Translate.vc / Spanish → Turkish / Levi
Levi translate Turkish
867 parallel translation
Somos levitas, pastores de Israel.
Biz Levi'yiz, İsrail'in çobanı.
Levitas al centro, Judeos a la derecha, Hefrón a la izquierda.
Levi'ler merkeze, Yahuda'lar sağa ve Hephron sola.
Bill y Mabel, del sello Levi Sólo amigos
Bayılırız Bill ve Mabel'a, giyeriz Levi marka Sıradan halkız biz
Lleva cazadora y vaqueros, y conduce una pequeña furgoneta.
Üzerinde mont ve Levi's var, ve kamyonet kullanıyor.
- ¿ Y Levi?
- Peki Levi?
- Para recoger a Levi Oso Caminador.
- Levi Walking Bear'i almak için.
¿ Levi qué?
Levi kim?
Lomax, este es Levi Oso Caminador.
Lomax, bu Levi Walking Bear.
Ven Levi.
Gel Levi.
- Bien, Levi.
- Peki, Levi.
Y mis 100.000, los 2.000 de Levi y...
Benim 100 bin, Levi'nin 2 bini...
Yo soy Levi.
Levi.
Así que has claudicado, ¿ eh?
Sen satılmışsın, Levi?
Yo las aprecio, Levi, a todas ellas.
Ben de tadtir ederim. Hem de hepsini.
- Levi Morgan. ¿ Y tú?
- Levi Morgan. Seninki?
- Yo te llamaré Levi.
- Bende sana Levi diyeceğim.
¿ Levi?
- Levi? - Ha?
¿ Levi?
- Levi? - Hm?
- ¿ Levi?
- Levi?
"La Sra. Dolly Levi".
"Bayan Dolly Levi."
Como decía mi difunto marido, Ephraim Levi :
Son kocam, Ephraim Levi derdi ki :
La Sra. Dolly Levi está en camino.
Bayan Levi her an gelebilir.
¿ Estás lista para cuando llegue la Sra. Levi?
Bayan Levi'ye hazır mısın?
Buenos días, Sra. Levi.
Günaydın, Bayan Levi.
Impresionante, Sra. Levi. ¿ Cómo lo hace?
İnanılmazsınız, Bayan Levi. Nasıl bildiniz?
Sra. Levi, explíqueselo a Ambrose.
Bayan Levi, lütfen Ambrose'a anlatın.
- Esto no concierne a la Sra. Levi.
- Bu Bayan Levi'nin işi değil.
- Todo concierne a Dolly Levi.
- Her şey Dolly Levi'nin işi.
- Soy artista, Sra. Levi.
- Ben artistim, Bayan Levi.
Mi difunto marido, Ephraim Levi, creía en la vida, en cualquier lugar, allí donde hubiera gente, todo tipo de gente.
Son kocam, Ephraim Levi, hayata inanırdı, nerede bulursan, nerede çeşit çeşit insan varsa.
Pues ve al Harmonia Gardens y dile que os envía la Sra. Levi.
O halde Harmonia Gardens'a git ve seni gönderdiğimi söyle.
Pero ¿ cómo, Sra. Levi?
Ama nasıl, Bayan Levi?
Diremos que nos envía la Sra. Levi.
Bizi Bayan Levi gönderdi deriz.
- Dolly Levi, qué sorpresa.
- Dolly Levi, ne sürpriz.
He venido a hablarle de un asunto importante, en cuanto se despida la Sra. Levi.
Gelmemin sebebi sizinle önemli bir işi görüşmektir, Bayan Levi gider gitmez.
" Sra. Dolly Levi.
" Bayan Dolly Levi.
No tener ritmo es el primer requisito para aprender con el método Levi.
Levi metodu için bu ön şart zaten.
- Vamos, Sra. Levi.
- Haydi, Bayan Levi.
Dolly Levi, es usted una mujer exasperante.
Dolly Levi, sen insanı çileden çıkarırsın.
La Sra. Dolly Levi va a venir tras una ausencia tan larga.
Uzun bir aradan sonra, Bayan Dolly Levi geliyor.
Recuerda los consejos de la Sra. Levi.
Bayan Levi'nin dediklerini hatırla.
Es sobre todas esas cosas que la Sra. Levi dijo de mí.
Bayan Levi'nin benim için söylediği bütün süslü sözler.
No soy nada de lo que dijo la Sra. Levi.
Bayan Levi'nin dediklerinin hiç biri değilim.
No obstante, no le diré ni una palabra a la Sra. Levi sobre esta nefasta velada.
Mamafih, Bayan Levi'ye bu talihsiz akşamdan tek söz etmeyeceğim.
- ¿ Sí, Sra. Levi?
- Evet, Bayan Levi?
La Sra. Levi.
Bayan Levi.
Ah, es usted, Sra. Levi.
Siz miydiniz, Bayan Levi.
Mi querida Sra. Levi, le he reservado la mejor mesa.
Sevgili Bayan Levi, en iyi masayı ayırdım.
y nuestra invitada de honor, la Sra. Dolly Levi.
Bay Llewellyn Codd, ve onur konuğumuz, Bayan Dolly Levi.
Jamás de los jamases, Dolly Levi.
Bin yıl geçse olmaz, Dolly Levi.
La Sra. Levi ha encontrado el lugar perfecto.
Bayan Levi bize harika bir yer buldu.