Krieger y otro hombre desconocido.
İki şüpheliden birini bulduğumuza göre, savcılığın Krieger ve tutuklanmamış diğer saldırgana dava açması gerekecek.
- Deja que Krieger nos lleve al otro.
- Öyleyse Krieger bizi ona götürsün.
Quiero atraparlo antes de que Krieger le haga una señal.
Krieger uyarmadan önce öteki tecavüzcüyü yakalamak istiyorum.
APARTAMENTO DE MARK KRIEGER MARTES, 11 DE ABRIL
Mark Krieger'ın Dairesi, 11 Nisan Salı
He marcado seis números, contratistas y apenas recuerdan a Krieger.
Altı numarayı aradım, hepsi müteahhit. Hiçbiri Krieger hatırlamıyor bile.
Yo he hablado con un individuo que dice conocerle.
Krieger tanıyan bir adam buldum.
- Aquí está, mire.
İşte burada. Mark Krieger, doğru mu?
Ya puedo decirte que es Mark Krieger, un soldador de Queens.
Artık söyleyebilirim. Adı Mark Krieger. Queens'li bir kaynakçı.
Tal vez no lo encontremos pero podemos juzgar a Krieger.
Onu hiç bulamayabiliriz ama yine de Krieger'a dava açabiliriz.
¿ Pero no pueden hacer algo para que Krieger hable?
Yapabileceğiniz bir şey yok mu? Mark Krieger'ı konuşturamaz mısınız?
¿ Por qué? Sarah, yo trato con tipos como Krieger a diario y lo normal es que ni siquiera ellos sepan por qué.
Ben hep Krieger gibi adamlarla uğraşıyorum.
Hemos preguntado a todos los tipos que han trabajado con Krieger a sus caseros, y en todos los bares de los que tenía ceniceros, y nada.
Krieger'la çalıştığı her yerde, ev sahibine, küllük çaldığı her barda resimlerini gösterdik. Kimse çıkmadı.
Sí. Krieger no conserva sus amigos demasiado tiempo.
Krieger gerekmedikçe dostluklarını uzatmazmış.
No es nada.
Krieger'dan bahsedelim.
Háblame de Krieger.
- Krieger, tamam.
Todo el mundo sabe quién es Krieger, por lo de la chica de la tele.
Şu muhabir kadın yüzünden herkes onu tanıyor.
Krieger se lo encontró, y le dijo :
Krieger onu bulup, " Konuşmazsan sana bir borcum olur.
Y Krieger es un indeseable.
Ve Krieger, o pisliğin tekidir...
¿ A Sandy?
Sandy Krieger mı?
Soy Bill Krieger.
Adım Bill Krieger.
Sr. Krieger, lo llaman por teléfono.
Affedersiniz, Bay Krieger, telefonunuz var.
- Krieger...
- Krieger...
Krieger, ¿ eres tú?
Krieger, sen misin?
Mark Krieger, ¿ no?
Benim için uygun.