Lately translate Turkish

# But lately you been

* Ama son zamanlarda *

¿ Sí? You know, maybe I haven't been entirely honest with you lately.

Biliyorsun belki son zamanlarda sana karsı yeterince dürüst olmamıs olabilirim.

Ahora, he sido muy feliz ultimamente!

! NOW, I'VE BEEN HAPPY LATELY!

Oh, he estado sonriendo ultimamente!

! OH, I'VE BEEN SMiLiN'LATELY!

Ahora, he estado sonriendo ultimamente!

! NOW, I'VE BEEN SMiLiN'LATELY!

Perdí mi virginidad con la canción Lately de Jodeci.

Bekaretimi Jodeci'nin Lately şarkısıyla kaybettim.

¿ Cómo llegaste de Nueva York a la metrópolis de Lately, Florida?

New York'dan bu güzide şehre seni hangi rüzgar attı peki?

" Una acción rápida salva a un hombre de Lately.

"Çabuk harekete geçme, kumsalda hayat kurtardı."

Hora de irme de Lately.

Lately'den ayrılma vakti geldi.

Era suficiente para mostrar la injusticia del sistema legal de Lately y para una buena historia.

Bu Lately'deki yasal sistemin adaletsizliğini göstermek için ve iyi bir hikâye için yeterliydi.

Sabemos que el pueblo de Lately le tendió una trampa.

İkimiz de Lately şehrinin Hillary'i oyuna getirdiğini biliyoruz.

Vi Chelsea Lately...

Geçenlerde Chelsea Lately'yi seyrederken...

¿ Has visto la libreta de direcciones de tu hermano recientemente?

Have you seen your brother's address book lately?

Bueno, no hemos estado muy próximos últimamente.

- Evet, gerçek bir yakınlığımız olmamıştır... - Lately.

"Purple haze was in my brain."

"Lately things don't seem the same." "I'm acting funny, but I don't know why."

"Lately things don't seem the same."

"Excuse me while I kiss the sky."

Veronica Mars 2x09 Mi Mother The Fiend.

A long time ago, we used to be friends but I haven't thought of you lately at all