Translate.vc / Spanish → Turkish / Lf
Lf translate Turkish
79 parallel translation
- Separémonos.
- Lf we scatter, some of us might make it.
Lf I ámele Y si él pregunta Yo para casarse con él... Lf, si, si, si.
Aşıkların konuşmak yerine şarkı söyleyip, dans ettikleri yerde
Póngame en orden. Lf I haga, bien, Luego la I puede regresar
- İspanyolca bilmiyorsunuz.
Como si las cosas no fueran complicadas para ti.
lf things aren't complicated for you, you become suspicious.
Vas a perder a esa chica. Si no la invitas esta noche, va a cambiar de opinión.
You're going to lose that girl, yes yes, you're going to lose that girl lf you don't take her out tonight
Vas a perder a esa chica. Si no la tratas bien, amigo mío, vas a darte cuenta que se ha ido.
You're going to lose that girl, yes yes, you're going to lose that girl lf you don't treat her right my friend
Si no la invitas esta noche, va a cambiar de opinión.
lf you don't take her out tonight
de cara a la pared. Si ella se ha ido, no puedo seguir, sintiéndome empequeñecido.
Turn my face to the wall lf she's gone l can't go on
Sí, pero obtuvieron reglas Y no les gustan Para verlos quebrado. Lf I justamente podría hablar con Belden.
Belden'le bir konuşabilsem ama görüşmek istemiyor.
Lf I no puede obligar a Belden a escuchar Para razonar, lo hemos tenido
Ona yaklaşamazsın.
Lf I no obtenga mi licencia Reincorporado La i está en problema verdadero. Mi socio, Danny Kohana, Despernancado todo
Ortağım her şeyi ipotek ettirdi ve şimdi yatakta yatıyor.
Si, en su opinión, no puede hacerse, ellos no nos estarán esperando.
Lf, onlara göre bu iş yapılamaz, bizi buradan beklemezler.
Si no, a Bellows o a Wheeler.
Lf, Hickam'a yetişemezsin, Bellows veya Wheeler'ı deneyin.
Sr. Magistrado... lf que usted se revienta, incluso usted would se pida para comprometer indudablemente el seppuku ; usted incluso podría crucificarse.
Bay yargıç... Eğer yakalansaydın seppuku yapman istenecekti ; hatta çarmıha bile gerilebilirdin.
LF no había espacio, los niños pequeños serían arrojados en la parte superior de las cabezas de la gente.
Eğer yeterince yer yoksa, küçük çocuklar diğerlerinin omuzlarına çıkarılırdı.
LF tenían suerte, que tendrían la oportunidad de para unirse a los adultos en poco tiempo.
Eğer şanslılarsa kısa bir süre sonra, bir yetişkin olarak da buraya geleceklerdi.
LF sólo la historia podría repetirse para él.
Tarih, yalnızca kendisi için tekerrür edebilirdi.
Amigo, estás en la residencia del castillo de lf.
- Dostum, Dif şatosunda bulunuyorsun
El cañón del castillo de lf.
- Dif kalesinin topu!
¿ Por qué acabé en el castillo de lf?
- Niçin Dif şatosundaydım?
Por culpa de esta carta viví 14 años en una mazmorra del castillo de lf.
- Bu mektup yüzünden Dif şatosunun zindanında 14 yıl yaşadım
Murió hace mucho tiempo en el castillo de lf.
- Yıllar önce Dif kalesinde öldü
LF i quiere oà r una buena idea, I iremos a una fuente mà ¡ s inteligente que tão.like una cuà ± a de queso.
Eğer iyi bir fikir duymak isteseydim senden daha akıllı bir kaynağa başvururdum. Peynir gibi delik aklınla...
Listen,'cause I am the man And we do everything my way lf you didn't know it before
d Dinle, çünkü kral benim d d Ve herşeyi istediğim gibi yaparız d
nada lf va para refrescar mi memoria...
