Translate.vc / Spanish → Turkish / Lass
Lass translate Turkish
117 parallel translation
Ahí está, señorita.
O orada Lass.
Por la parte de fuera, Bargain Lass avanza muy deprisa.
Dış kulvardaki Bargain Lass çok hızlı ve çok çetin koşuyor.
Ven, Lass. Ocúpate de Tom.
Gel, kızım, Tom'la ilgilen.
Lass ¡ ter... ha pasado cas ¡ un ano desde que su mujer y su h ¡ ja!
Lassiter,... Karın ve kızın öleli nerdeyse bir yıl oldu... Hayır, hayır, dinle
¿ Lass ¡ ter?
- Lassiter? - Ama bu imkansız!
Por lo que uno oye contar... podr ¡ a creerse que Lass ¡ ter es un esp ¡ r ¡ tu del demon ¡ o.
Buradan biliyorum ki kızılderililer Lassiter in kötü bir ruh olduğunu söylüyorlar.
Lass ¡ ter. Este comando t ¡ ene 3OO hombres.
Lassiter, 300 adama komuta ediyordu.
Lass ¡ ter!
- Hey, Lassiter!
Franlklyn. Déle a Lass ¡ ter su r ¡ fle.
Franklyn, bana Lassiter'in tüfeğini ver.
Escucha, Lass ¡ ter.
Bak Lassiter. Orada yaptığın hoşuma gitti.
Lass ¡ ter, tú y yo, v ¡ v ¡ rem0s c0m0 reyes.
Lassiter, sen ve ben. Krallar gibi yaşayacağız.
Bueno, supongo que es Lass ¡ ter.
Şimdi, Sen Lassiter olmalısın.
Yéste es su jefe... Comandante James Lass ¡ ter.
Ve bu adam onların lideri, Binbaşı James Lassiter.
Lass ¡ ter.
Lassiter. Lassiter.
Yo preguntar, ¿ qué clase de hombre ser este Lass ¡ ter que persegu ¡ r Apaches como Apaches cazar atra ¡ dores?
Bu Lassiter beyazları avlayan Apaçileri avlıyor ; bu ne tip bir adam?
D ¡ ces que Lass ¡ ter querer ayudar aApaches.
Şimdi sen Lassiter'in Apaçilere yardım için mi geldiğini söylüyorsun? Niye?
Dando un paseo, ¿ eh, Lass ¡ ter?
Ufak bir gezintiye çıksan, Lassiter?
- ¡ Dejadme dormir en paz! - ¡ Estate quieta!
- Lass mich doch zu ruhig schlafen Kes şunu!
Estaba pensando en esa canción, "The Lass of Aughrim".
- Biliyor muyum? - O şarkıyı düşünüyordum, hepsi bu.
Solía cantar esa canción : The Lass of Aughrim.
Sık sık bu şarkıyı, "Lass of Aughrim" i söylerdi.
Me gustaría "Grupa Shaker" "Gangster Booty" y "pon más culo que Lass".
"Salla Poponu", "Yağmacı Gangster" ve "Daha fazla kız, daha fazla popo." şarkılarını istiyorum.
Me llamo George Lass.
Benim adım George Lass.
Mi nombre es George Lass
benim adım George Lass.
Mi nombre es George Lass Y estoy muerta desde hace 7 días
adım George Lass ve yedi gün önce öldüm.
Señora Lass, ¿ de qué manera su familia recuerda la memoria de Georgia?
Aileniz George'nin anısını nasıl yaşatıyor?
Mi nombre es George Lass. Tengo 18 años y estoy ahí abajo en alguna parte.
Adım George Lass. 18 yaşındayım ve aşağıda bir yerlerdeyim.
¿ Georgia Lass?
Georgia Lass?
Yo, George Lass, puedo ser un modelo a seguir.
" Ben, George Lass, örnek bir insan olabilirdim.
Mi nombre es George Lass.
Benim adım George Lass.
Georgia Lass Historia de América
Georgia Lass Amerikan Tarihi Defteri
Perdone, profesor Lass.
Afedersiniz, Profesor Lass.
Entonces supe que nunca antes había visto a Clancy Lass.
Clancy Lass ile daha önce hiç tanışmadığımı bu anda anladım.
- El profesor Lass.
- Profesor Lass.
Mi nombre es George Lass.
Adım George Lass.
Arrojen lass armas y rindanse, o mueran.
Silahlarını atıp teslim olun, yoksa ölürsünüz.
¡ Se llama Chica Bonita!
- Onun adı yakışıklı Lass.
Chica Bonita lo consiguió, ¡ diez a uno!
Yakışıklı Lass 10-da-bir içeri geldi!
¡ Lass! ¡ Volvamos hacia atrás!
Las, lafını geri al!
Déjalo ir. - Lass, vamos.
Bırak gitsin.
- Mira alrededor... estás en un lugar seguro.
- Lass, hadi. - Etrafa bakın,
Venga ya, Lass.
Hadi, ama Lass.
Este es mi militante favorito, el Detective Carlton Lass...
- Bu, benim en iyi destekçim... -... Dedektif Lassiter.
Lass sie nicht...
Buradan ayrılmayın!
Dulce Gertrudis, retiraos también... Hemos mandado llamar a Hamlet para que se encuentre aquí, como por casualidad, con Ofelia.
Sevgili Gertrude, sen de yalnız bırak bizi Hamlet'i özellikle buraya çağırttık sanki tesadüfen olmuş gibi burada Ophelia'yla karşılaşsın diye.
- ¡ Hola Lass-ie!
- Hey, Lassie.
- ¡ Lass-túpida!
- Kancık!
No debería darle el poema al profesor Lass.
Bence Profesör Lass'e şiiri vermelisin.
Mejor que Jack no le vea llorar.
Jack geldiğinde bağıran bir bebekle karşılaşsın istemezsin.
Y si la compró o la robó... o se endeudó hasta las cejas... el problema debe haber sido grave.
İster otlansın, ister aşırsın ya da isterse dünyayı dolaşıp yine kendiyle karşılaşsın o muazzam bir şey olmalıydı.
Entonces, hagámoslo dos-contra-dos.
O zaman ikili gruplar karşılaşsın.
Calentamos bien los huevos, para que estén bien duros.
Şimdi fındıkları güzelce ısıtıyoruz ki sıkılaşsınlar.