Translate.vc / Spanish → Turkish / Lanyon
Lanyon translate Turkish
56 parallel translation
El Dr. Lanyon me llevará a donde iré luego.
Gideceğim yere Dr. Lanyon bırakacak.
Apuesto a que su amigo se trae algo entre manos otra vez, Dr. Lanyon.
Eminim arkadaşınız yine bir şeyler karıştırıyordur, Dr. Lanyon.
- No esperaba que estuvieras de acuerdo.
- Benimle aynı fikirde olmanı beklemiyorum, Lanyon.
Lanyon, discúlpame con el General... y yo mismo lo haré con Muriel.
Lanyon, Generale özürlerimi sen ilet... ben Muriel'in gönlünü alırım.
Dr. Lanyon.
Dr. Lanyon.
Lanyon.
Lanyon.
¿ Estás escuchando, Lanyon?
Duyuyor musun, Lanyon?
- Buenas noches, Lanyon.
- İyi geceler, Lanyon.
Vamos, Lanyon.
Gel, Lanyon.
Lanyon, los límites no existen.
Sana söylüyorum, sınır diye bir şey yok, Lanyon.
¿ Loco, Lanyon?
Deli mi, Lanyon?
- Gracias, Dr. Lanyon.
- Teşekkür ederim, Dr. Lanyon.
Querido Lanyon, estoy mortalmente afligido y te ruego que hagas lo que pido.
Sevgili Lanyon, Zor durumdayım, lütfen söylediklerimi yap.
Disculpe, Dr. Lanyon.
Affedersiniz, Dr. Lanyon.
Le advierto, Lanyon, déjeme ir.
Seni uyarıyorum, Lanyon, bırak gideyim.
Por última vez, Lanyon, ¿ me dejará ir?
Son kez soruyorum, Lanyon, gitmeme izin verecek misin?
Muy bien, Lanyon.
Peki o zaman, Lanyon.
Lanyon... ¿ me permite beber este vaso e irme sin más preguntas?
Evet, Lanyon... bu bardağı alıp hiçbir soru sormadan gitmeme izin verecek misin?
- Muy bien, Lanyon.
- Pekala, Lanyon.
- Soy un asesino, Lanyon.
- Ben bir katilim, Lanyon.
No seas mi inquisidor, Lanyon.
Beni sorgulama, Lanyon.
No imagino por qué no has tenido noticias de Harry pero cuando vuelva a Londres, le buscaré de inmediato.
Harry'den neden haber almadığını bilemiyorum ama Londra'ya döner dönmez onunla ilgileneceğim. Sevgilerimle, John Lanyon Not :
Se despide con prisa John Lanyon
Merak etme, her şeyin yolunda olduğuna eminim.
Le esperaba, Dr. Lanyon.
Sizi bekliyordum Doktor Lanyon.
- Un momento, Lanyon.
- Dur bir dakika Lanyon.
Es mejor que me suelte, Lanyon.
Gitmeme izin versen iyi olur Lanyon.
Por última vez, Lanyon, ¿ me va a dejar solo?
Son kez söylüyorum Lanyon, yalnız gitmeme izin verir misin?
Una vez más, Lanyon ¿ me deja que me tome este vaso y me vaya?
Tekrar soruyorum Lanyon bu bardağı alıp gitmeme izin verecek misin?
Por su propio bien, Lanyon.
Kendi iyiliğin için Lanyon.
- Dr. Lanyon conozco a este caballero.
- Doktor Lanyon ben bu beyefendiyi tanıyorum ama.
Sí, es terrible lo del Sr. Lanyon.
Evet, Bay Manion için çok üzücü
Este casero su nombre no era Lanyon, ¿ o sí?
Bu ev sahibi Adı Manion değildi, değil mi?
Lanyon, hace dos horas que te busco.
Lanyon, iki saattir sana ulaşmaya çalışıyordum.
Srta. Marchant, le presento a Eric Lanyon... nuestro lanzador estrella y psicólogo criminólogo.
Bayan Marchant, müsaadenizle size yıldız oyuncumuz Eric Lanyon'u takdim ediyorum. Birinci sınıf profil uzmanıdır ve her yönden havalı bir adamdır.
Lanyon sabe todo... sobre nuestro amigo demente.
Lanyon samimi görünen komşularımızın bütün manyakça işlerinden haberdardır.
Hace un año, cuando Homicidios investigó a la primera víctima... Lanyon insistió que tenía el sello de un sociópata.
Yaklaşık bir yıl önce Cinayet Masası birinci kurbanı bulduğunda Lanyon bunu bir sosyopatın yaptığında ısrar etmişti.
Aprendí a mantener la boca cerrada y a confiar en lo que Lanyon dice.
Çenemi kapalı tutup, Lanyon'ın söylediklerine güvenmeyi öğrendim.
Lanyon. Kerrest.
Lanyon, ben Kerrest.
Hola, Lanyon.
Lanyon.
Lanyon tenía acceso a toda las evidencias.
Lanyon da sıradaydı. Tüm kanıtlara erişimi vardı.
- Lanyon, suéltala.
- Lanyon, silahını at!
Es Lanyon.
O Lanyon.
Pude decirle a Lanyon del fin de semana... pero eso es algo que yo sólo sé.
Ne demiştin? Lanyon'a hafta sonundan bahsetmiştim ama bu sadece benim bileceğim bir şey, değil mi?
Hola, mi nombre es Dr. Steven Lanyon y soy el Director del Centro de Investigación Alta Vista.
Merhaba, benim adım Dr. Steven Lanyon. Alta Vista Araştırma Merkezi'nin yöneticisiyim.
- Fue el doctor Lanyon. - ¿ Qué?
- Doktor Lanyon verdi.
- ¿ El doctor Lanyon te dijo darme placebos?
Doktor Lanyon bana plasebo vermeni mi söyledi?
Doctor Lanyon, es Harry Poole.
Doktor Lanyon, ben Harry Poole.
Hola doctor Lanyon, por qué no nos cuenta un poco más sobre usted.
Merhaba Doktor Lanyon,... neden kendin hakkında bize biraz daha bilgi vermiyorsun?
Entonces, doctor Lanyon.
Peki, Doctor Lanyon.
Lo siento.
Üzgünüm, Lanyon.
- ¿ Señora Lanyon? - Sí.
Bayan Manion..