Eğer bir şeyler hafızamı canlandıracaksa...
LF que esten debidamente informados usted todavia sera capaz de para cumplir con su deber.
Eğer gerektiği gibi hazırlanırsan görevini hâlâ başarabilirsin.
LF era Outpost 23 que fueron despues
Eğer peşinde olduğunuz şey 23.
Si... si renuncia, podrá mantener sus cintas como ciudadano privado.
lf, uh- - Atanırsan, sen kayıtlarını özel bir vatandaş gibi tutmalısın.
Si alguien con el sueño liviano duerme con la luz prendida...
lf a light sleeper sleeps with a light on
Lf está embarazadas, nos ahogaremos Los gatitos en el arroyo.
Hamileyse, kedicikleri derede boğacağız.
Lf usted sólo hace las palmaditas pequeñas, No lo levantará.
Çok yumuşak yaparsan büyümezler.
Lf no tienen fresa, L conseguirá piña.
Çileklileri yoksa ananaslı alırım.
Lf que usted consiguió Algunos buenos amigos latines....
Bir kaç iyi Latin arkadaşın varsa...
Lf algo, Lo hace normal.
Aksine, normale çeviriyor.
Lf que usted no expresa con una sonrisa, L va a matarlo.
Gülümsemezsen seni öldüreceğim.
L de lf ve uno, L volverá y le dirá ( a usted ).
Eğer onu görürsem, geri gelip size haber vereceğim.
- I can fly - lf l just spread my wi-i-ings
- Uçabiliyorum - Sadece kanatlarımı açıyorum
lf you turn that around, you get...
H yerine A koyuyorsun. Onu ters çevirirsen, şey olur...
lf you're convicted of Belphegor, you'll get no parole, maximum security!
Sizi uyarıyorum. Belphégor, sonzuza kadar başınıza bela olabilir.
Si tienes a alguien que tiene poder suficiente... para que usted tenga en régimen de incomunicación que se ejecutará.
lf you have someone who has enough power... to put you in solitary confinement you will run.
Si usted recuerda, incluso como Ted Kaczynski tiene una audiencia de fianza.
lf you recall, even Ted Kaczynski got a bail hearing.
LF se mira el mapa, Si nos fijamos en las noticias... podrás ver el ojo del huracán, podrás ver la dirección que la partida para... verá un pequeño punto que indica que Takedown se producen allí.
Haritaya ve gelen raporlara bakacak olursanız kasırganın büyüklüğünü ve Sanal Korsan filminin çekildiği bölgeye yöneldiğini göreceksiniz.
De ahora en adelante, su casa es la prisión Cháteau d'If.
- Eve gitmeme izin verildi. - Artık eviniz Chateau d'lf hapishanesi.
Si realmente fuera culpable hay cientos de prisiones en Francia donde pueden encerrarlo. Pero en Cháteau d'If, sólo ponen a aquellos que les avergüenza.
- Gerçekten suçlu olsaydın, seni Fransa'daki yüzlerce hapishaneden birine koyarlardı, ama Chateau d'lf hapishanesine senin durumunda olanları koyarlar.
- The sun rises anyway - lf I don't succeed
- The sun rises anyway - lf I don't succeed
- lf I don't succeed -'Cause I ain't good enough
- lf I don't succeed -'Cause I ain't good enough
- lf I don't succeed
- lf I don't succeed
La i sabe eso Usted me guiará a casa Lf I debería peregrinar A través del mar azul profundo
Derin mavi denizi geçersem
Los llevaremos allí bien. Lf I tuvo mi vida para vivir encima, La i sepa simplemente lo que a le gustaría la I ser
Hayatımı tekrar yaşasam Ne olmak istediğimi biliyorum
Lf I tuvo un hueso para ser pickin' Un pickin'el pollo o un bistec
Bir tavuk ya da biftek
lf you show me yours, l'll show you mine.
Sen bana gösterirsen, ben de gösteririm.