Translate.vc / Spanish → Turkish / Largé
Largé translate Turkish
168 parallel translation
A los catorce me largé a Chequia.
Ondört yaşımdayken Çek Cumhuriyeti'ne kaçtım.
"Voy a echarte a mi abogado judío para que te largé de esta casa".
"Yahudi bir avukat tutup seni bu evden attıracağım."
Me crié en Large Lady Park, cerca de Epsom.
Large Lady Park'da büyüdüm, Epsom'ın hemen yanında.
Tengo tipo "A" extra grande.
"extra large" var.
Tengo tipo "A" grande.
"large" var.
La casa Brisby es un bloque de cemento de gran tamaño.
The Brisby house is a large cement block.
Large Marge te envia.
Seni Large Marge gönderdi.
Large Marge me envia.
Beni Large Marge gönderdi.
¿ Has dicho Large Marge?
Large Marge mı dedin?
Large Marge, ella esta...
Large Marge, o...
Pero eso significa que la Large Marge con la que he viajado era su fantasma.
Öyleyse beni bırakan Large Marge onun hayaletiydi.
- Usas talla grande, ¿ verdad?
- Large beden gibisin, değil mi?
Grande, sí.
Large. Evet, evet. Kulağa hoş geliyor.
Sr. Large.
Bay Large.
Sí, fuimos juntas al colegio, Margie, yo y Vera Large.
İlkokuldan beri arkadaşız. Margie, ben ve Vera Large.
Pues apuesto por Altavoz Ganador.
İyi, öyleyse Large Mike'a oynuyorum.
Apuesto por Altavoz Ganador.
- Large Mike kazanacak!
- ¡ La buena vida! - ¡ Tío!
Selam, "Livin'Large".
¿ Large?
Large?
No fue una victoria abrumadora.
It was not a large victory.
Creo que eso es lo que ellos llaman "living large."
Herhalde rahat yaşam diye buna deniyor.
Tío, dígale que se large. No quiero más ver la cara de él. Vaya, ya dije!
Amca, Buradan uzağa gitmelerini söyle yüzünü görmek istemiyorum, Gitmesini söyle
Large tongue, oscura, muy mojada, se lame rápido el labio inferior con una fuerza que es excitante
Geniş bir dil koyu alt dudağı oldukça nemli çabuk ıslanıyor.
Trae un Deaver grande.
Get a large Deaver in here.
Eso es un Deaver grande.
That is a large Deaver.
"Tu pene es tan duro Tu pene es tan grande"
" Your penis is so hard Your penis is so large
Es doble extra large.
Bu xx large.
¿ Le has contado lo de los vídeos?
Large'ye kaset konusunu söyledin mi?
Sòlo a Large. Tú ven cuando quieras.
Ama sen istediğin zaman gelebilirsin Large.
Large, me alegro de verte.
Large, seni görmek güzeldi.
Busco gente inteligente como tú.
Senin gibi zeki insanlar arıyorum Large.
Ella es Sam y èl Large.
- Bu Sam, bu da Large.
¿ Hotel "Grand Large"?
Le Grand Large Oteli.
Está en el hotel "Grand Large", se va el sábado.
Grand Large Otel'den cumartesi günü ayrılıyor.
como la NFL, por ejemplo la NFL, Negros Fuertes Largos
Amerikan Futbol Ligi ( NFL ) gibi. Aslında NFL'in açılımı şu : Nigger Fucking Large ( Hayvan gibi Zenci )
En vivo desde South Beach. No hay ninguna duda. Este juego se va a poner malo.
Sapıkça bir şey yaşayacağımıza şüphe yok çünkü Dünya ağır sıklet şampiyonu 10-Large bu salonu yıkacak!
Recibamos al Sr. 10 Large.
Bay 10-Large'ı alkışlayalım!
¡ Pongan sus manos arriba!
10-Large karşınızda! Gösterin kendinizi!
Esta por allí con sus séquitos.
Adı Dwayne Jackman ; namı diğer 10-Large.
Dwaine Jackman, alias 10 Large.
Omzundan vurulmuş. Rapten anlar mısın?
Si, las balas tienden a hacer eso, ¿ no es así?
Uçuşan mermiler böyle bir etki yapıyor, değil mi? Bay Large konuşuyor mu?
¿ El Sr. Large está hablando?
- Polisle konuşmuyor.
¿ Puedo ayudarlo? ¿ Está disponible el Sr. Large para unas preguntas?
Bay Large ifade verebilecek durumda mı?
- Su pelea con 10 Large está en la portada.
10-Large'la aralarındaki düşmanlık dergi kapağına çıkmış. Pimp Hop mu?
Si, así es.
Large'ın rapi çok kıyak.
El rap de Large es muy bueno.
Ne de olsa ben yazdım.
Debería serlo. - Yo lo escribí.
Bay Large'ın senin müziğini çaldığını mı düşünüyorsun?
- ¿ Cree que el Sr. Large robó su música?
Bundan eminim dostum.
¿ Es solo una coincidencia?
Kalibresi 10-Large'ı ve korumasını vuran tabancanın aynı.
Es del mismo calibre de la que usaron para dispararle a 10 Large y a su guardaespaldas.
Evet, tesadüf.
Bueno está a punto de cumplir un poco más. Estoy seguro de que sabe que 10 Large tiene una orden de restricción contra usted Sr. G.
Bay 10-Large'ın senin hakkında yaklaşmama kararı çıkarttığını biliyorsundur Bay G. Bu kararı ihlal ettin.