Translate.vc / Spanish → Turkish / Lian
Lian translate Turkish
184 parallel translation
Maria Gambrelli, aunque ahora se da cuenta de que era un error no es de las que se lian con un hombre para luego ir propagandolo por ahi.
Maria Gambrelli, şimdi yanlış olduğunu anlasa bile... bir erkekle ilişkiye girip onu ifşa edecek... bir kadın değildi.
Shamu-Lian?
Köpek balığı gibi mi?
Guo Lian-Guei.
Guo Lian-Guei.
Lian He.
Lian He.
Qiong Lian. ¿ Qué precio vas a pagar por tus devaneos?
Qiong Lian. Birlikteliğimizin sana ne zararı var?
Lian.
Zhao Hanım!
¡ ¿ Vas a acabar con la vida de Er-Hu sólo por Lian?
Er Kardeş'e bir tezgâh mı kuruyorsun? Karısı yüzünden mi?
Lian, vengo a decir adiós.
Kardeşimin Hanımı Wu Yang sana veda etmeye geldi.
¡ Lian está muerta!
Karısı öldü bile.
Lian ya está muerta...
Karısı öldü bile!
¡ Lian está muerta!
Karısı çoktan öldü!
Tengo muchas cosas de Lian en...
Bir sonrakinde, bu kadar anlayış göstermezler.
La cabeza. dale una lección. me estás oyendo?
Kuyruğuna vur Lian Chu, ona dersini ver.
Siendo cumplida la caza a la oruga gigante, John, El Grandiso.... pagará la módica cuantía de 24 guineas a los valerosos cazadores.
Bu sözleşmeyle Şişko John ve şakşakçıları Lian Chu'nun tiksinç salyalı Mamular'ı tepelemesi karşılığında asil ejder avcılarına 24 altın ödemeyi taahhüt eder.
Es siempre el mismo circo, Lian-chu.
Dönüp dolaşıp aynı şeyi yaşıyoruz.
Lian-chu, esperame.
Lian Chu, beni bekle!
Lian-chu.
Adım, Lian Chu.
El sol había salido, dragones sedientos de sangrea atacaban por doquier, el caballero Lian-chu está solo, percibes?
Güneş doğmuş ve kana susayan ejderler her taraftan saldırıya geçmişti. Şövalye Lian Chu tek başınaydı ve tek başına hepsine karşı koydu.
Y entonces, Lian-chu se agarra a un tejado por sus dientes.
Sonra Şövalye Lian Chu eline geçirdiği takozla ejderin dişlerini söktü.
Y después de eso, Lian-chu salta en medio de la multitud, un gancho de derecha, un directo de izquierda.
Sonra Şövalye Lian Chu kalabalığın içine atladı. Bir sağ çaktı, bir sol çaktı, tekme ister misin?
Senor Gwizdo el es el caballero Lian-chu, el mejor cazador de dragones de...
En büyük ejder avcıları Sir Gwizdo ve Şövalye Lian Chu...
El noble caballero Lian-chu es famoso en muchas tierras, y sus hechos inspiraron a muchos después de él.
Biz mi? Şey, soylu şövalye Lian Chu ülkelerin çoğunda çok ünlüdür. Ayrıca korku nedir bilmeyen yüreği çok kişiye esin kaynağı olmuştur.
Lian-chu, diles adiós, No queremos incomodar a el señor.
Lian Chu haydi veda et, beyefendiyi rahatsız ediyoruz.
Lian-chu, no entiendes, quien se interesa por los confines del mundo?
Lian Chu, anlamıyor musun? Dünyanın sonu kimin umurunda?
Realmente dominaste muy bien aquel gran dragón rojo, Lian-chu.
Vay be, o devasa kırmızı ejderin dersini iyi verdin Lian Chu.
Espera por mí, Sr. Lian-chu, voy a buscarla por usted.
Beni de bekle Lian Chu. Ben şimdi sana kılıcını bulurum.
Está bien, fan del Lian-chu, tu adulaciones y alardeos.. estas a punto de hacerme perder la tranquilidad
Pekâlâ, Lian Chu'nun bir hayranı var ve bu gevezelikle bana kafayı yedirecek türden.
Estaba Lian-chu en el puente oeste, con el gran dragón rojo... que respiraba fuego, y le dijo, con su voz grave y profundiza :
Batı Köprüsü'nde bir şövalye ağzından ateş çıkan kocaman kırmızı bir ejderle karşı karşıya kalır.
Como se hizo en un verdadero caballero, Lian-chu?
Gerçek bir şövalye nasıl olunur Lian Chu?
Si. Pero la idea de ser creíble, Lian-Chu era para tomar el dinero del Tío Arnold y huir.
Evet, ama buradaki güvenilirlik Arnold amcanın parasını alıp kaçmaktı Lian Chu.
La mejor amiga de Lian-Chu iba siempre a buscar leña para la hoguera acompañada del gracioso perro azul que habla.
Şövalyelerin yaktığı ateşi daima eğitimli tuhaf ve mavi bir köpekle birlikte söndürmek gerek.
Ella esta durmiendo, Lian-Chu, es nuestra oportunidad, vamos.
Hey, çabucak uyudu. Lian Chu, işte bize bir fırsat. Gidelim.
Vamos, Lian-Chu, levantate.Me escuchas?
Haydi Lian Chu, kalk haydi.
Lian-Chu, despierta.
Lian Chu? Uyan.
Levantate, vamonos.
Haydi ama bak bana. Lian Chu?
Nuestra quinta está aqui, y cuidando a una pequeña menuda que...
Küçük çiftliğimiz işte burada Lian Chu. Ama sen küçük bir kız için vazgeçip...
y a ti, te gustan los huevos, Lian-Chu?
Peki ya sen, sen yumurtayı sever misin Lian Chu?
Aquelos son Gwizdo y el gran caballero, Lian-Chu. Y ellos van a hacer pedacitos al Ogro del mundo.
Hey, orada duran muhteşem şövalye Lian Chu World Gobbler'ı yakıp mahvedecek.
Sr. Lian-Chu, suele tener pesadillas?
Lian Chu, sen de rüya görür müsün?
Sr. Lian-Chu... hay algo aquí que huele a penas.
Söylesene Lian Chu, buralarda kötü bir koku var ha?
Sr. Lian-Chu, yo creo que quiero volver a casa.
Galiba ben, eve dönmek istiyorum.
Viva, escuchalo, El Sr. Lian-Chu es muy fuerte para ti.
Hey sen, yuh olsun sana. Bu şövalye çok güçlü, akıllansana.
Claro... el gran caballero Lian-Chu le dira al Ogro del Mundo :
Pekâlâ, büyük şövalye Lian Chu World Gobbler'a iki çift lâf edecek :
No queiro que tu mueras, Lian-Chu!
Senin ölmeni istemiyorum Lian Chu.
Adios y buena suerte, caballero Lian-Chu.
Elveda ve iyi şanslar şövalye Lian Chu.
Y Lian-Chu, que le va a acontecer?
- Ya Lian Chu? - Ona ne olacak?
Lian-Chu.
Lian Chu?
Sr. Lian-Chu.
Sir Lian Chu!
El caballero Lian-chu se escondía atrás del portón de la villa.
Şövalye Lian Chu köyün giriş kapısının arkasına saklanmıştı.
Lian-Chu, estás dormido?
Hey Lian Chu, uyuyor musun?
Eso es normal?
Bu normal mi Lian Chu?