English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Leche

Leche translate Turkish

11,263 parallel translation
El de Seattle usa un sistema mas primitivo, de bengala y tarro de leche.
The Seattle kundakçıları ise daha ilkel bir sistem kullanıorlar.
Quisiera un vaso de leche desnatada, un pomelo y una taza de café.
Bir bardak yağsız süt, greyfurt, bir demlik de kahve alayım.
Te preparé un café con leche.
Sana sütlü kahve yaptım.
Así que esta es... la infame leche de amapola de la que he oído hablar.
Bu kötü şöhretini duyduğum Afyon Suyu.
¿ Leche y azúcar?
Süt ve şeker?
Leche, por favor.
Süt, lütfen.
¿ O quizá Leche de Tigre Blanco?
Veya beyaz kaplan sütü?
Ambos pulmones están dañados, pero bajo un estricto régimen de leche de cabra, caminar 6.4 km. al día, dormir a la intemperie cuando sea apropiado...
İki ciğerin de zarar görmüş ama koç sütüyle beslenirsen günde 4 mil yürürsen ve hava güzel olduğunda dışarıda uyursan...
Si no he vuelto al anochecer, asegúrate de hervir la leche de Julia y de acostarla.
Akşam üzeri dönmezsem Julia'nın sütünü içirip onu yatırdığına emin ol.
Oh, no, no, claro que no, porque te gusta conseguir la leche gratis.
Hayır, hayır, tabii ki istemedin çünkü sen sütü bedava almayı seversin.
Mi madre no producía leche.
Annem süt veremiyordu.
La leche está en el frigorífico.
Süt dolapta.
Tal vez un poco de leche caliente
Belki biraz sıcak süt.
Mamá y yo solíamos remojar esto en leche caliente para comernoslo.
Biliyor musun? Annem ve ben bunu ılık süte bandırıp yerdik.
Comprar leche, sacar la basura, alimentar a un zombi hambriento.
Süt al, çöpü boşalt, aç zombilere yardım et.
Luego, Glenn, quisiera que tú sacaras tu pitito y me cojas por la garganta hasta que me salga por la nuca toda la leche que esa verguita tuya pueda juntar.
Sonra Gleen, küçük aletini ağzıma alıp, bir maymunun muz yemesi gibi emmek istiyorum.
¡ Me harás feliz si le agregas una gota de leche fría!
Bi kaç damla süt koymanız da beni mutlu eder.
Aunque el ganador final se decide por un complejo sistema de puntuación los ganadores de carreras individuales también pueden celebrar con un reloj de pie o tomado un vaso de leche.
Ve kupayı kazanan karışık bir puanlama sistemiyle belirlense de bireysel yarışlarda kazananlar büyükbabaya saat veya bir bardak süt alarak kutlayabilir.
Y hay un sistema de puntuación, y luego algo pasa con un reloj, y el ganador toma leche.
Puan sistemi varmış. Sonra saate bir şeyler oluyormuş. Kazanan da süt içiyormuş.
¿ Cuál es el que tiene leche? Muy bien.
- Sütlü olan hangisi?
Venía a por algo de... café... un poco de leche.
Biraz cava almaya geldim biraz süt.
No creo que haya leche.
Sanırım süt yok.
Hoy no queremos leche, gracias, Maurice.
Bugün süt istemiyoruz, teşekkürler Maurice!
¿ Qué has estado haciendo, tomando baños de leche?
Süt banyolarından çıkmıyorsun herhalde?
La leche sale de nuevo.
Süt tekrar gelmeye başladı.
- con comida o leche.
- Yemek ya da sütün yanýnda.
¿ Quieres leche? ¿ Azúcar?
Süt ister misin?
Un clásico postre napolitano, con leche de almendra.
Klasik, badem sütlü bir Napoli tatlısı.
El chocolate con leche, no el amargo que dicen que es más saludable.
Sütlü olan ama, şimdilerde yararlı olduğu söylenen siyah şey değil.
Es el único lugar donde puedo encontrar este queso sueco hecho con leche de alce.
Orası Amerikan geyiğinin sütünden yapılma İsveç peyniri bulabileceğim tek yer.
Tengo leche de cabra.
Keçi sütü var...
Sí, es porque la leche está pasada.
- Muhtemelen bozulmuş süttendir.
Esa leche es parte de los enseres de la familia Gallagher... de la cual yo ya no formo parte y por eso no soy responsable.
- O süt Gallagher evinin bir parçası. Artık bu evin bir üyesi olmadığımdan sorumlu da değilim.
La teta de una de mis bombas de leche se secó... estaremos flojos de fondos hasta que encuentre una sustituta.
Göğüs pompacılarımdan birinin memeleri kurumuş. Yerine birini bulana kadar para konusunda sıkışacağız.
La leche, la miel, el azúcar y las lentejas... junto estos alimentos y te los presento.
Süt, bal, şeker ve mercimek,... sana bunları sunuyorum.
Con leche y dos carreteras.
- Sütlü, iki de "yol."
- ¿ Le gustaría leche?
- Süt ister misiniz?
Mi té con leche descafeinado está listo.
Kafeinsiz, sütlü kahvem hazır.
Sírvanse galletas y leche, y diviértanse con lo que acaba de pasar. Está bien.
Bisküvi ve süt alıp deminki sözlere gülüp geçin.
Está segura como la leche.
- Kendisi gayet güvende.
Esperemos que no encuentre queso donde se supone que hay leche.
Umarım peynirler sütlerin olması gerektiği yerde değildir.
¿ Tenemos algo del chofer del camión de leche?
Kamyon şoförüyle ilgili elimizde bir şey var mı?
Tengo al conductor del camión de la leche.
Süt kamyonunun şoforünü buldum.
Estas cajas con explosivos me han distraído del olor a leche rancia.
Bu raf dolu patlayıcılar bayat süt kokusunu almama engel oluyor.
Granos de azúcar, vainas de vainilla leche de tres granjas distintas de dos estados... un conjunto de químicos sacados de la tabla periódica... y suciedad de la mano del hombre que la sirvió.
Şeker taneleri, vanilya çekirdeği iki farklı eyaletten gelme üç farklı çiftliğin sütü periyodik cetvelden gelme birtakım kimyasallar ve sana servis yapan adamın elinden toprak.
Oye, ¿ puedes buscar algo de leche cuando vuelvas?
Eve dönerken süt alır mısın?
- ¿ Café con doble de leche
- Soya sütlü duble latte.
Estoy esperando que cambien de color, se caigan y se vayan flotando. ¿ Son tus dientes de leche?
Onlar dökülen dişler mi?
Eso es un problema de la leche.
Bu koca lanet bir problem.
Podría hacer que la leche se corte.
İnekleri sütten keser.
Crème brûlée,
Krem brulee dulce de leche...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]