English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Laissez

Laissez translate Turkish

15 parallel translation
Pero ahora en el laissez faire tengo actitud de mi delantal.
Ama bak, önlüğümün şeklini düzeltmiyorum.
Pareces muy "laissez-faire" al respecto.
Bu konuya ilgisiz görünüyorsun.
Bueno, "laissez le bon temps rouler".
laissez les bons temps rouler. Tercümesi :
Keith, ¿ podrías llevar a los chicos, mientras llevo a Sissy al médico?
Ben Sissy'yi doktora götürsem, sen de çocukları Laissez-Faire'e götürebilir misin Keith?
Aunque no haya un impuesto a la hierba... no significa que exista en... un paradigma de laissez faire.
Sırf ot vergilendirilmediği için "bırakınız yapsınlar" paradigması içinde.. ... var olacağı anlamına gelmez.
Laissez les bons temps rouler, cariño.
İşte eğlence başlıyor bebeğim.
Laissez-faire Una política de inmigración así el lo que Rush Limbaugh dice que llevó a la mayor crisis económica en la historia de nuestra nación.
Serbest ekonomi, göçmen politikası Rush Limbaugh'un dediği gibi, en büyük ekonomik krizlerin harika ülkemizin tarihine girmesine neden olmuştur.
Me fui por las ramas en algunas cosas sobre la violación de Roosevelt del laissez-faire.
Roosevelt'in "Bırakınız yapsınlar" tipi ekonomiyi ihlal etmesiyle ilgili alakasız bazı şeyleri atladım.
No sólo nos vas a librar de esto aquí mismo sino que también llamarás a tus jefes en Washington para asegurarte de que el camino al éxito de nuestra empresa esté pavimentado con el favor de los federales muchas desregulaciones, y una sensación laissez-faire de que nos dejen hacer nuestro maldito trabajo.
Bizi sadece serbest bırakmakla kalmayacaksınız aynı zamanda başkentteki patronunuza şirketimizin başarılı olmasının sizin de işinize geleceğini ve işimize burnunuzu sokmamanız gerektiğini söyleyeceksiniz.
Adam Smith, la economía del laissez faire.
- Görünmez el. Adam Smith, serbest piyasa ekonomisi.
Bueno, hay un sitio anexo donde las guarrillas se reúnen libres de escrutinio, lo llamamos el sitio sin restricciones, pero no puedo dejarlo ir allí sin una orden, así que va a tener que esperar aquí.
Şurda ek bir bina var Orda punkin'ler denetim olmadan takılır. Oraya laissez-faire bölgesi diyoruz
Hasta entonces, dejar que los buenos tiempos,
O güne dek, "laissez les bon temps rouler", ( geçen günlerinin tadını çıkar )
Llevad al chico abajo.
Monsieur, laissez - moi passer! Kraus, Çocuğu aşağı indir!
¿ "Laissez faire"?
İlgisiz mi?
¡ Laissez cette femme!
Tut.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]